Elfazi Toral

 

İSTANBUL - “Bu süreçle beraber, sistemin bugüne kadar yürüttüğü bütün korku politikalarının da boşa düştüğünü görmüş olduk” diyen İstanbul Özgür Öğrenci Meclisi üyesi Fatma Gündüz, “Biz kadınlar bu toplumun öncüsü ve örgütleyici gücüyüz. Bizler örgütlenip özgürleşeceğiz” mesajını verdi.

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısıyla birlikte önemli gelişmelerin yaşandığı bu süreçte, başta kadınlar ve gençler olmak üzere her kesimden destek çalışmaları sürüyor. İstanbul Özgür Öğrenci Meclisi’nin 10 Ağustos’ta “Komünalist yoldaşlık ruhuyla örgütleniyoruz, özgürleşiyoruz” şiarıyla gerçekleştirdiği çalıştayda, Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu’nun tüm ayrıntılarıyla bilince çıkarılması, gençlik ve kadınlar öncülüğünde toplumun her kesimine taşınması gerektiği vurgulandı. Çalıştayda, toplumsal, kültürel, tarihsel, felsefi ve bilimsel alanlarda “fikir-zikir-eylem” birliğine dikkat çekildi. 

 

İstanbul Özgür Öğrenci Meclisi üyesi Fatma Gündüz,  gerçekleştirdikleri çalıştayın önemine ve sonrasında yapacakları çalışmalara dair değerlendirmelerde bulundu. 

 

“Barış ve Demokratik Toplum” sürecini anımsatarak sözlerine başlayan Fatma Gündüz, yeni süreçte genç kadınların rol ve misyonunun önemli olduğunu dile getirdi. Sürecin başlamasıyla çalışmalarına yoğunluk verdiklerini belirten Fatma Gündüz, “Bizler bu süreçte gençler olarak okumalar yapıyoruz. Demokratik Uygarlık Manifestosu atölyeleri düzenledik ve bu atölyeler sonucunda bir çalıştay yapma gerekliliği gördük. Amacımız, bir örgütlenme sağlayıp bu örgütlülük çerçevesinde özgürleşmek. Çünkü bütün etkinliklerimize saldırı düzenleniyor ve bu saldırılara karşı yine biz gençler, sistemin en fazla saldırısına uğrayan kimlikler, bir öz savunma oluşturabiliriz. Biz de bunun farkındalığıyla çalışmalarımızı yapıyoruz. Genç kadınlar olarak atölyeler düzenliyoruz. Bu sürece cevap olabilmesi için üniversitelerde komünaller oluşturma hedeflerimiz var” dedi.

 

‘Bu toplumun öncüsü ve örgütleyici gücüyüz’

 

Türkiye’de kadın kimliğinin saldırı altında olduğunu vurgulayan Fatma Gündüz, bu saldırıların tüm topluma da sirayet ettiğini söyledi. Kadınların şiddet politikalarıyla karşı karşıya kaldığını belirten Fatma Gündüz, “Devlet yurtlarında kalan arkadaşlarımız kaybediliyor ve biz sonrasında arkadaşlarımızın katledildiğini öğreniyoruz. Biz genç kadınlar olarak, bu süreçte bu kaybetme politikalarının durmasını istiyoruz. Sistem bize bir yaşam alanı bırakmıyor. Biz, demokratik toplum inşasıyla beraber yaşam alanlarının oluşturulmasını istiyoruz. Var olduğumuz her yerde kendimize ait bir yaşam istiyoruz.

 

Bilindiği üzere üniversitelerde tamamen ataerkil sistemin getirdiği bilim bize öğretiliyor. Ve bu eğitimin değişmesini, daha özgün, özel, toplum bilimine uygun eğitimler almak istiyoruz. Üniversitelerde gördüğümüz eğitim bir erkek düzeni üzerine. Sanki dünyada sadece erkekler varmış da bunun üzerine çalışma yapmak zorundaymış gibi. Sadece erkeği esas alan bir eğitim görüyoruz. Kadın olarak her zaman var olduk ve var olmaya devam edeceğiz. Biz bu toplumun öncüsü ve örgütleyici gücüyüz. Bu örgütlenme çalışmalarımızı her zaman olduğu gibi bu süreçle beraber daha da güçlü bir şekilde devam edeceğiz. Bize bilim diye verilen dersleri kabul etmiyor, bunun yerine kendimize özgün akademiler inşa etmeyi hedefliyor ve talep ediyoruz” diye konuştu.

 

‘Sistemin bütün korku politikaları boşa düştü’

 

“Barış ve Demokratik Toplum” süreciyle birlikte Türkiye siyasetinde değişimler yaşandığını dile getiren Fatma Gündüz, “Üniversitelerde örgütlenme alanlarımız daha da genişledi çünkü artık sistemin uzun yıllardır sürdürdüğü korku ve sindirme politikalarının işe yaramadığını gördük. Artık genç kadınlar bu sistemde yaşayamayacağının farkına vardı ve bu temelde de öz savunmasını inşa ediyor diyebiliriz. Üniversitelerde özellikle akademisyenlerin tacizine daha çok ses çıkarıldığını gördük. Geçmiş dönemde büyük bir korku politikası yaratıldığı için genç kadınlar kendini öncü ve bu saldırılara karşı gelebileceğini göremiyordu. Süreçle birlikte öz savunma gücünü kendinde görmeye başladılar ve bu şekilde üniversitelerde daha da güçlendik. Kadınlar artık örgütlenmeyi daha fazla istiyorlar. Bu süreçle beraber, sistemin bugüne kadar yürüttüğü bütün korku politikalarının da boşa düştüğünü görmüş olduk” dedi.

 

‘Bizler örgütlenip özgürleşeceğiz’

 

Fatma Gündüz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu’nda denildiği gibi, ‘örgütlenin, özgürleşin’. Aslında iki kelime ama birçok anlamı ifade ediyor. Bizler de örgütlenip özgürleşeceğiz. Bu temelde örgütlenme çalışmalarımızı artırıyoruz ve tüm çalışmalarımızı artırıp bütün topluma aktarma gibi bir misyonumuz var. Bunun için çalışıyoruz. Genç kadınlar olarak, sistemin bizde oluşturmak istediği kimliği reddediyoruz. Tüm kadınlara da bu politikalara boyun eğmemeleri ve demokratik toplumda sosyalist, komünalist toplum inşasında yer edinmeleri gerektiğini söylüyoruz. Ve bu süreçte öncü biz kadınlarız, tüm kadınları buraya çağırıyoruz.”