Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’un aileleri: Borcumuz büyük

  • 09:08 13 Mayıs 2025
  • Güncel
 
Gülistan Gülmüş 
 
DÊRSIM-  PKK'nin kurucu isimlerinden Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’un direnişi karşısında barışa borçlu olduklarını vurgulayan aileleri, “Şehitlerimize bağlıysak, onların anılarını yaşatmak istiyorsak, ‘Barış ve demokratik toplum’ çağrısını güçlü sahiplenmemiz, pratikleştirmemiz gerekiyor” çağrısında bulundu.
 
PKK, Kürt halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yapmış olduğu, “Demokratik Toplum ve Barış Çağrı”sının  ardından 5-7 Mayıs tarihleri arasında 12’nci kongresini gerçekleştirdi. Kongrenin sonuç bildirgesi ise dün kamuoyuyla paylaşıldı. PKK, sonuç bildirgesinde, kurucu isimlerden Ali Haydar Kaytan’ın 3 Temmuz 2018 ve Rıza Altun’un 25 Eylül 2019 tarihinde yaşamlarını yitirdiklerini açıkladı. PKK, 12’nci Kongre'yi Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’a atfetti. Bu temelde PKK, Ali Haydar Kaytan’ı “Önderliğe bağlılık, Hakikat ve Kutsal Yaşam” sembolü, Rıza Altun’u ise, “Özgürlük yoldaşlığı” sembolü olarak kabul ettiklerini aktardı.
 
Ali Haydar Kaytan ile Rıza Altun’un yaşamlarının yitirişinin kamuoyu ile paylaşmasının ardından aileleri tarafından Almanya’nın Köln kentinde taziye kuruldu. Taziyeleri kabul eden Ali Haydar Kaytan’ın kardeşlerinden Selma Kaytan ile Rıza Altun’un kardeşi Xezal Altun, JINNEWS’e konuştu. 
 
‘Heval Fuat partinin kuruluşunda yer alan bir arkadaştı’
 
Ali Haydar Kaytan’ın kardeşi Selma Kaytan, ilk olarak PKK’nin 5-7 Mayıs’ta yaptığı 12. Kongre'nin Ali Haydar Kaytan’a ve Rıza Altun’a atfedilmesinin çok anlamlı olduğuna işaret ederek, “Bugün heval Fuat ve heval Rıza’nın şehadeti nedeniyle bir araya geldik. Her şeyden önce her iki arkadaşı Mayıs şehitleri ile beraber saygı ve minnetle anıyorum. Bu dönemde önderliğimizin yaptığı çağrı neticesinde PKK’nin kongresini yapması, kongrede stratejik değişim yapılmasını da selamlıyor, kutluyorum. Heval Fuat partinin kuruluşunda yer alan bir arkadaştı, parti de Haki arkadaşın anısına kuruldu. Önderliğimiz partileşmeyi bu temelde geliştirdi. Halkımıza özellikle çağrım, eğer biz gerçekten bu şehitlerimize bağlıysak, onların anılarını yaşatmak istiyorsak, ‘Barış ve demokratik toplum’ çağrısını güçlü sahiplenmemiz, pratikleştirmemiz gerekiyor, bu temelde de örgütlenmemiz gerekiyor” diye konuştu.
 
‘Şehitlerimiz yarım asır mücadele ettiler’
 
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı, “Barış ve Demokratik Toplum" çağrısının sahiplenilmesi gerektiğinin altını çizen Selma Kaytan, şu çağrıda bulundu: “Şehitlerimize vereceğimiz en doğru cevap budur. Şehitlerimiz yarım asır mücadele ettiler. Mücadeleleriyle, emekleriyle bizi bu aşamaya getirdiler. Mücadeleye tohum ektiler, şimdi o tohum büyüdü ve meyve verdi. Bütün şehitlerimizin anılarına bağlı olarak barış ve demokratik toplum çağrısını sahiplenmek, önderliğimizin çalışabileceği koşulları oluşturmamız gerekmektedir.”
 
‘Onlarda sahiplenme ve ikna kabiliyeti vardı’
 
Rıza Altun’un kardeşi Xezal Altun ilk olarak Rıza Altun ve arkadaşlarının birbirlerine olan bağlılıklarına ve Ali Haydar Kaytan ile olan anılarından birini şu sözlerle paylaştı: “İlk katılımda Fuat arkadaş bize gelmişti. Fuat arkadaşın gelmesiyle beraber düşman onun başına 60 bin lira koymuştu. Geldi balkonda oturdu, Rıza anneme, ‘Ana sen bunun kim olduğunu biliyor musun’ dedi. O da, ‘Sen söylemesen ben nereden bileyim’ dedi. ‘Bu Ali Kaytan’dır onun başına 60 bin lira koymuşlar’ dedi. Annem ona uzun uzun baktıktan sonra, ‘Bunun boyuna posuna bakılırsa 60 bin lira etmez’ dedi. O da anneme , ‘E anne biz bunu hak etmek için ne yapalım’ dedi.  Ertesi gün sabaha kadar çatışma oldu, onlar da evde oturuyorlardı. Annem geldi onlara, ‘Siz neden oturuyorsunuz’ dedi. O da, ‘Valla ana mermimiz bitti’ dedi. Bazen Kemal Pir’le geliyordu. Onlarda bir sarılma, sahiplenme vardı, ikna etme kabiliyeti vardı. En fazla etkilendiğimiz insan Kemal Pir’di."
 
‘Onlar da mutlaka barış sürecini desteklerdi’
 
Xezal Altun, eğer yaşasalardı Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’un da bu sürece büyük bir sahiplenme ile katkı sunacaklarına işaret etti. Xezal Altun, “Onlara borcumuz büyüktür, bu borcu hiçbir zaman ödeyemeyiz. Bütün mücadelelerini sadece Kürtlere değil bütün dünyaya anlatmamızı istiyorlardı. Öngörülülerdi, bugünü anlıyor, görüyorlardı sanki. Onların ektiği  tohumlar filizlendi ve yüz binlere mal oldu. Onlar olsaydı onlar da mutlaka bu barış sürecini desteklerlerdi ve mücadelelerindeki sahiplenme şekliyle zaferle taçlandırırlardı” dedi.