
MKG: Gerçeklerden korkanlar değil, gerçeği yazanlar konuşacak
- 09:53 3 Mayıs 2025
- Güncel
HABER MERKEZİ - 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla açıklama yapan MKG, “Kadın gazetecilerin sesi kesilirse, toplumun vicdanı körleşir. Gerçeklerden korkanlar değil, gerçeği yazanlar konuşacak” dedi.
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yayımladı. “Sözümüz var, kalemimiz var, vazgeçmiyoruz” başlıklı açıklamada, Kürdistan ve Türkiye’de 3 Mayıs’ın bir kutlama günü olmaktan çok, bir direniş ve yüzleşme günü haline geldiği vurgulandı.
Basın özgürlüğünün evrensel bir insan hakkı olduğunun altı çizilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Ancak Türkiye'de gazetecilik faaliyeti yürütenler, özellikle Kürt basınında çalışan, kadın gazeteciler, sürekli bir tehdit altında yaşamaktadır. Gerçekleri açığa çıkarmak isteyenler; soruşturmalara, gözaltılara, tutuklamalara, saldırılara, dijital sansüre ve itibarsızlaştırma kampanyalarına maruz kalıyor. İktidarın politikalarını eleştiren her haber ‘suç’ sayılıyor; muhalif medyanın sesi kısmaya çalışılıyor.
Gazetecilerin sesi kesilirse toplumun vicdanı körleşir
Gazeteciler ise bu baskıyı çok daha katmanlı yaşıyor: Hem politik kimlikleriyle hem de cinsiyetlerinden ötürü hedef alınıyorlar. Kadınların sözünü görünür kılan, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ifşa eden haberler; devletin, erkek egemen medyanın ve güvenlik aygıtlarının baskısıyla karşılaşıyor. Biz, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği olarak, her 3 Mayıs’ta aynı gerçeği hatırlatıyoruz ve diyoruz ki; ‘Basın susturulursa, halk susturulur’ ve ‘kadın gazetecilerin sesi kesilirse, toplumun vicdanı körleşir’. Biz buna izin vermeyeceğiz.
Bir yılda 118 gazeteci gözaltına alındı
2024 yılı boyunca gazetecilere yönelik birçok hak ihlali yaşandı. Bu ihlallerin yanı sıra gözaltı ve tutuklamalar da yıl boyunca devam etti. 2024’te en az 118 gazeteci gözaltına alındı, 26’sı tutuklandı, 30 gazeteci fiziksel saldırıya uğradı, 5 bin 260 habere erişim engeli getirildi. Bu tablo, Türkiye'de basın özgürlüğünün yalnızca ihlal edilmediğini, aynı zamanda kadın gazeteciler özelinde kurumsal bir sindirme politikası haline getirildiğini açıkça ortaya koymaktadır.
Gerçeğin izini sürüyorlardı
2024 yılında, gazetecilik faaliyetleri nedeniyle hayatını kaybeden meslektaşlarımızı saygıyla anıyoruz: Hêro Bahadîn ve Gulistan Tara: 23 Ağustos 2024'te, Süleymaniye'de gazetecilerin bulunduğu araca düzenlenen SİHA saldırısında katledildiler. Cihan Bilgin ve Nazım Daştan, Kuzey ve Doğu Suriye’deki gelişmeleri takip ederken, Türkiye’ye ait bir SİHA tarafından hedef alınarak katledildiler. Bu saldırılar, gazetecilerin yaşam hakkının nasıl ihlal edildiğini gözler önüne seriyor. Onlar, yalnızca gerçeğin izini sürüyorlardı. Biz, onların bıraktığı yerden devam edeceğiz.
Tutuklu gazeteciler serbest bırakılsın
Biz, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği olarak, tüm tutuklu gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını, gazetecilere yönelik baskı, şiddet ve hedef göstermelere son verilmesini, basın ve ifade özgürlüğünün tüm yurttaşlar için anayasal güvenceye alınmasını talep ediyoruz.
Çünkü halkın haber alma hakkını savunmak suç değil, onurdur.
Hakikatin karanlıkta kaybolmasına izin vermeyeceğiz
Bizler, Mezopotamya’nın topraklarında gerçeğin izini süren kadınlar olarak, hakikatin karanlıkta kaybolmasına izin vermeyeceğiz. Erkek egemen medyaya, devlet baskısına ve sistematik sansüre karşı her şartta kalemimizi, kameramızı, sesimizi koruyacağız.
Gerçeklerden korkanlar değil, gerçeği yazanlar konuşacak!”