Bodrum Kadın Platformu'ndan eylem

  • 22:44 12 Ağustos 2025
  • Güncel
MUĞLA-  Katledilen kadınlar için sokağa çıkan Bodrum Kadın Platformu, "Her gün bir kadın, ‘hayır’ dediği için öldürülüyor. Fail; tetiğe basan erkek ile birlikte o erkeği koruyan yasalar, koruma kararını uygulamayan kolluk, cezasızlığı normalleştiren mahkemeler, şiddeti meşrulaştıran medyadır" diyerek kadın katliamlarına karşı mücadele vurgusu yaptı.
 
Bodrum Kadın Platformu, artan kadın katliamını protesto etmek amacıyla Çarşı Kafe önünde bir araya gelerek Bodrum Belediye Meydanı'na yürüdü. Katledilen kadınların fotoğraflarını taşıyan kadınlar sık sık, “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “Kadın dayanışması yaşatır”, “Jin, jiyan, azadi” sloganları attı. Platform adına basın açıklamasını Nermin Güleş okudu. Eylem esnasında Bodrum’da Ezgi El isimli bir kadının katledildiğini öğrenen kadınlar katliamı protesto etti.
 
‘Kadını katleden erkek egemen siyaset ve onun destekçileridir’
 
2025 yılının ilk 6 ayında erkekler tarafından 136 kadının katledildiğini, 145 kadının ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdiğini dile getiren Nermin Güleş, 96 kadının aile üyesi bir erkek tarafından katledildiğini belirtti. Nermin Güleş, “Her gün bir kadın, ‘hayır’ dediği, boşanmak istediği, özgürce yaşamak istediği için öldürülüyor. Fail; tetiğe basan erkek ile birlikte o erkeği koruyan yasalar, koruma kararını uygulamayan kolluk, cezasızlığı normalleştiren mahkemeler, şiddeti meşrulaştıran medyadır. Yani erkek egemen siyaset ve onun erkek destekçileridir” dedi.
 
‘Arabuluculuk yeni eve kapatma politikası’
 
Son günlerde boşanma davalarında gündeme getirilen “arabuluculuk” zorunluluğunun kadınların yaşam hakkına yönelik yeni bir saldırı olduğunun altını çizen Nermin Güleş, 2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesinin de açık bir kadın düşmanlığı olduğunu kaydetti. Nermin Güleş “Kadınları yalnızca ‘anne, eş, fedakâr’ rollerine sıkıştırmak isteyen bu zihniyet, kadınları evlere kapatmayı; yoksulluğu ve şiddeti ise görünmez kılmayı amaçlamaktadır” diye belirtti.
 
‘Diyanet’in hutbesi’
 
Diyanetin kadın düşmanı hutbesini hatırlatan Nermin Güleş, “Bu zihniyet, kadınların öldürülmesini 'ahlaki sapmaya karşı bir 'ceza' gibi sunuyor. Kadın cinayetlerinin bu topraklarda durmamasının nedenlerinden biri de budur. Siz kadınlara saldırmayı sürdürün; biz ise öfkemizi kuşanarak direnmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
 
‘Öz savunma meşrudur’
 
Kadınlar bilerek korunmadığı için her gün katledildiğini, kadınların şiddete karşı öz savunma hakkının meşru olduğunu söyleyen Nermin Güleş “Dünyanın birçok yerinde aşırı sağcı ve erkek egemen sistemler güç kazanıyor. Gazze ve Suriye’de kadınlar özellikle hedef alınıyor. Alevi ve Dürzi kadınlara yönelik etnik ve inanç temelli saldırılar artıyor. Kadınlar inançları ve kimlikleri yüzünden öldürülürken, bizden sessiz kalmamız bekleniyor. Cevabımız ise çok net; asla” dedi.
 
‘Çözüm örgütlenme’
 
Eril siyasete karşı çözümün; kadınların sokakta, derneklerde, sendikalarda, platformlarda kurduğu dayanışma ve örgütlü mücadelede olduğunu belirten Nermin Güleş, “Tüm kadınları yaşam hakkını savunmaya, örgütlenmeye, omuz omuza mücadele etmeye çağırıyoruz. Bugün örgütlenen her kadın, başka bir kadının yaşamını kurtarır" diye konuştu.
 
Nermin Güleş, kadınların; özgürlüklerinden, yaşam tarzlarından ve haklarını garanti altına alan uluslararası sözleşmelerden vazgeçmeyeceklerini vurguladı.
 
Açıklama sloganlarla sona erdi.