HABER MERKEZİ - Yoksulluğa karşı çalışmalarıyla bilinen yardım kuruluşu Oxfam yayınladığı yıllık raporunda, zenginle fakir arasındaki makasın hızla açıldığına dikkat çekerek, 2018'de zenginlerin servetinin yüzde 12 arttığı, yoksul halkların varlığında ise yüzde 11 oranında azalma olduğunu ifade etti. 

 

İngiliz yardım kuruluşu Oxfam, Davos'ta bugün başlayacak olan Dünya Ekonomik Zirvesi için "Kamu mülkü mü yoksa özel servet mi" başlıklı yıllık raporunu yayınladı. Raporda, servetin giderek daha az sayıda elde yoğunlaşmasına dikkat çekildi. Rapora göre, kuruluş araştırmasında 2018 yılında milyarderlerin serveti yüzde 12 oranında ya da günde 2,5 milyar dolar artarken, dünya nüfusunun yoksul yarısının ise günde 500 milyon dolar daha fakirleşerek, zaten sınırlı olan maddi varlıkta yüzde 11 oranında azalma olduğu vurgulandı. Zengin ve fakir arasındaki uçurumun giderek büyümesinin yoksulluğa karşı mücadeleyi zorlaştırdığının belirtildiği raporda, yüzde 1 oranındaki varlık vergisi ile 418 milyar dolar gelir sağlanabileceğini ve bununla, dünyada okula gitmeyen tüm çocukların eğitim masraflarının yanı sıra sağlık hizmetlerinin de karşılanabileceğini ve 3 milyon ölümün engellenebileceğinin altı çizildi. 

 

En çok kadınlar etkileniyor

 

Raporda sosyal eşitsizlikten en çok kadınların etkilendiği söylenerek kadınların erkeklere oranla yüzde 23 oranında daha az ücret aldığını sağlık ve eğitim alanlarında da mağduriyete uğradığı dile getirildi.  Kadınların her yıl 10 trilyon dolar tutarında bedelsiz bakım hizmeti verdiği ve bu rakamın dünyanın en büyük otomobil imalatçısı Volkswagen'in satış hâsılatının 38 katına tekabül ettiği de raporda yer alan bilgiler arasında oldu.

 

Maddi eşitsizliğin en fazla olduğu ülke: Almanya 

 

Raporda, Alman milyarderlerin servetlerinin geçen yıllara göre yüzde 20 oranında arttığını, Alman nüfusunun en zengin yüzde birinin servetinin fakirlerin toplam servetinin yüzde 87'sini bulduğu ifade edildi. Raporda Avrupa ve uluslararası kıyaslamalara göre Almanya'nın maddi eşitsizliğin en fazla olduğu ve nüfusunun yüzde 15,8'lik bölümü "gelir fakiri"  ve her beş çocuktan birinin fakirlik çektiği belirtildi.

 

Oxfam'dan yatırım talebi

 

Fakirlik ve eşitsizliğin azaltılması için eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik harcamalarının artırılması gerektiği, devletin bu alanlardaki hizmetlerine yeterli kaynak ayrılmadığının belirtildiği raporda, eğitim ve sağlık alanlarındaki kamu yatırımlarının artırılması ve büyük şirketlerle zenginlerden daha fazla vergi alınması tavsiyesine yer verildi.

 

Cinsiyetler arasında eşitlik sağlanabilmesi için kadın haklarının ve kadın örgütlerinin teşvik edilmesi gerektiğinin altı çizilen raporda Avrupa vergi ve çalışma yasalarındaki kadınları dezavantaja uğratan kuralların kaldırılması talep edildi. Toplumun ihtiyaçlarının karşılanmasında büyük holdinglerle zenginlerin küresel asgari vergi oranlarına uygun bir şekilde vergilendirilmesi, vergi kaçakçılığının önlenmesi ve vergi cennetleriyle mücadele de raporda sıralanan talepler arasında yer aldı.

 

Oxfam'a eleştiri

 

Gelir dağılımı uzmanı Alman iktisatçı Andreas Peichl, Oxfam'ın "Dünya nüfusunun fakir yarısı daha da fakirleşiyor" şeklindeki tezine karşı çıkarak, "fakirlerin böylesine fakirleştiği iddiasının makroekonomik gerçeklerle bağdaşmadığını" öne sürdü. Peichl Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesine verdiği mülakatta, dünya ekonomisindeki büyümeye paralel olarak küresel fakirliğin gerilediğini söyledi.

 

Afrika'nın bazı bölgelerinde yeterli ilerleme kaydedilemediğini, Ortadoğu'nun kriz ülkelerinde ise refah düzeyinin düştüğünü ifade eden Andreas, , İngiliz yardım kuruluşunun durumu kendi işine geldiği gibi yansıttığını ileri sürdü. Andreas, "Her şeyi olduğundan kötü göstererek para kazanılan yeni bir iş alanı açıldı. Fakirler fakirleştiği için zenginler servetine servet katıyor, tezi doğru değildir. Birinin zenginleşmesinin, diğerinin fakirleşmesini gerektirdiği söylenemez" dedi.