Devrimciliğin moral merkezi: Evîn Goyî
- 09:03 22 Aralık 2025
- Portre
Nazlıcan Nujin Yıldız
HABER MERKEZİ - 32 yıllık soluksuz bir mücadele, Evîn Goyî. Birlikte mücadele yürüttüğü arkadaşlarının da dediği gibi, yoldaşların yoldaşı ve kadın devrimciliğinin moral merkezi.
Kürt kadınların ve halkının var oluşunun derinden sarsıldığı süreçlerde nice yiğit kadın, yönünü direnişe verdi. Özgürlük mücadelesi, Kürdistanlı kadınlar ve halk için erken yaşta tanışılan ve hakikatle bütünleştirilerek yürütülen bir mücadele oldu. Kürt halkının yaşadığı tüm acılar, verilen mücadele ve bedellerle bugünlere taşındı. Mücadeleyi bugüne taşıyanlar aramızdan ayrılsa da onların ardılları Kürt gerçeğini ve var oluşunu zamansız ve mekansız bir mücadele ile var etti. Bu mücadelenin ön saflarında yer alan ve kendini mücadele ederek var eden Evîn Goyî (Emine Kara), kadın özgürlüğüne ve hakikate vurulan zincirleri, 32 yıllık soluksuz direnişiyle kırdı.
Kendisine dayatılan yaşamı kabul etmedi
Evîn Goyî, 1974 yılında Şirnex’ın (Şırnak) Qilaban (Uludere) ilçesine bağlı Hilal köyünde dünyaya gelir. Daha çocuk yaşta devletin Kürt halkı üzerindeki baskısına ve saldırılarına tanık olan Evîn Goyî’nin, baskılara ve saldırılara karşı mücadelesi de erken yaşlarda başlar. Yaşamı boyunca mücadelede öncü olan ve durduğu insanların yanında dağ gibi olan Evîn Goyî, kendisine dayatılan yaşamı, çocuk yaşında dahi kabul etmez. Saldırılara karşı mücadelesini büyütme kararı alan Evîn Goyî, ilerleyen süreçlerde yönünü özgürlük mücadelesine verir. 1988 yılında Kürdistan dağlarına yönelir.
‘Kürt halkının özgürlüğü, kadın özgürlüğü işle mümkün’ dedi
Kürt özgürlük mücadelesini yüreğinin en derininde taşıyan Evîn Goyî, Kürt halkının özgürlüğünün, kadın özgürlüğü ile mümkün olduğunu görür. Kadın mücadelesinin önemini şu sözlerle anlatır Evîn Goyî: “Mücadelenin başladığı günden bugüne, kadınların gösterdiği kahramanlık öyle eşsiz ki tarifi zor. Bu mücadelenin düzeyi, en yüksek düzeydedir”
İlkesi, örgütlü kadın olmaktı
Kürt özgürlük mücadelesi ve kadın özgülük mücadelesini en zorlu koşullarda yürüten ve büyüten Evîn Goyî, Kürdistan dağlarında yürüttüğü mücadele bilinciyle, Rojava’ya düşen karanlıkla mücadele etmeye gider. 2012 yılında Rojava’ya giden Evîn Goyî, DAİŞ karanlığına karşı savaşır ve diğer yandan da demokratik toplumun yaşamsallaşması için yoğun çaba ve emek verir. Evlerden mahallelere, köylerden kentlere ve kantonlara varana kadar gidilmedik yer bırakmaz. Evîn Goyî için, “Ancak örgütlü kadın toplumu özgürleştirebilir” tespiti vazgeçilmez bir ilkedir. Kadın kurumları, akademileri ve kadın örgütlenmesinin çoğalıp büyümesi için çaba sarf eder. DAİŞ karanlığına karşı kadınlarda ve toplumda öz savunma bilincini oluşturur, örgütlenme çalışması yürütür. Rojava’da DAİŞ’e karşı verdiği mücadele esnasında yaralanan Evîn Goyî, tedavi için Fransa’ya geçer.
Kadın devrimciliğinin moral merkezi
Her alanı bir mücadele alanı gören ve her koşulda özgürlük mücadelesini sürdüren Evîn Goyî, Fransa’da tedavisinin yanı sıra çalışmalara da başlar. Kürdistan’ın dört parçasında büyüttüğü mücadeleyi Paris’e de ulaştırır. Evîn Goyî, yoldaşları için “kadın devrimciliğinin moral merkezidir.” Bunu dile getiren yoldaşları, bu nedenle Evin Goyi’nin hedef alınmasının tesadüf olmadığını söyler.
Evîn Goyî, 23 Aralık 2022 tarihinde, 2013 Paris Katliamı’nın 10’uncu yıl dönümü için hazırlık yaparken aynı kentteki Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’ne düzenlenen saldırıda, Mîr Perwer ve Abdurrahman Kızıl ile birlikte katledilir. Bu katliam Paris’in ikinci katliamı olur.
Katliamın ardından fail tutuklansa da asıl failler açığa çıkarılmadı, dosya aydınlatılmadı. Kürt halkı bu katliamın tesadüfi değil, planlı bir katliam olduğunu söyledi. Ancak dosyada bir gelişme yaşanmadı. Evîn Goyî’nin yoldaşları, katliamın ardından onu anlattı, mücadelesini devraldı ve sokaklarda hesap sordu. Bugün varılan noktada demokratik bir yaşamın ve kalıcı barışın mücadelesini verenler, Evîn’in, Sara’nın, Rojbin’in ve Ronahi’nin izinden yürümeye devam ediyor.







