
Nimat Koko Muhammed: Kadın haklarına yönelik saldırılar arttı
- 09:05 20 Mayıs 2025
- Güncel
Dilan Babat
SILÊMANÎ - NADA 1. Kongresi’nin katılımcılarından Sudan’dan gelen Nimat Koko Muhammed, ülkesinde askeri darbenin ardından kadın haklarına yönelik saldırıların arttığını söyledi. Nimat Koko Muhammed ayrıca, Abdullah Öcalan’ın çok sayıda kitabını okuduğunu, bu kitapların kendisine tarihsel anlamda önemli bir katkı sunduğunu sözlerine ekledi.
Sudan'da 15 Nisan 2023'te patlak veren iç savaş, ülke genelinde büyük bir insani krize yol açtı. Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) ile Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasında başlayan çatışmalar, özellikle kadınlar ve kız çocukları üzerinde yıkıcı etkiler yarattı. Cinsiyete dayalı şiddet vakaları savaşın ardından üç katına çıktı. Kadınlara yönelik sistematik tecavüz, toplu tecavüz ve cinsel işkence vakaları endişe verici boyutlara ulaştı. Risk altındaki kişi sayısı 12 milyonu aşarken, en az 36 kadının – bazıları sadece 15 yaşında – RSF tarafından cinsel şiddete maruz kaldığı belgelendi.
UNICEF’in verilerine göre, 2024 yılı içinde 221 çocuğa yönelik tecavüz suçu kayda geçti; bu vakaların yüzde 66’sını kız çocukları oluşturdu. Öte yandan, ülkede 24,6 milyon kişi akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıya ve bunların 5 milyonu çocuklar ile hamile kadınlardan oluşuyor. 2020 yılında yasaklanmasına rağmen “sünnet” (FGM) adı altında cinsel işkence hâlâ yaygın biçimde uygulanıyor.
Bu ağır tabloyu uluslararası kamuoyuna taşıyan isimlerden biri de, kadın hakları ve siyasi ekonomi alanında çalışan Nimat Koko Muhammed oldu; NADA 1. Kongresi’ne katılan Nimat Koko Muhammed, neoliberal politikaların etkileriyle derinleşen bu kriz karşısında kadınların yaşadığı çok boyutlu şiddete ilişkin JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.
Sudan’da kadın hakları
İsminin anlamının iyi kalpli olduğunu belirterek sözlerine başlayan Nimat Koko Muhammed, hayatının her alanında mücadele ettiğini, kalbinin ise Sudan’daki halklarla yaşayan insanlarla dolu olduğunu söyledi. Nimat Koko Muhammed, “Kalkınma, alternatif ekonomi ve toplumsal cinsiyet meseleleri üzerine araştırmalar yapıyorum. Sudan’da kadın haklarına gelince, tarihsel olarak Sudanlı kadınlar, demokrasi hareketiyle birlikte verdikleri mücadelelerle tanınırlar. Sendikalardan gençlik birliklerine, sanatçılardan entelektüellere kadar birçok alanda yer aldılar. Ekonomik, sosyal ve siyasi haklarını elde ettiler. 1965 yılında, Sudan’dan seçilmiş ilk demokratik kadın milletvekili olarak Arap ve Afrika bölgesinde bu unvanı kazanan kişi oldular” dedi.
‘Kadın hakları konusunda tarihi birikime sahibiz’
Bu unvanların kazanmasına neden olan ve Sudan’da kadınlar için ilham kaynağı olan Fatina Hoor İbrahim olduğunu dile getiren Nimat Koko Muhammed, “Fatina Hoor İbrahim şu an parlamentoda bulunuyor. Geniş ittifak sayesinde Sudanlı kadınlar, siyasi, ekonomik ve sosyal haklardan oluşan bir sistemi elde etmeyi başardılar. Dolayısıyla biz Sudan’da kadın hakları konusunda tarihi bir birikime sahibiz. Kadın hakları meselesi, hem uluslararası sözleşmelere hem de Sudan’ın gelişmekte olan bir ülke olarak kendi ihtiyaçlarına göre şekillenmiştir” diye belirtti.
Askeri darbenin etkileri
Sudan’da kadın haklarının birçok noktada hedef alındığına işaret eden Nimat Koko Muhammed, “Ben bunları ciddi sarsıntılar olarak görüyorum; çünkü bunlar doğrudan demokratik sistemin varlığıyla ve aynı zamanda askeri darbelerle ilgilidir. Her askeri darbenin ilk kararı, partileri, sendikaları ve kadın örgütlerini feshetmek olur. Bu nedenle demokrasinin varlığı, kadının siyasi, ekonomik ve sosyal rolü üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Böylece Sudanlı kadının tarihsel mücadelesi ve kazandığı haklar defalarca kesintiye uğradı. Gerçekten üzücü olan şu ki, Sudan’da savaş başlamadan önce kadınlar Aralık Devrimi’nde temel bir rol üstlendiler. Bu devrimde kadınlar ve gençler hareketin yüzde 70’ini oluşturuyordu. Bu genç kadın hareketi, Sudan’da ve bölgede değişime karşı olan güçleri fazlasıyla rahatsız etti” diye belirtti.
‘Kadınlar sokakta ve devrimde temel unsurdu’
Nimat Koko Muhammed sözlerine şöyle devam etti: “Sudan’daki sokak hareketinin yüzde 70’inin kadınlardan oluşmasının temel nedeni, onların dini devletin şiddetinden, siyasi İslam’ın baskıcı politikalarından ve yasalarından bizzat zarar görmüş olmalarıydı. Bu nedenle bu kadınlar, hem sokakta hem devrimde temel bir unsurdu. Bu durum, bölgesel olarak, ülke içinde ve hatta küresel düzeyde rahatsız edici olarak görülüyor; çünkü kadınların bu kadar güçlü bir toplumsal aktör olarak ortaya çıkması, değişime karşı olan güçleri endişelendiriyor. Ekonomik, sosyal ve siyasi açıdan yapısal değişimi hedefleyen sivil bir demokrasi hayal ederken, ne yazık ki bu lanet savaş patlak verdi.”
Cinsel işkence
Sudan’da diğer bölgelerde yasak olmasına rağmen hala “sünnet” adı altında cinsel işkencenin sürdüğünü kaydeden Nimat Koko Muhammed, “Bu uygulama, ataerkil sistemin (patriarkal sistem) hakimiyeti ve toplumsal kültürle, özellikle de Sudan kırsalındaki gelenek ve göreneklerle bağlantılıdır. Ancak eğitimli aileler genellikle bu gelenekleri uygulamazlar. Benim üç kızım var ve ben bu tür gelenekleri öğrenmedim, uygulamadım. Birçok eğitimli aile de bu uygulamalara başvurmuyor. Ancak bu konudaki sorunlar, devletin yasal politikalarla taahhütte bulunmasına ve kadınlar ile kız çocuklarına yönelik her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına bağlıdır. Bu uygulama, eğitim sayesinde, artan farkındalık sayesinde gerilemeye başladı. Savaş durursa, bu düşünceye karşı yürütülen kampanyaların devam etmesi mümkün olur ve bu sorunun üstesinden daha etkili bir şekilde gelinebilir” ifadelerini kullandı.
‘En büyük engel neoliberal sistem’
Alternatif politikaların geliştirilmesi konusunda, özellikle siyasi ekonomi perspektifinde uzman olduğunu söyleyen Nimat Koko Muhammed, neoliberalizme karşı nasıl ittifaklar kurulabileceğine odaklanan bir grubun içerisinde yer aldığını ifade etti. Nimat Koko Muhammed, “Bu nedenle, kadının karşılaştığı en büyük engelin neoliberal sistem, küresel politikalar ve küresel ekonomik, finansal kurumların egemenliği olduğunu düşünüyorum. Bu kurumlar, ister bölgesel ister küresel düzeyde olsun, devletlere politikalarını dayatıyorlar. Bu dayatmalar; özelleştirmeye dayalı serbest piyasa ekonomisinin, sosyal devletin geri çekilmesinin ve sosyal hakların, eğitim, sağlık, su, barınma gibi geriletilmesinin önünü açıyor. Bu yüzden, bölgedeki kadın hareketlerinin serbest piyasa politikalarına alternatifler yaratmanın önemine dikkat etmeleri büyük bir mesajdır” dedi.
‘Abdullah Öcalan bize tarihsel bir katkı sundu’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dair çok sayıda kitap okuduğunu ve manifestoların da kendisine önemli anlamda katkı sunduğunu paylaşan Nimat Koko Muhammed, son olarak şöyle konuştu: “Abdullah Öcalan, ‘demokratik ulus’ kavramından bahsederken bize tarihsel bir entelektüel katkı sundu. O, milliyetçiliğin gerilemesinden ve onun yerine demokratik ulusun inşa edilmesinin gerekliliğinden söz etti. Demokratik ulus, toplumun demokratikleşmesini sağlar ve demokratik bir toplum da kadınlara eşitlik fırsatları sunar. Kadınların özgürleşmesinden söz etmek, demokratik bir toplum olmadan mümkün değildir. Bence bu, Abdullah Öcalan’ın ana mesajıdır.”