DÊRSIM - Dêrsim’de Kürt siyasetçi Aysel Doğan’ın cenaze törenine katıldıkları gerekçesiyle yargılanan 49 kişinin davasında ilk duruşma görüldü. Mahkeme, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

 

Almanya’da 11 Mayıs 2022 tarihinde yaşamını yitiren ve 14 Mayıs’ta Dêrsim’de toprağa verilen Kürt siyasetçi Aysel Doğan’ın cenaze törenine katıldıkları gerekçesiyle 49 kişi hakkında “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması, Tunceli 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. 

 

‘Aysel Doğan bir barış aktivistiydi’

 

Duruşmada söz alan Aysel Doğan’ın arkadaşı olduğunu belirten İHD Dêrsim Şube Eşbaşkanı Nurşat Yeşil, "Aysel Doğan bir barış aktivistiydi. Başka bir ülkede hastalıktan dolayı hayatını kaybetti. Bizler de dostları olarak cenazesine katılmak istedik. Herhangi bir şekilde suç işlemedik. Bir insanın cenazesinin gömülmesine izin verilmemesi en büyük insanlık suçudur" dedi. 

 

Ardından DEM Parti İl Eşbaşkanı Özcan Ateş, "Bizim toplumumuzda cenazeye katılmak bir görev ve gelenektir. Ben Aysel Doğan'ın cenaze evinde bekliyordum, emniyet tarafından cenazenin defnedileceğini söylediler. Biz de hep beraber Sütlüce yol ayrımın oraya gittik. Cenaze arabası geldiği zaman kolluk kuvvetleri tarafından cenazeye katılmak isteyenlere gaz fişekleri atıldı ve TOMA ile su sıkıldı. Herhangi bir suç işlemedik, bizler mağduruz" diye konuştu. 

 

HDP eski İl Eşbaşkanı İbrahim Kasun ve SMF Temsilcisi Mustafa Aytaç da savunmalarında, haklarındaki iddiayı reddetti. 

 

Avukat Erdal Enver Şimşek, Aysel Doğan’ın "Dêrsim’in bir değeri" olduğunu söyledi.  Enver Şimşek, "İnsanların bir cenazeyi defnetmesi en doğal haktır. Yolu kapatan cenazeye katılanlar değil, kolluktur. Suç unsurları oluşmamıştır, o yüzden müvekkillerimizin beraatını talep ediyorum” dedi. 

 

‘Cenaze töreni bir yürüyüş değildir’

 

Aysel Doğan'ın cenazesinin polisler tarafından kaçırılmak istendiğini kaydeden avukat Kenan Çetin ise, "Cenaze töreni toplantı gösteri ve yürüyüş değildir. Tunceli Valiliği’nin cenaze günü kısıtlama getirmesi hukuksuzdur. Bu davanın açılmaması gerekiyordu. Müvekkillerimizin beraatını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı. 

 

Mahkeme heyeti, duruşmayı 17 Ekim'e erteledi.