HABER MERKEZİ - İran'da devam eden rejim karşıtı protestolarda 12 kişi yaşamını yitirirken, eylemciler yarın için genel grev çağrısı yaptı. KJAR'da protestolara ilişkin yaptığı açıklamada, "Kadınlar öncülüğünde başlayan ve devlet sisteminin haksız uygulamalarından rahatsız olan herkesin katıldığı bu eylemler halkın demokrasi mücadelesidir" dedi. 

 

İran'da rejim karşıtı protestolar devam ederken, rejimin baskıcı politikalarını ve yolsuzlukları protesto eden halk, sokaklarda olmayı sürdürüyor. Rejim güçlerinin tehditlerine ve baskılara rağmen geri adım atmayan halk, "Diktatörlük yıkılsın, özgürlük istiyoruz" gibi sloganlarla taleplerini dile getiriyor. İran devlet televizyonu ülke genelinde geçen Perşembe günü başlayan protestolarda 10 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Ardından yarı resmi ILNA haber ajansı ülkenin batısındaki İzeh'te 2 kişinin daha yaşamını yitirdiğini açıkladı.

 

 Yetkililer daha önce yaptıkları açıklamada, 4 kişinin eylemlerde hayatını kaybettiğini doğrulamıştı.

 

 Sosyal medya hesaplarına erişim engeli

 

İran'ın birçok kentinde 5 gündür protestolara devam eden eylemciler sosyal medya üzerinden yaptıkları çağrılarla, ülkedeki kamu çalışanlarını ve işçileri yarın grev yapmaya davet etti. Eylemlerin büyümesi üzerine İran rejimi dün akşam interneti kesmiş ve Telegram ile Instagram gibi sosyal medya hesaplarına erişimi engellemişti.

 

Tahran'da 200 kişi gözaltına alındı

 

Öte yandan dün gece eylemlerin en yoğun olduğu yerlerden biri olan başkent Tahran'da 200 kişinin gözaltına alındığı bildirildi. Tahran Emniyet Müdür Yardımcısı Eli Esxerê Nasırbext, İran resmi ajansı ILNA'ya verdiği demeçte Tahran'da 200 kişinin gözaltına alındığını duyurdu.

 

İran kentlerinde dün gece geç saatlere kadar protestolar sürerken, halk, yoksulluk, yolsuzluk, işsizlik ve rejimin baskıcı politikalarına karşı sokakları terk etmedi. 

 

 Polis birçok yerde saldırdı

 

Kirmanşan'da dün sabah saatlerinde başlayan eylemler ise gece geç saatlere kadar sürdü. Aynı anda Tahran'da da eylemler devam etti. Öğrenciler de alanlara çıkarak rejimi protesto ederken, halkı eylemlere katılma çağrısında bulundu. Birçok yerde polis halka saldırdı.

 

Tahran Hemedan, Xurem Ebad, Nehawend, Şahîn Şehri, Durud, Mîyane, Îze, Ehwaz, Meraxe, Hurmuzgan, Şîraz, Buşhir ve Bidrêt'de alanlara çıkan halka polis ve basic saldırdı. Halk ise taşlarla karşılık verdi.

 

 Yürüyüş ve eylem

 

Tahran Üniversitesi öğrencileri İnkılap Caddesi'nden Firdosi Meydanı'na kadar yürüyüş düzenledi. Welîhesir Meydanı'nda da eylemler yapıldı. Polis ve basicin saldırılarına rağmen öğrenciler eylemlerini  "Diktatörlüğe ölüm", "Suriye'yi bırak halkına bak", "Özgürlük" sloganları ile sürdürdü. 

 

Halk alanları terketmedi 

 

İran'ın Kürt kentleri Kirmaşan, Sinê, Bokan ve Banê'de de halk gün boyu alanları terk etmeyerek, rejimin politikalarını protesto etti. Kirmanşan'da halk polis ve basicanın merkezlerini ateşe verdi. Halkın protestoları karşında birçok yerde polis geri çekildi. 

 

 Gözaltına alınanlar nerede?

 

İran'ın Arak kentinde eylemlere katıldığı belirtilen 100 kişi dün gözaltına alındı. Arak Valisi Ali Axazade, Arak vilayeti sınırları içerisinde 100 kişinin eylemlere katıldıkları gerekçesiyle gözaltına alındığını açıkladı. Gözaltına alınanların nerede tutulduğu ise açıklanmadı.

 

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, günlerdir süren protestolara ilişkin olarak dün ilk kez konuşmuştu. Ruhani, şu açıklamayı yapmıştı: "Anayasa ve vatandaşlık hukukuna göre, halkımız eleştirilerini ve hatta protestolarını ifade etmekte tamamen özgürdür. Fakat eleştiriler ve protestoların ülke ve halkın durumunu daha iyi sonuçlara yol açacağı şekilde olması gerektiğini de bilmeliyiz Hükümet vandallık yapan ve çevreye zarar veren gruplara tolerans göstermeyecektir." 

 

'Bu isyan ateşinde herkes yer almalı' 

 

Doğu Kürdistan Kadın Hareketi (KJAR) de İran'daki protestolara ilişkin açıklama yaptı. KJAR'ın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "Kadınlar öncülüğünde başlayan ve devlet sisteminin haksız uygulamalarından rahatsız olan herkesin katıldığı bu eylemler halkın demokrasi mücadelesidir. KJAR olarak yaşanan bu gelişmeleri demokratik bir mücadele olarak tanımlıyor ve demokrasiden ve özgürlüklerden yana herkesin bu isyan ateşinde yer alması gerektiğini vurgulamak istiyoruz."