WAN - 7 kurum öncülüğünde kurulan Wan Çocuk Hakları Dayanışma Ağı’nın deklare edilirken, yapılan açıklamada, şu amaçlara dikkat çekildi: “Çocuklara yönelik hak ihlallerini görünür kılmak, yaşanan sorunları izlemek, belgelemek ve raporlamak, çocukların sesini, ihtiyaçlarını ve taleplerini güçlendirerek karar alma süreçlerine taşımak."

 

Wan’da 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında, Wan Çocuk Hakları Dayanışma Ağı’nın kuruluşu, merkezde bulunan Sanat Sokağı’nda yapılan basın açıklaması ile deklare edildi. Ağ, Medya ve Çocuk Hakları Derneği, İHD Çocuk Hakları Komisyonu, Eğitim Sen Wan Şubesi Çocuk Hakları Komisyonu, Wan Barosu Çocuk Hakları Komisyonu, İnsan Hakları ve Medya Derneği, Bir Yaprak Derneği ve SES Wan Şubesi olmak üzere toplam 7 kurum tarafından kuruldu. Ağın deklare edileceği açıklamaya ise demokratik kitle örgütleri ile çok sayıda kişi katıldı.

 

Açıklamada, “Çocuklar için Güvenli bir Dünya!, Çocuklar için Adalet” yazılı pankart açıldı.

 

Açıklama öncesi ağın kuruluşunu ve tanıtımını yapmak amacıyla Wan AVM’den Sanat Sokağı’na kadar bildiri dağıtıldı. Basın açıklamasında metnin Kürtçesini ağ adına Gökhan Işık okurken, Türkçesini ise Arya Yiğit okudu.

 

‘Çocuklar kırılganlığın en görünür örneklerinden’

 

Türkiye’de çocukların yaşam koşullarının giderek daha kırılgan bir hale geldiğini söyleyen Arya Yiğit, “Ekonomik güçlükler, toplumsal eşitsizlikler, göç ve afetlerin yarattığı etkiler, eğitimdeki fırsat farklılıkları ve sosyal hizmetlerdeki kapasite sorunları, çocukların temel haklarını ciddi biçimde etkiliyor. Yoksulluk, güvenli alanların yetersizliği, nitelikli eğitime erişimdeki engeller, artan akran şiddeti, istismar vakaları ve çocukların çalıştırılması gibi sorunlar, çocukların yaşamını çok yönlü biçimde zorlaştırıyor. Bölgenin stratejik konumu nedeniyle, mülteci ve savaş mağduru çocuklar da bu kırılganlığın en görünür örneklerinden biri olarak karşımıza çıkıyor” dedi.

 

Anadil vurgusu

 

Anadilde eğitime erişim engeline değinen Arya Yiğit, “Bölgedeki çocukların kırılganlığını derinleştiren bir diğer önemli sorun olarak karşımıza çıkıyor. Oysa çocukların kendi kültürel özellikleriyle gelişme imkânı temel bir haktır. Anadilde eğitim hakkının tanınması yalnızca hukuki bir gereklilik değil, aynı zamanda demokratik ve eşit yurttaşlığın da vazgeçilmez koşuludur. Anadilde eğitim imkânlarının sınırlı olması, eğitim materyallerinin yetersizliği ve öğretmen desteğinin eksikliği, çocukların öğrenme süreçlerini aksatıyor ve hem bugünkü okul başarılarını hem de gelecekteki fırsatlarını derinden etkiliyor. Çocukların karşı karşıya olduğu tablo yalnızca fiziksel ve sosyal risklerden ibaret değil. Gelecek belirsizliği, ekonomik krizlerin yarattığı baskılar ve güvenli yaşam alanlarına duyulan ihtiyaç, çocukların ruhsal dünyasını da etkiliyor. Birçok çocuk, içinde bulunduğu koşullara bağlı olarak erken yaşta güvensizlik, umutsuzluk ve gelecek korkusu geliştiriyor. Bu durum, çocukların psiko-sosyal gelişimi açısından da ciddi bir risk oluşturuyor. Tüm bu nedenlerle, çocukların haklarını korumak ve güçlendirmek için somut adımlar atma ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Kentte çocuk hakları alanında çalışan kurum ve komisyonlar olarak bir araya gelip Van Çocuk Hakları Dayanışma Ağını oluşturduk” ifadelerini kullandı.

 

Amaçlar sıralandı

 

Dayanışma Ağı’nın amacının, çocuk haklarını korumak ve güçlendirmek için birlikte hareket etmek olduğunu vurgulayan Arya Yiğit amaçları şöyle sıraladı:

 

“*Çocuklara yönelik hak ihlallerini görünür kılmak, yaşanan sorunları izlemek, belgelemek ve raporlamak,

 

*Çocukların sesini, ihtiyaçlarını ve taleplerini güçlendirerek karar alma süreçlerine taşımak,

 

*Somut sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştirmek ve uygulama süreçlerine katkı sunmak,

 

*Alanda çalışan kurumlar arasında dayanışmayı güçlendirerek çocuk hakları alanında daha etkili bir ortak güç oluşturmak,

 

*Kamuoyunu bilgilendirerek çocuk haklarına duyarlılığı artırmak ve farkındalık yaratmak,

 

*Afet, göç, yoksulluk ve eğitime erişim gibi temel alanlarda ortak çalışmalar üretmek ve kentte çocuk hakları konusunda kalıcı, kapsayıcı bir zemin oluşturmak.”

 

‘Her bireyin katkısına ihtiyaç vardır’

 

Ağın, yapıcı ve çözüm odaklı bir yaklaşımla çalışmayı esas aldığını belirten Arya Yiğit, “Kamu kurumları, yerel yönetimler, akademi ve sivil toplum ile iş birliğini güçlendirmeyi; iyi örnekleri desteklemeyi ve eksik noktaları görünür kılarak geliştirmeye katkı sunmayı hedeflemektedir. Kentte çocuk hakları konusunda doğrudan ya da dolaylı olarak çalışan veya çalışmak isteyen her kurumun, her bireyin katkısına ihtiyaç vardır. Bu nedenle, çocukların yaşamını iyileştirmeye dair sözü olan tüm sivil toplum örgütlerini, uzmanları ve aktivistleri birlikte hareket etmeye, ağa dahil olmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

 

Açıklama, okunan metnin ardından son buldu.