Atölyelerle bilinçleniyorlar

  • 09:01 2 Ağustos 2025
  • Güncel
Pelşin Çetinkaya 
 
MÊRDÎN - DBP Kadın Meclisi’nin “Kadın Kurtuluş İdeolojisi” atölyelerine katılan kadınlar, bu buluşmalar sayesinde hem aydınlandıklarını hem de kadın kimliklerini daha güçlü hissettiklerini belirtti. Kadınlar, karşılaştıkları sorunlara karşı artık daha kararlı ve dirençli olduklarını vurgulayarak, “Bu atölyeler bize güç veriyor, yol gösteriyor. Devam etmesini istiyoruz” dedi.
 
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi’nin “Özgürleşen Kadınla Demokratik Topluma” şiarıyla başlattığı kampanya, Mayıs ayından bu yana Kürdistan ve Türkiye’nin dört bir yanında büyük bir coşkuyla sürüyor. Gece-gündüz aralıksız devam eden “Kadın Kurtuluş İdeolojisi” atölyeleri, 7’den 70’e binlerce kadını aynı çatı altında buluşturuyor. Kadının tarihsel serüveni, sistemlerin kadına yönelttiği saldırılar ve özgürleşmenin ilkeleri masaya yatırılırken, kadınlar kendi yaşam deneyimlerini paylaşarak tartışmalara yön veriyor. Her ilçeye, her mahalleye yayılan bu atölyeler, kadınların özgürlük mücadelesinde yeni bir dönemin kapılarını aralarken, DBP, Kürdistan’da ve  Batı illerinde 13 ilde 50’ye aşkın atölye düzenlerken, bin kadınla da bir araya geldi. 
 
Mikrofonumuzu atölyeye katılan kadınlara uzattık. 
 
‘Biz de varız diyoruz’
 
Erkeklerin uyguladıkları şiddetle kendilerini kadından üstün gördüklerini belirten Medya Koç, erkeklerin kadınları yaşamın her alanında yok saydığını vurguladı. Medya Koç, “Biz ise var olmak ve görünmek istiyoruz. Erkekler ne kadar ‘yoksunuz’ dese de kadınlar olarak ‘varız’ diyoruz. Çok eskiden beri ‘erkek, kadının üstündedir’ deniliyor. Bu söylemlerle kadın köleleştirilmek isteniyor. Evde ve dışarıda bütün yük kadının üstünde. Misafir geldiğinde dahi erkekler oturuyor. Eşit olduğumuzu söylediğimizde ise erkek olduğu için bizimle eşit olmadıklarını, kadının hakkı olmadığını söylüyorlar. Dinde dahi ‘kadının hakkı yok’ deniyor. Sürekli kendi bildiklerini dayatıyorlar. Kadın olduğum için bir hak talep edemeyeceğimi söylüyorlar. İşe gidiyorum, geldiğimde uyuyor; evin işlerini ben yapıyorum. Bir işe el atmadığını söylediğimde ise ‘Ben erkeğim, sen çalışacaksın’ diyor” dedi.  
 
Atölyelerin sürmesi talebi 
 
Medya Koç, Abdullah Öcalan’ın sunmuş olduğu Kadın Kurtuluş İdeolojisi ile kadınların özgürlüğünün yolunu açtığını kaydederek, “Bu tür atölyelerle daha fazla toplanacağız, inşallah bundan sonra da haklarımızı alacağız. Ayrıca bu atölyelerin sık sık devam etmesini istiyoruz” sözlerini kullandı. 
 
‘Bizler için atölyeden öncesi ve sonrası aynı değil’
 
Gerçekleştirilen atölyeden büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Sadiye Adal,  “Bu tür toplantıların sık sık yapılmasını istiyoruz. Bu atölyelerle kadınlar güçleniyor. Kadınlarla bir araya gelmek önemli, bilmediğimiz konularda aydınlanıyoruz. Bizim için bu atölyeden öncesi ve sonrası aynı değil. Kadın ve erkek eşitsizliğini istemiyoruz. Çocuklarımız için eşit bir yaşamı inşa etmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
 
Kadın dayanışmasının önemi 
 
Kübra Yurcu, bu tür atölyelerin kadınlar için büyük bir umut ve destek kaynağı olabileceğini belirterek şunları söyledi: “Burada her kesimden kadın bulunuyor. Atölyede, kadının özgürlüğü üzerine tartışmalar yürütüyoruz. Çok güzel bir etkinlik oldu. Atölyede, kadınları yüceltecek olanın yine kadınlar olduğu vurgulandı. Çünkü bir kadın kendini ifade edebilirse, bir başka kadın da kendini ifade edebilir. Bir kadına yardımcı olacak kişi de yine kadındır. Aile içinde eşine yardımcı olmayan, çocuğunun bir şey giymesine izin vermeyen adamlar, dışarıda mükemmel ve efendi görünüyor. Bu yanlış! Çünkü sen ailenin içini düzeltemiyorsan, dışarıda ne kadar iyi görünsen de bunun bir anlamı yok. Benim yaşadığım toplumda kadın hâlâ köle gibi görülüyor. Kadın, sabah kalkıp kahvaltıyı hazırlayacak, evi toplayacak; adam eve geldiğinde yine ona hizmet edecek. Kadın, kendi istediği bir şeyi yapamayacak. Erkekler bunun doğru olduğunu zannediyor ama bu doğru değil. ‘Böyle geldi, böyle gidecek’ diye bir şey yok. Kadınlar, birbirinin yurdudur; birbirine sahip çıkabilir. Biz kadınlar ayda bir kez bile bir araya gelsek, çok güzel şeylerin ortaya çıkacağından eminim. Birbirimize dertlerimizi anlatacağız, destek olacağız. Mesela şiddet gören bir kadına, şiddet görmemesi için yardımcı olacağız. Genel olarak birlik ve beraberlik içinde olmamız gerektiğini düşünüyorum.”
 
Atölyelerin devam etmesini istedi
 
Bir başka kadın da düzenlenen atölyelerden dolayı mutlu olduğunu ve bundan sonra bu atölyelerin her mahallede devam etmesi gerektiğini kaydetti.
 
‘Özgür yaşamak istiyoruz’
 
Atölyenin güzel geçtiğini ve kadınlarla alakalı tartışmaların yapıldığını ifade eden, Halime Ermiş “Atölyeler her mahallede yapılsın. Atölyede Önderliğimizin sözleriyle daha iyi şeyler anladık. Önderliğin kadına sunduğu yollarla yaşantımız değişti. Evli olduğum kişi de bunu kabul etmedi ve evden gitti. Daha sonra bize, ‘zulmüme devam edeceğim eğer bu şekilde kabul ederseniz döneceğim’ şeklinde konuştu. Biz de, ‘dönme artık zulmü kabul etmeyeceğiz’ dedik. Zulmü kabul etmiyoruz özgür yaşamak istiyoruz” sözlerine yer verdi.