Wan'da 'Yaşamak ve yaşatmak için örgütleniyoruz' kampanyası başlatıldı
- 18:44 15 Eylül 2025
- Güncel
WAN – Wan'da kadın kurumları, artan şüpheli kadın ölümlerine karşı “Yaşamak ve Yaşatmak İçin Örgütleniyoruz” şiarıyla üç ay sürecek bir kampanya başlattı.
Tevgera Jinên Azad (TJA), Star Kadın Derneği, İnsan Hakları Medya Derneği (İHAMED), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Wan Barosu Kadın Hakları Merkezi, Wan Barosu Göç Komisyonu, Wan Yerel Yönetimler Kadın Meclisi, Evin Kadın Kooperatifi, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Wan Kadın Komisyonu ve KESK Wan Kadın Meclisi’nin yer aldığı çok sayıda kurumun katılımıyla düzenlenen kampanyanın startı, Wan Barosu Tahir Elçi Konferans Salonu’nda yapılan basın toplantısıyla verildi.
Basın açıklamasını Star Kadın Derneği yöneticilerinden Meryama Aslan okudu.
'Şüpheli ölümler özel savaşın cinsiyetlendirilmiş bir parçası'
Meryama Aslan, Van’ın son yıllarda kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümlerinin en yoğun yaşandığı illerden biri haline geldiğini vurgulayarak, “Kürdistan bölgesinde artan şüpheli kadın cinayetleri, özel savaş politikalarının cinsiyetlendirilmiş bir boyutunun parçası olarak Van’da derinleşmektedir. Son dönemde uyuşturucu ve fuhuş çeteleri bölgede daha etkili hale gelmiş, kadınların yaşam hakkını tehdit eden bir unsur haline gelmiştir” dedi.
“Özel savaş politikaları, toplumsal direnci kırmayı ve kadınların toplumsal rollerini zayıflatmayı hedefleyen sistematik bir stratejiye dönüşmüştür" diyen Meryama Aslan, "Bu politikaların sonucu olarak kadın cinayetleri ve şüpheli ölümler, bölgedeki sosyal dokuyu tahrip eden bilinçli bir saldırıya dönüşmüştür. Bugün Van ve çevresindeki kadınlar, bu politikalar nedeniyle ciddi bir güvenlik kriziyle karşı karşıyadır” diye belirtti.
Bir haftada 4 kadın katliamı
Şüpheli kadın ölümlerinin sıklıkla “intihar” gerekçesiyle dosyaların kapatılmasıyla sonuçlandığına dikkat çeken Meryama Aslan, “Kadınların karşı karşıya kaldığı bu şiddet karşısında sessiz kalmayacağız. Her ölümün ‘şüpheli’ diye sınıflandırılması, bazen hızla ‘intihar’ olarak kapatılması ya da faillerin korunması, kadın yaşamını değersizleştiren resmi bir politika haline gelmiştir. Son bir haftada kamuoyuna yansıyan en az 4 kadın cinayeti yaşanmıştır. Görünmeyen, duyulmayan ve üzeri örtülen vakalarla birlikte bu sayının çok daha yüksek olduğunu biliyoruz. Bu gerçeklik, bölgede hiçbir kadının güvende olmadığını açıkça ortaya koymaktadır” ifadelerini kullandı.
'Cezasızlık sürdükçe kadınlar yalnız bırakılıyor'
Meryama Aslan, kampanyanın yalnızca geçici bir tepki değil, kalıcı bir mücadele hattı olduğu vurgulayarak şöyle konuştu: “Bugün ilan ettiğimiz bu kampanya; failleri koruyan politikalara karşı çıkmayı, cezasızlıkla mücadele etmeyi ve her dosyanın etkin, şeffaf biçimde soruşturulmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Şüpheli kadın ölümleri yalnızca bireysel trajediler değil; aynı zamanda kadına yönelik şiddetin en ağır ve en görünmez biçimidir. Failler korundukça ve dosyalar kapatıldıkça, kadınlar yalnız bırakılmakta, şiddet ise daha da artmaktadır. Kadınların yaşam hakkını savunmak yalnızca kadınların değil, tüm toplumun sorumluluğudur. Kampanyamız, anlık değil, kalıcı bir mücadele hattı inşa etmeyi hedeflemektedir.”
Meryama Aslan son olarak, “Yaşamak ve yaşatmak için örgütleniyoruz” kampanyasının resmen başlatıldığı duyurdu.