‘Uyuşturucuya karşı çocuklarımızı korumalıyız’

  • 09:03 6 Mayıs 2025
  • Güncel
 
Pelşin Çetinkaya
 
AMED - Uyuşturucu madde kullanımının her geçen gün arttığına dikkat çeken kadınlar, bu soruna karşı daha etkili mücadele yöntemlerinin hayata geçirilmesini talep ediyor. Kadınlar, "Uyuşturucuya karşı çocuklarımızı korumalıyız" diyor. 
 
Dünya genelinde halk sağlığını tehdit eden uyuşturucu kullanımı, son on yılda ciddi bir artış gösterdi. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi'nin (UNODC) 2023 Dünya Uyuşturucu Raporu’na göre, 2021 yılında 15-64 yaş aralığındaki her 17 kişiden biri, yani yaklaşık 296 milyon kişi en az bir kez uyuşturucu madde kullandı. Bu rakam, 2011'de 240 milyon olan kullanıcı sayısına kıyasla yüzde 23’lük bir artışa işaret ediyor. Artışın bir bölümü dünya nüfusundaki büyümeyle açıklansa da, madde kullanımının yaygınlaştığına dair küresel bir uyarı niteliği taşıyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ise 2019 yılı itibariyle uyuşturucu kullanımına bağlı nedenlerle hayatını kaybeden kişi sayısını yaklaşık 600 bin olarak raporluyor. Bu ölümlerin önemli bir kısmı erkeklerden oluşurken, oransal olarak kadın ölümlerinde de dikkat çeken bir artış yaşanıyor.
 
Uyuşturucu kullanımında artış yaşanan bölgeler arasında Kürdistan'da yer alıyor. Sorunun büyümesine karşı çeşitli kampanyalar düzenlenirken, yeni mücadele platformları da oluşturuluyor. Bu kapsamda, 26 Nisan’da Amed’de “Şiyar be” sloganıyla gerçekleştirilen yürüyüş sırasında Uyuşturucuyla Mücadele Platformu’nun kuruluşu ilan edildi. Platform, kent genelinde uyuşturucuya karşı çalışmalarını sürdüreceğini açıkladı.
 
‘Devlet zaten çocuklarımızın bu yola girmesini istiyor’
 
Nazlı Çokdalan, çocukları zehirleyenlerin devletle işbirliği yaptığını ifade etti. Nazlı Çokdalan,  “Çocuklarımızın madde bağımlısı olmasını engellemeliyiz. O yola girmişlerse de kurtarmalıyız. Devletin bize yaptığı bir şey yok. Devlet zaten çocuklarımızın bu yola girmesini, bu bataklığa batmasını istiyor. Ne yapacaksa partimiz (DEM Parti) yapsın. Devlet, gençlerimizin Kürtlüğünü, kimliğini, kültürünü bilmesini istemiyor. Örgütlülükten uzak olmasını istiyor. Halkımızın da artık gözünü açması gerekiyor. Ellerinden ne gelirse yapmalıdır. Çocuklarımıza zehri satanlardan hesap sorulmalıdır, ceza verilmelidir. Çocuklarımıza iyi bir hayat vadedip bataklığın içine sürüklüyorlar. Sonra da hayatlarının bitmesine neden oluyorlar. Çocuklarımızı zehirleyenler, devlet ile işbirliği yapıyor. 9-10 yaşındaki çocuklarımız, parklarda,  site bahçelerinde, sokak başlarında, harabe evlerde uyuşturucu kullanıyor. Yaş gittikçe düşüyor. Biz elimizden geleni yapacağız. Mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. 
 
‘Elimizi uzatmak istiyoruz’
 
Meryem Turan ise sorunun yalnızca bireysel değil,  toplumsal bir mesele olduğuna dikkat çekti.  Meryem Turan, Amed’de Sümerpark’tan Keçi Burcu’na kadar gerçekleştirilen yürüyüşe değinerek şöyle konuştu: “Uyuşturucu sorunu için Sümerpak’tan Keçi Burcu’na kadar bir yürüyüş gerçekleştirildi. Burada herkes, Amed’in her yerinde fuhuş ve uyuşturucunun olduğunu bilir. Bu sistem eliyle yapılmış bir şey. Bugün sistem, çocuklar evinden ailesinden, değerlerinden kopsun istiyor. Biz de çocuklarımızın uyuşturucudan kurtulması için elimizi uzatmak istiyoruz. El ele verip sokak sokak, mahalle mahalle partimizle beraber buna karşı çıkalım. Ailelerimiz, Türk devletinin, sistemin eline düşmesin. Kızlarımız, çocuklarımız, uyuşturucunun içinden çıksın. Bizim evimizin yanındaki parkta çocuklar uyuşturucu kullanıyor. Onların yanından geçerken, ‘Yazık sizlere, uzak durun’ diyebiliyorum.”
 
Çözüm istiyorlar
 
Amed’in birçok bölgesinde uyuşturucu kullanımının yaygınlaştığını belirten Güler Sevik, yaşadıkları sorunları şu sözlerle dile getirdi: “Kapımızın önünde, mahallemizde, her yerde uyuşturucu satılıyor. Korkudan dışarı çıkamıyoruz, çünkü uyuşturucu kullananların aklı yerinde olmuyor. Kimi zaman evlerinden eşyalarını alıp satıyor, bu parayla da madde temin ediyorlar. Evde para olmadığında ise kavga çıkarıyorlar. Biz yürüyüş yaptığımız sırada, yaklaşık 15 yaşındaki bir çocuk polise, ‘Bağlar’a neden gelmiyorsunuz?’ diye sordu. Polis ise, ‘Boşver, Bağlar’dakiler de kullansın’ dedi. Bu yaklaşım, devletin bu durumun sürmesine göz yumduğunu gösteriyor.
Biz Amed’de bu sorunun devam etmesini istemiyoruz. Eğer çocuklarımız bu ortamda büyürse, onlar da aynı şeyleri yaşayacak. Bazı mahallelerden korkudan geçemiyoruz. Her gün yürüyüş düzenlensin, biz de katılalım istiyoruz.”