Demokrasi ve kadının hünerli ellerinde dönen teşî

  • 09:06 12 Mayıs 2025
  • Kadının Kaleminden
 
"Bugün ortak yaşam koşullarını oluşturacak, onu örecek olan araç demokrasidir. Tabii ki demokrasiyi örecek olan da kadındır. Hiç kuşku yok ki demokrasinin temel yapı taşını kadınlar oluşturuyor."
 
Sofya Alağaş
 
Dünya siyaseti uzun süredir büyük bir tıkanma yaşıyor. Siyasi tıkanma Orta Doğu ve Orta Doğu özelinde Türkiye’de bir kriz haline dönüşmüş durumda. Elbette siyasi tıkanmaya neden olan birçok faktör var. Sosyal, siyasal, ekonomik ve eğitim gibi birçok nedeni daha sıralayabiliriz. Siyasetin demokratik olmaması ve bu temelde yönetim sanatından uzaklaşılması en temel etkenlerden biri. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan birçok kez toplumların krizden çıkmasının demokratik siyaset + demokratik toplum kanalı olduğuna işaret etti. Değişen dünya düzeninde, halkların ihtiyaçları göz önünde tutulduğunda değişim kaçınılmaz olacaktır.
 
Değişime demokratik siyasetten başlayabiliriz. Demokratik topluma giden yol demokratik siyasetten geçiyor. Peki kadınlar demokratik siyasetteki yerini nasıl alacaktır veya almalıdır? Demokratik siyasetin önünün açılması için öncelikle kadının demokratik siyasette aktif yer alması için önünün açılması gerekiyor. Türkiye’deki kadın örgütleri demokratik siyasete katılabilmenin kanallarını çok rahat açabilecek potansiyele sahip. Egemen ve eril zihniyet kadınları denetleyebilecekleri ve eril zihniyetin hizmetinde olması gerektiği anlayışından vazgeçmeleri gerekiyor. Demokratik toplumun oluşturulması için öncelikle kadın öz gücü ve öz iradesiyle demokratik siyaset alanın da olmalıdır. Ancak o zaman gerçek bir demokrasi ağını örmüş olacağız. 
 
Kadınların aktif rol oynaması siyaseti demokratikleştirir
 
Siyasetteki sorunları ortak akıl, ortak irade, ortak çözüm gücü ile tartışıp demokrasinin temel taşını oluşturabilecek tarihsel birikime sahip olan kadın bu gün de aynı misyonunu yerine getirebilecek güçte.  Toplumsal sorunların çözüm tartışmaları yerelden merkeze doğru akacak şekilde yol izlenir.  Kadınlar mahallelerde, sokaklarda kentlerde çeşitli atölye çalışmaları, eğitim aktiviteleri aracılığıyla bir araya gelip ortak irade ve ortak çözüm gücünü ortaya koyabilir. Kadınların yaşamın örülmesinde aktif rol oynaması siyaseti demokratikleştirecektir.  Demokratikleşen siyaset ortak paydada buluşup toplumun demokratikleşmesine doğru gidecektir. İçinde bulunduğumuz çağ birlikte eşit ve özgür bir yaşamı zorunlu kılmaktadır. Ortak yaşamdan (demokratik toplum) kaçmak demek yok olmak demektir. Ortak yaşamı kabullenmeyen kendinden başkasına (Ulus devlet) yaşam şansı tanımayan zihniyet uzun süredir bir çöküşü yaşıyor. 
 
Aslında kadının siyasetteki rolü ve karar mekanizmalarında nasıl yer aldığını yaşamın doğal akışında fark ediyoruz. Buna örnek olarak Jineoloji’nin Demokratik Siyaset (14 sayı) sayısında verdiği örnek çok çarpıcıdır. Burada Hasekî’de bir jineoloji dersi esnasında 60 yaşlarında Ayşe isimli Ezîdî bir kadın demokratik siyasete dair şöyle bir tanımlama yapıyor: “Siyasetin atları hile, yalan dolan ile terbiye eden kişilerle tanımlanması doğru değil. Siyaset sorunları ortak irade ile çözme, birlikte karar alma, bunun için toplantılar yapma, eğitimler vermedir bence. Eskiden bir topluluğun ileri gelen kadınları bir ağacın gölgesinde bir araya gelir sorunlara çözüm arar, toplantı yaparlardı.” 
 
Kadının demokratik siyasetteki rolü ve teşî
 
Halen bir ağacın gölgesinde toplanıp sorunları tartışıp çözüm üreten kadınlar varlığını sürdürüyor. Yalnızca bu örnekten dahi görüyoruz ki tarihte toplumların gelişim, değişim ve dönüşüm süreçlerinde kadınlar her zaman tarihi rol üstlenmiştir. Kadının demokratik siyasetteki rolünü her zaman Kürtçe adıyla teşîye (iğ, eğirmen eğirmeç) benzetmişimdir. Teşînin ortaya çıkış tarihine ve toplumun gelişişim sürecinde nasıl bir rol oynadığına bakıldığında hayatımızda ne kadar önemli bir figür olduğunu görürüz. Hiç tanımadığım Ayşe isimli kadının sözlerini okuduktan sonra teşî hangi tartışmalar sonucunda icat edildi ve bu güne kadar geldi. Ne malum bir grup kadının toplumun sorunlarını tartışmak ve çözüm üretmek için bir ağacın gölgesinde toplandıkları sırada teşînin icat edilmediği. Belki de teşî icat edilme fikri bu toplantılardan birinde ortaya çıktı. 
 
İp eğirme kolay göründüğü kadar gizemli ve büyülü bir eylemdir. Büyülüdür çünkü yünü, keteni veya keneviri büke büke diledikleri gibi ince bir iplik meydana getirilir. Yün eğirme tam anlamıyla sanat şaheseridir. Teşînin icadı tarihi neolotik çağa kadar dayanıyor. Hiç kuşku yok ki teşiyi kadınlar icat ediyor ve kullanıyor. Kadınlar teşiyi yaşamdaki hayati ihtiyaçlarını karşılayabilmek için icat etti ve kullandı. Neolotik çağın gelişimine damgasını vuran teşî halen Kurdistan’ın bazı kırsal yerlerinde kadınlar tarafından kullanılıyor. Neolotik çağda devrim niteliğinde bir icat olan teşî toplumun ihtiyaçlarını karşılamadaki etkisi o kadar büyüktü ki varlığını günümüze kadar sürdürüyor. 
 
Kadın toplumsal yaşamda taşıdığı sanatsal incelikleri vardı ve teşîyi icat ederek bu hünerini somutlaştırıyordu. Aynı zamanda bu hünerle toplumun hayati ihtiyaçlarını karşılıyordu. Hiç kuşku yok ki teşî toplumsal bir ihtiyaçtan doğdu ve dönemin koşullarına göre hayati bir icattı. Çünkü o çağın koşullarına göre yaşamda temel ihtiyaçlar değişmişti ve bu ihtiyaçların nasıl karşılanabileceğini kadın bulmuştu. Var olan bir maddeyi başka bir maddeye dönüştürüyor. Yine dönüşen madde toplumun başka ihtiyaçlarını karşılıyordu. 
 
Teşî yünü eğirmek için dönerken bütün ipin aynı kalınlıkta olması gerekiyor. O yüzden kadın onu döndürdüğünde hızını tutturmak zorunda, aynı zamanda yünü yavaş yavaş açarken ne kadar açacağın bilmesi gerekiyor. Yünü biraz fazla açarsa ipin bazı yerlerinde kalınlık oluşur.  Buda estetikten uzak bir görünüm ortaya çıkarır. Veya ipin inceliği ve eşitliği tutturamayıp yünü az açarsa o vakip teşi döndüğü sırada ipten kopar. Eşit koşullarda var olmadığında mensubu olduğun toplumdan bir kopuşu yaşıyorsun. Bu eşitliği sağlayacak olan da o örgüyü örendir. Tarihe baktığımızda bunu ancak kadının yapabildiğini anlıyoruz. Bu gün de yine kadın aynı hünerle demokratik siyaseti örebilir. 
 
Teşî döndürebilen güzelleşiyor
 
Öyle ki özellikle Kürt toplumunda teşiyi kullanan kadınlara methiyeler dizilir. Kimi zaman dengbejlerin stranlarında kimi zaman sözlü hikayelerde geçer bu methiyeler. Bir kadının güzelliğini, alımlılığını ve endamını anlattıklarında eğer o kadın teşî kullanıyorsa güzelliğine birde (Teşî ristê) teşî kullanan kadın da denirdi. Bu gün dahi birçok şarkıda teşî ristê betimlemesi geçer. 
 
Kadının hünerli elleriyle buluşan teşî yünü ipe dönüştürür,  daha sonra o ipten çadır, çuval, halat, kazak, çorap, elbise yapıldı. Yani dönemin koşullarında tolumun varlığını sürdürebilmesi için, onun hayati ihtiyaçları teşî aracılığıyla karşılanırdı. 
 
Toplumsallaşmanın temel argümanı ortak yaşamı örmektir. Ortak yaşam koşullarını reddeden ve kendisi dışında kimseyi kabul etmeyen topluluklar yalnızlaşmaya ve güçsüzleşmeye mahkumdur. Ancak ortak yaşam koşulları oluşturulduğunda hem toplumlar güçlenir hemde varlıklarını daha büyük bir zenginlik için sürdürebilir. Aynı zamanda kadını bunun dışında tutan siyasette çökmeye mahkumdur. 
 
Bu gün ortak yaşam koşullarını oluşturacak, onu örecek olan araç demokrasidir. Tabii ki demokrasiyi örecek olan da kadındır. Hiç kuşku yok ki demokrasinin temel yapı taşını kadınlar oluşturuyor. Toplumda demokrasinin gelişmesi ve büyümesi için önce kadının bu sürece dahil edilmesiyle başlanması gerekiyor. Kadının olmadığı bir demokrasi yıkılmaya mahkumdur. Demokrasiyi kadının hünerli ellerinde dönen teşîye benzetiyorum. Kadın el attıkça demokrasi büyüyecek gelişecek ve toplumun en hayati ihtiyaçlarını karşılamaya başlayacak. Kadın teşîyi döndürdükçe demokrasi büyüyecek, halkların varlıklarını sürdürmesinin güvencesi artacak, teşî döndükçe inançlar daha özgür yaşam bulacak, teşî döndükçe kültürler daha özgür yaşatılacak, teşi döndükçe, kadınlar, çocuklar, ileri yaştaki bireyler kendilerini daha değerli hissedecekler.