İSTANBUL - Çölyak hastası tutsak gazeteci Perihan Sevda Erkılınç’a dair açıklama yapan MKG, Perihan Sevda Erkılınç’ın glütensiz gıdaya ulaşamadığına dikkat çekerek, “Cezaevindeki tüm hasta tutsaklara yönelik ayrımcı ve ihmalci uygulamalara son verilmelidir. Kadınlar susmaz, gerçekler susturulamaz” dedi.

 

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), tutsak Özgür Gelecek muhabiri Perihan Sevda Erkılınç’ın sağlık hakkına erişiminin engellenmesi üzerine İstanbul Beyoğlu’nda bulunan İnsan Hakları Derneği’nde (İHD) basın toplantısı gerçekleştirdi. Kürtçe ve Türkçe “Özgür Basın Susturulamaz" pankartının açıldığı toplantıda, Perihan Sevda Erkılınç’ın fotoğrafları taşındı. Toplantıya Yeni Demokrat Kadın, Yeni Demokrat Gençlik, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Mücadele Birliği Platformu, Partizan, İnsan Hakları Derneği (İHD) temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kadın katıldı. Toplantıda MKG adına basın metnini Yadigar Aygün okudu.

 

‘Perihan halkların sesi olmaya çalışan bir gazetecidir’

 

Türkiye’de gazetecilere ve medyaya dönük baskıların devam ettiğini ifade eden Yadigar Aygün, “Özellikle Türkiye’nin demokratikleşmesine dönük tartışmaların yürütüldüğü böylesi bir süreçte, basına dönük bu baskı ve saldırılar, Türkiye’nin demokratik geleceği açısından kaygılarımızı arttırıyor. Çünkü biliyoruz ki; bir yerde basın özgür değilse orada demokrasi yok demektir. Türkiye’de neredeyse gazetecilik yapmanın koşulları kalmazken, özelde de kadın gazetecilerin hedef alındığı bir süreci yaşıyoruz. Patriyarka ve onun iktidar aygıtları, özellikle kadın gazetecileri hedef alıyor. Kadınlar, sosyalistler, özgür basın ve muhalif basın emekçileri gözaltılar, tutuklamalar ve sistematik baskılarla susturulmak isteniyor. Bugün burada, bu baskıların hedefindeki kadın gazetecilerden biri olan Özgür Gelecek gazetesi muhabiri Perihan Sevda Erkılınç’ın sesi olmak, yaşadıklarını duyurmak ve kamu vicdanına seslenmek için bir aradayız. Perihan Sevda Erkılınç, emekçilerin, kadınların, LGBTİ+’ların ve ezilen halkların sesi olmaya çalışan bir gazetecidir” diye belirtti.

 

Çölyak hastası Sevda glütensiz gıdaya ulaşamıyor

 

Gazeteciliğin “terörize” edilmeye çalışıldığına dikkat çeken Yadigar Aygün, hasta Perihan Sevda Erkılınç’ın durumuna dair şunları dile getirdi: “Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Sevda, aynı zamanda çölyak hastası olup, cezaevinde ağır hak ihlallerine maruz kalıyor. Sevda’ya, sağlıklı yaşam için hayati öneme sahip olan glütensiz beslenme hakkı tanınmamaktadır. Cezaevi yönetimi, çölyak teşhisi resmi raporlarla sunulmuş olmasına rağmen glütensiz gıda sağlamamakta, başlangıçta verilen özel yemekler ise sonradan kesilmiştir.”

 

Gazetecilerin talepleri

 

Sağlığa erişimin tüm cezaevlerinde olduğunun altını çizen Yadigar Aygün, taleplerini şöyle sıraladı:

 

“*Gazeteci Perihan Sevda Erkılınç derhal serbest bırakılmalıdır.

 

*Cezaevindeki tüm hasta tutsaklara yönelik ayrımcı ve ihmalci uygulamalara son verilmelidir.

 

*Hapishanelerde sağlık hakkı güvence altına alınmalı, çölyak hastaları için özel diyet uygulamaları sağlanmalıdır.

 

*Basın özgürlüğü ve kadın gazetecilere dönük baskılara son verilmelidir.

 

*Çıplak arama işkencesine son verilsin. Çıplak arama uluslararası hukuk kurallarına göre ve Türkiye’nin imzaladığı sözleşmelere göre suçtur. Kabul etmiyoruz.”

 

Kadınlar susmaz, gerçekler susturulamaz

 

Yadigar Aygün, sözlerini şöyle tamamladı: “Basın emekçileri, insan hakları savunucuları, kadın örgütleri ve demokratik kamuoyu olarak, gazeteci Perihan Sevda Erkılınç’ın sesi olmak sadece bireysel bir dayanışma değil; aynı zamanda gazeteciliğin, kadın özgürlüğünün ve halkın haber alma hakkının savunusudur. Özgür Gelecek gazetesi defalarca erişim engelleri, ev baskınları, gözaltılar ve tutuklamalarla susturulmak istendi. Ancak hiçbir baskı bu sesi susturamadı. Gazetecilik suç değildir. Kadınlar susmaz, gerçekler susturulamaz.”

 

Sevda ve tüm hasta tutsaklarla dayanışma çağrısı

 

Ardından söz alan Yeni Demokrat Kadın’dan Nurgül Uci, Perihan Sevda Erkılınç’ın gazetecilik ve kadın özgürlük mücadelesi içerisindeki çalışmalarının tutuklamaya gerekçe yapıldığını dikkat çekerek, iktidarın herkese savaş açtığını belirtti. Nurgül Uci, “Kadınlara dayatılanın dışında bir yaşamı mümkün kılmak için verilen mücadeleyi de, halkın gerçeklerini anlatarak bir mücadele alanı yaratan özgür basını, devrimci gazeteciliği de iktidar cezalandırmaya çalışıyor. Operasyonlar, gözaltılar, tutuklamalarla bu düzenin bozukluğuna dair söz söyleyen herkes cezalandırılmaya çalışılıyor. Cezalandırma tutsaklıkla da bitmiyor. Hapishane koşulları, yargılama süreçleri vb. ile tutsaklık süreci sistematik bir işkenceye dönüştürülüyor. Yoldaşımız Sevda da bu sistematik işkenceye maruz kalan tutsaklardan yalnızca biri. Buna karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Kamuoyunu Sevda ve tüm hasta tutsaklarla dayanışmaya çağırıyoruz” diye konuştu.

 

Gazeteciliğine şahidiz

 

İHD Hapishane Komisyonu üyesi Mehmet Acettin de tutsakların yaşadıkları hak ihlallerine karşı mücadele ettiklerini belirterek, gazeteci Perihan Sevda Erkılınç’ın gazeteciliğine şahit olduklarını, muhalifleri susturmaya yönelik baskıların son verilmesi gerektiğini söyledi.

 

Songül Yücel ve Sevda Erkılınç serbest bırakılsın

 

Son olarak Mücadele Birliği Platformu üyesi Özlem Oral, Perihan Sevda Erkılınç ile aynı gün “örgüt üyeliği” iddiasıyla gözaltına alınan ve ardından tutuklanan On Söz Kültür Sanat Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Songül Yücel’in tutukluluk durumuna dikkat çekerek dayanışma çağrısında bulundu.