Êlih’te 25 Kasım yürüyüşü: Özgür ve eşit yaşam talebi yükseldi
- 16:04 25 Kasım 2025
- Güncel
ÊLIH – 25 Kasım kapsamında gerçekleştirilen yürüyüşte kadınlar, alanlarda özgür ve eşit yaşam taleplerini haykırdı.
Êlih'te 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında, Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde “Demokratik Toplumla Şiddetsiz Özgür Yaşama” şiarıyla yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirildi. Yılmaz Güney Parkı’nda bir araya gelen kadınlar, taşıdıkları dövizler ve sloganlar eşliğinde Batman Park AVM’ye kadar yürüdü. Sık sık "Jin Jiyan Azadî", "Jin Jiyan Azadi azad bibe rêberti" sloganlarının atıldığı yürüyüşte kadınlar, katledilen kadınların fotoğraflarını taşıdı.
Basın metnini TJA aktivisti Ruken Zeryam Işık okudu.
‘Erkek egemen şiddet hayatın her alanında derinleşiyor’
Şiddetin egemen erkekliğin kadınlara karşı örgütlediği, kadınlarda fiziksel ve psikolojik olarak büyük yaralara neden olan bir gerçeklik olduğunu belirten Ruken Zeryam Işık, “25 Kasım; Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününe direnişleriyle vesile olan Mirabal Kardeşler’den başlayarak, Rosa Luxemburg, Sakine Cansız, Nagihan Akarsel, Gülistan Tara, Hêro Behadîn, Asya Yüksel, Sêvê Demir, Pakize Nayır, Fatma Uyar, Deniz Poyraz, Evîn Goyî, Hevrîn Xelef, Zelal Hesekê, Pelîn Zozan, Saliha Viyan, Nesrin Amed ve yine Narin Güran ve Rojin Kabaiş’e uzanan, erkek egemen şiddetin katlettiği tüm kadınları saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz.
Onların bizlere bıraktıkları yaşam sevincini, mücadele ve direniş mirasını; demokratik, ekolojik ve kadının özgürlüğü temelinde, barışın hâkim olduğu bir dünya ile taçlandırma sözünü veriyoruz. Şiddet; egemen erkekliğin kadınlara karşı örgütlediği, yaşamın birçok alanında farklı zamanlarda karşılaştıkları, fiziksel ve psikolojik olarak büyük yaralara neden olan bir gerçeklik. Özellikle de günlük yaşamın her zerresine işlemiş olan psikolojik ve ruhsal şiddet, giderek normalleşen, fark edilemeyen bir düzeye kavuşmuş durumdadır” sözlerine yer verdi.
Ardından TJA aktivisti Ayla Akat Ata söz aldı.
'Kampüslerde, eğitim kurumlarında yaşanan şiddeti görmeliyiz'
Ayla Akat Ata ise yaptığı konuşmada, kadına yönelik şiddetin yalnızca evde değil; iş yerinde, okulda, üniversitede ve toplumun her alanında yaşandığını vurguladı. Üniversite kampüslerinde yaşanan şiddet olaylarına dikkat çeken Ayla Akat Ata, “Bizler okullara, üniversitelere gidiyoruz ama orada katlediliyoruz. Üniversitelerde şiddete uğruyoruz, istismara maruz kalıyoruz. Failler ellerini kollarını sallayarak toplum içinde dolaşıyor” ifadelerini kullandı.
Ayla Akat Ata, din, inanç ve eğitim kurumlarının kadın özgürlüğüne aykırı şekilde kullanıldığını belirterek, “Bir zamanlar ilim yuvası olan medreseler bugün sadece gözleri dışarıda olan genç kadınların mezun olduğu bir mekâna dönüştürüldü. Eril zihniyetin ve dinciliğin karşısında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyorum” dedi.
'Barış sürecinde kadınların rolü farklı olacak'
Toplumun geneline yayılmış çatışma ve şiddet ortamına değinen Ayla Akat Ata, demokratik çözümün önemini vurgulayarak, kadınların barış sürecindeki rolünün farklı olacağını ifade etti. Ayla Akat Ata, “Bizler yıllardır bu şiddet ortamında farklı deneyimler yaşadık. Yarın demokratik çözüm gelişirse barışı inşa sürecindeki rolümüz de farklı olacak” şeklinde konuştu.
Ayla Akat Ata, konuşmasını kadın mücadelesinin sembol isimlerine ve tüm dünyadaki “kelebeklere” selam göndererek tamamladı: “Şiddet neredeyse karşısında doğacağız. Mücadelemiz devam edecek. Vardık, varız, var olacağız.”
Kadınlar, açıklamanın ardından alkışlar, sloganlar ve dayanışma mesajlarıyla programı sonlandırdı.
Êlih'te 25 Kasım vesilesiyle verilen mesaj, kadına yönelik şiddete karşı dayanışmayı ve mücadeleyi büyütme çağrısı oldu.









