
Amed’de Kürtçe için birlik mesajı: Statü, eğitim, özgürlük
- 11:07 3 Mayıs 2025
- Kültür Sanat
AMED - Amed’de 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı kapsamında açıklanan deklarasyonda, Kürtçeye statü, anadilde eğitim ve demokratik çözüm çağrısı yapıldı.
Amed’de 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı dolayısıyla, dil kurumları ve siyasi partiler tarafından Koşuyolu Parkı’nda bir deklarasyon açıklandı. Açıklamaya Kürt dil kurumları, siyasi parti temsilcileri, Tevgera Jinên Azad (TJA) ile çeşitli sivil toplum örgütleri katıldı. Etkinlik alanına Kürtçe ve Dımılkî dillerinde “Statûya Kurdî, perwerdahiya bi Kurdî” yazılı pankart asılırken, katılımcılar sık sık “Bê zıman jiyan nabe” ve “Zımanê Kurdî rumeta me ye” sloganlarını attı. Deklarasyon metni, Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği (MED-DER) Eşbaşkanı Şükran Yakut tarafından Kirmançkî; DEM Parti Dil, Kültür ve Sanat Komisyonu Eşsözcüsü Heval Dilbahar tarafından ise Kurmancî lehçesiyle okundu.
‘En temel ve vazgeçilmeyen değerdir’
Kürt ulusunun, insanlığın en kadim halklarından biri olduğunu belirten Şükran Yakut, “Kürt dili, aynı zamanda Kürt milletinin ve tüm insanlığın en temel ve vazgeçilmez değerlerinden biridir. Ne yazık ki yüzyıldır Kürt halkının yok sayılması nedeniyle, birçok kültür ve dil gibi Kürt kültürü ve dili de vahşice yok edilmeye çalışıldı. Ancak bu çabalar, Kürt ulusal mücadelesi sonucunda başarısızlıkla sonuçlandı. Bunun yerine, Kürt diline yönelik uygulamaların yeniden canlandırıldığını görüyoruz. Kürtçe hâlâ bürokraside kabul görmüyor; Kürt dili çeşitli yöntemlerle yok sayılmaya, yasaklanmaya, kuşatılmaya ve bastırılmaya devam ediyor. Türkçeyi, Kürdistan’ın her yerinde ve Kürtlerin yaşadığı her yerde egemen kılmanın amacı, Kürtleri asimile edip Kürt dilinin zamanla yok olmasına sebep olmaktır. Bu, insanlığa karşı bir suçtur” dedi.
‘Kürtçe kırmızı çizgimiz’
Anadilin, bir halkın varlığı, benliği, kimliği ve ruhu olduğunu ifade eden Şükran Yakut, dillerinin ulusal birliğin kaynağı ve temeli, her yönden kurtuluşlarının anahtarı olduğunu kaydetti. Şükran Yakut, “Kürtçe bizim kırmızı çizgimizdir. Sayın Abdullah Öcalan da özellikle şunu belirtiyor: ‘Dilini, kültürünü korumak ve geliştirmek insan olmanın bir gereğidir. Diline sahip çıkamayan hiçbir şeye sahip çıkamaz. Diline sahip çıkamayan, insanlığa sahip çıkamaz. Dilini bilmeyen ve geliştirmeyen, yarım insan kalır. Anadilini öğrenmezsen, anadilinde eğitim almazsan doğru ve güzel düşünemezsin, hiçbir şey üretemezsin; sanki beynin ölmüş gibi hissedersin. Anadil meselesi ekmek ve su kadar önemlidir. Son 50 yıldır dilimiz ve kültürümüz yasaklandığı için büyük bir mücadele verdik. Dilimizi ve kültürümüzü korumak herkesin görevidir’” şeklinde belirtti.
Şükran Yakut, devamında şunları dile getirdi: “Sayın Abdullah Öcalan’ın ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ da Kürt dilinin özgürlüğü ve özgürlük tartışmalarını güçlendirdi. Bu tarihi çağrının sonuna kadar arkasındayız ve Kürt ulusunun dil, kültürel, siyasal, hukuki ve özerklik haklarının pazarlık meselesi olmadığını; bu hakların kullanılmasının önündeki tüm engellerin kaldırılması gerektiğini; özgür, demokratik ve barışçıl bir toplumun kurulması için Kürt dilinin statüye kavuşturulması ve eğitim dili olması gerektiğini söylüyoruz. Elbette bunun gerçekleşmesi için Sayın Abdullah Öcalan’ın barışın ve demokratik toplumun tesisi için özgürce, serbestçe hareket edebilmesi, çalışabilmesi gerekiyor. Bunun için en uygun koşullar hazırlanmalı; Kürt ulusunun kimliği, değerleri, hakları, özellikle Kürt dili ve Kürtlerin özyönetim statüsü siyasal ve hukuki olarak tanınmalı, anayasa ve yasalarla güvence altına alınmalıdır.”
‘Kürt dili mücadelesinin yeni aşamasını başlatıyoruz’
Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit ile Kürt ulusunun bütün değerlerinin tecrit edilmesinin, özellikle de Kürt dilinin tecrit edilmesinin doğrudan ilişkili olduğunu çok iyi bildiklerini belirten Şükran Yakut, “Bunun için Kürt dilini koruma ve geliştirme mücadelemizi her zamankinden daha fazla büyütecek ve yaygınlaştıracağız. Bu amaçla tüm Kürt dili kurumları, partileri, kurumları, alanları, yapıları ve çeşitli Kürt ve demokratik çevreleri gibi bizler de ‘Kürtçeye statü, Kürtçe eğitim’ sloganıyla Kürt dili mücadelesinin yeni bir aşamasını başlatıyoruz” dedi.
Mayıs’tan Haziran’a etkinlikler
15 Mayıs Kürt Dil Bayramı vesilesiyle, 4 Mayıs - 1 Haziran tarihleri arasında Kürdistan’ın tüm bölgelerinde ve Türkiye’de kutlamalar yapılacağını duyuran Şükran Yakut, çeşitli mücadeleleri, çalışmaları, programları ve faaliyetleri örgütleyeceklerini söyledi. Şükran Yakut, “Eylemlerimizi bütün ilçelere, köylere, mahallelere, sokaklara, evlere, gençlere, çocuklara, üniversitelere, esnafa ve diğer bütün alanlara yayacağız. Bu kapsamda yürüyüşler, kitlesel duyurular, bildiri çalışmaları, Kürtçe pankart ve billboard çalışmaları, halkla ve tüm kurumlarla toplantılar, forumlar, halk kürsüleri, çadırlar, tiyatro, Kürtçe kitap fuarları, paneller, sempozyumlar, çalıştaylar, konferanslar, konserler gerçekleştirilecek. Dijital alanda çeşitli etkinlikler, yerel yönetimler/belediyelerle birlikte programlar, Meclis’te, diplomatik faaliyetler vb. konularda eksiksiz ve kapsamlı bir plan hazırlandı. Özellikle Kürtçeye statünün, Kürtçe eğitimin, Kürtçenin önündeki bütün yasal ve fiilî engellerin kaldırılması, Kürtçe yer adlarının ve Türkçeleşmiş isimlerin iadesi talebinin gerçekleşmesi mücadelesini; ayrıca Kürdistan’ın bütün parçalarında ve Kürtlerin yaşadığı her yerde Kürtçe kurumların örgütlenmesi ve öğretilmesi bilincini yaygınlaştıracağız” diye belirtti.
Çağrıda bulunuldu
Şükran Yakut son olarak şu sözleri kullandı: “Bu hedef, vizyon ve inançla, özgürlükçü, barışçı, demokratik ve insani tüm hareket, parti, kurum ve çevrelere çağrıda bulunuyoruz. Özellikle Kürdistan’ın dört bir köşesinde ve dünyanın dört bir yanında yaşayan kadınlara, gençlere, siyasetçilere, aydınlara ve tüm Kürtlere çağrıda bulunuyoruz. Gelin, Kürt dili etrafında ulusal birliğimizi kuralım. Her günü Kürtçe Dil Bayramı ve kutlaması yapalım. Kürt dilini koruma ve geliştirme mücadelesini her zaman ve her yerde yükseltmek ve yaygınlaştırmak; Kürtçeye tüm toplumsal ve yaşam alanlarında statü kazandırmak; onu eğitim, mücadele, çalışma, iletişim ve yaşam dili hâline getirmek; her evi, her köyü, her sokağı, her mahalleyi, her kampı, her çevreyi Kürt okulu, üniversitesi hâline getirelim. Bu duygu ve düşüncelerle, 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı kutlu olsun.”
Açıklama, sloganlar ve alkışlarla sona erdi.