MERSİN – ÖHD Mersin Şubesi, 25 Kasım kapsamında yaptığı açıklamada kadınlara yönelik baskıların hukuki yapılara yerleşmiş sistematik bir kriz olduğunu vurguladı. Dernek, tüm hukukçulara adalet, barış ve özgürlük mücadelesine katılma çağrısı yaptı.

 

Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Mersin Şubesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla Akdeniz ilçesindeki dernek binasında bir basın toplantısı düzenledi. Basın metnini ÖHD Mersin Şube Eşbaşkanı Melek Şaraldı okudu. 

 

Melek Şaraldı, kadınların maruz bırakıldığı baskıların bireysel ya da toplumsal görünümlerinin ötesinde, hukuki yapılara işlemiş bir eşitsizlik biçimi olduğunu belirtti. Ayrıca kadına yönelik şiddetin yapısal bir tahakküm mekanizması yarattığını ifade etti. Melek Şaraldı, “Türkiye'de ve dünyada kadınların yaşadığı baskılara, hak ve özgürlüklerinin gaspına karşı sesimizi bir kez daha yükseltiyoruz. Bunun yanı sıra kadına yönelik şiddet yalnızca bireysel ve toplumsal bir sorun değildir. Çünkü toplumsal cinsiyet eşitsizliği, kurumsal ihmal ve hukuki yapılar içine sinmiş sistematik bir krizdir. Ulusal ve uluslararası mevzuatlarla korunan hakların uygulanması için adaletin ve hukuk mekanizmasının erişilebilir, hızlı ve ayrımcılıktan uzak işletilmesi devletlerin asli yükümlülüğüdür. Ancak uygulamada kadınlar için adalete giden yol hâlâ dikenli ve caydırıcıdır” dedi.

 

Hukukçulara çağrı

 

Melek Şaraldı, 25 Kasım’ın yalnızca bir anma günü olmadığını; hukukun, toplumsal bilincin ve devlet yükümlülüklerinin sınandığı bir tarih olduğunu vurguladı. Kadın özgürlüğünü esas alan demokratik bir toplum inşası için hukuki reformların zorunlu olduğunu kaydeden Melek Şaraldı sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sebeple bizler için 25 Kasım yalnızca bir anma günü değildir. Bu tarih, kadına yönelik şiddete karşı hukukun ve toplumsal bilincin sınanacağı bir çağrıdır. Barış ve demokratik toplumun inşasının ancak kadınların özgürleşmesi ile mümkün olacağı değerlendirmesi esas alınarak hukuki reformlar gerçekleştirilmelidir. Bizler ÖHD'li kadınlar olarak mahkeme salonlarında, adliye önlerinde, karakollarda, hapishanelerde ve sokaklarda tüm kadınlarla birlikte eril şiddete karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. Tüm hukukçu meslektaşlarımızı da adalet, barış ve özgürlük mücadelesinin bir parçası olmaya çağırıyoruz.”