Şule Çet’in katledildiği yerde kadınlardan adalet çağrısı

  • 18:55 17 Kasım 2025
  • Güncel
ANKARA – Rojin Kabaiş için Adalet Komisyonları, 2018’de Ankara’da katledilen Şule Çet’in faillerinden Berk Akand’ın açık cezaevine geçirilmesini, Şule Çet’in katledildiği Yelken Plaza önünde protesto etti. Kadınlar, yükselen sesin "çürümüş adalet sistemine karşı bir haykırış" olduğunu vurguladı.
 
Rojin Kabaiş için Adalet Komisyonları, 2018 yılında Ankara’da katledilen Şule Çet’in katillerinden Berk Akand’ın yedi yıl cezaevinde kaldıktan sonra açık cezaevine geçmesini protesto etti. Açıklamada, “Şule Çet’ten Rojin Kabaiş’e gerçek adalet için mücadelemiz sürüyor” pankart açılırken, “Katledilen kadınlar isyanımızdır”, “Kadın, yaşam, özgürlük”, “Susma, korkma, itaat etme”, “Şule’nin, Rojin’in, Gülistan’ın katillerini koruyan devlet hesap verecek” ve “Aile değil, sarayla mücadele yılı” dövizleri taşındı. Sık sık “Şule için adalet, herkes için adalet”, “Katillerden hesabı kadınlar soracak”, “Erkek adalet değil, gerçek adalet”, “Koruma, aklama, failleri yargıla”, “Jin Jîyan Azadî” sloganları atıldı. Basın metnini ise komisyon adına Şevin Özden okudu.
 
'Devletin infaz düzeni katliamın ağırlığını görmüyor'
 
Şevin Özden, “Bu plaza sadece bir bina değil; erkek şiddetinin ve cezasızlık sisteminin simgesi. Biz buradayız çünkü kadınların yaşamını korumak, kayıplarının hesabını sormak ve sessizliği kırmak zorundayız. Adalet mücadelesi, Şule Çet için çıktığımız yoldan devam ediyor” dedi. Şule Çet’in 29 Mayıs 2018’de yüksek bir katlı plazadan düşerek hayatını kaybettiğini, olaydan sonra Şule’nin “intihar” ettiği öne sürüldüğünü belirten Özden, “Biz bu yalanı reddettik. Şule Çet için adaletin peşine düştük ve mücadelemiz sonucunda faillerinden Berk Akand, Şule Çet’i kasten öldürmeye yardımdan 12 yıl 6 ay, cinsel saldırıya yardımdan 5 yıl ve hürriyetten yoksun kılmadan 1 yıl 3 ay olmak üzere tüm suçlardan toplam 18 yıl 9 ay ceza aldı. Bu ceza kesinleşti. Ancak devletin infaz düzeni, işlenen suçun ağırlığını değil, failin alacağı indirimleri ve tahliye yollarını esas aldığı için ceza kâğıt üzerinde kaldı” dedi.
 
Katiller açık cezaevine geçerken gazeteciler soruşturma ile karşı karşıya
 
Berk Akand’ın 5 Haziran 2025’te açık cezaevine geçtiğini hatırlatan Şevin Özden, “Ardından izne çıkıp piknik yaptı, kutlama yaptı, eğlendi, sosyal medya paylaşımları yaptı. Bu gerçekleri haber yapan gazeteciye soruşturma açıldı. Bu, devletin adalet sisteminin kadınların yaşama hakkını yok saydığını ve failleri koruduğunu açıkça gösteriyor. Şule’yi yalnızca bir kere de katletmediler; dava sürecinde kadınlara yönelik şiddeti meşrulaştıran bir dil kullandılar ve Şule’nin öldürülmesinde Şule’yi sorumlu tutmaya çalıştılar” ifadelerini kullandı.
 
Kadınların talepleri
 
Şevin Özden, adalet komisyonları olarak taleplerini şöyle sıraladı:
 
"*Gerçek ve tam adalet: Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet cezasız kalmamalı; mahkeme kararları ile infaz süreçleri arasında uçurum bırakılmamalıdır.
 
*Kadınların yaşamı öncelikli olmalıdır: Kadınlara yönelik şiddeti meşrulaştıran, mağdurları suçlayan ve katilleri aklayan dil ortadan kaldırılmalıdır.
 
*Adalet Komisyonları’nın rolü ve toplumun sorumluluğu: Her gasp edilen hayatın ardından kenetleniyor, mücadeleyi büyütüyoruz. Her birey, kadına yönelik şiddete karşı durmalı ve adalet talebine destek olmalıdır.
 
'Gerçek adaleti kadınlar yaratacak'
 
Şevin Özden, “Erkek adaletin olduğu yerde gerçek adaleti kadınlar yaratacak. Sokaklarda, meydanlarda, kampüslerde, sosyal medyada her araçla mücadelemizin sesini yükselteceğiz. Şule Çet için adalet istiyoruz; katledilen kadınlar için adalet istiyoruz. Sağlanana kadar susmayacağız, unutturmayacağız ve vazgeçmeyeceğiz. Katiller kısa süreliğine serbest bırakılabilir, sistem onları koruyabilir; ama biz gerçeği haykırıyoruz: Bu düzen suç ortağıdır. Her gasp edilen hayatın ardından kenetleniyor, daha da büyüyoruz. Çünkü değişimi yaratacak olan birlikte yeşerttiğimiz dirençtir” diye konuştu.