İrlanda’da kürtaj hakkı mücadelesi: Sahip olduğumuz en temel şey bedenimiz
- 09:16 7 Aralık 2017
- Dünya
Zülal Koçer
İSTANBUL - İrlanda’da kadınların kürtaj hakkını sınırlandıran yasanın kaldırılması için mücadele eden aktivistlerden Emily Waszak tüm dünya kadınlarına dayanışma çağrısında bulundu. Bedensel özerklik için savaştıklarını belirten Emily, “Sahip olduğumuz en temel şey bedenimiz” dedi.
İrlanda’da 1983 yılından bu yana Anayasa’nın 8’inci maddesi gereğince kadınların kürtaj yaptırmaları yasak. 2013 yılında yasanın kapsamında kısmı değişimler yapılarak sadece hayati tehlike ve cinsel saldırı durumlarında oluşan istenmeyen gebeliklerin sonlandırılmasına izin verildi. Ülkede yasadışı kürtaj yaptırmanın cezası ise 14 yıl hapis yatmaya kadar gidebiliyor. Bu yasanın yürürlükten tamamen kaldırılması için mücadele eden kadınlar sokaklarda defalarca kez eylem yaptı. İrlanda’nın birçok kentinde kadınları sokağa döken Strike 4 Repeal* eyleminin örgütleyicisi Emily Morgan Waszak ile kürtaj hakkı üzerine konuştuk.
‘Maddeden kurtulmanın tek yolu referandum’
İrlanda Anayasası’nın 8.maddesinde karşı mücadele ettiklerini belirten Emily, “Biz bir grup insan kürtaj karşıtı yasaya karşı harekete geçtik” dedi. Şuanda İrlanda’da bir kadının sadece hayati tehlikesi varsa kürtaj olabildiğini aktaran Emily “Ama biz ihtiyacı olan ya da isteyen herkesin özgürce ve yasal olarak kürtaj olabilmesi için savaşıyoruz. Aynı zamanda üreme hakkı için savaşıyoruz” diye ifade etti.
‘Üreme sağlığı için…’
Emily, kürtaj hakkının yanı sıra bedensel ‘özerklik’ için de mücadele ettiklerini dile getirerek, “Mesela doğum izinlerinde ve diğer özgün konularda özerklik istiyoruz. Üreme sağlığı haklarımız için de direniyoruz” dedi.
Emily, kadınların 8’inci madden kurtulabilmesinin tek yolunun ülkede referandum yapılması olduğunu belirtti.
‘Hapse girme ihtimalleri var’
Yasadışı kürtajın ise suç sayıldığını belirten Emily, sözlerini şöyle sürdürdü: “Birçok kişi yurtdışında kürtaj olmaya gidemediği için gebeliği sonlandıran haplar getirtiyor. Bu yöntem yüzünden 14 yıl hapse girme ihtimalleri var”
“Kürtaj hakkının yasak olması mülteciler için ise daha büyük bir sorun” diyen Emily,“Çünkü onların yurt dışına çıkma şansları hiç yok. Mülteci olduğu için seyahat edemeyen bir kadın vardı. Kürtaj hakkı için açlık grevine girdi. Açlık grevine girdiğinde serumla zorla besin verildi. Vakti geldiğinde isteği dışında sezaryen yapıldı kendisine” diye anlattı.
’48 bin kişi sokağa çıktı’
İrlanda’da kadınların hayatları ve sağlıklarının risk altında olduğunu belirten Emily, 2012 yılından beri referandum talebiyle sokağa çıktıklarını söyledi. Emily, bu eylemlerden şöyle bahsetti: “Her sene Eylül ayında insanlar sokaklara çıkıyor. 2012’nin Eylül ayında 500 kişiydik. Geçtiğimiz Eylül ayında ise 48 bin kişi sokağa çıktı. Bu yürüyüşler çok anlamlı. Çünkü politikacılara İrlanda’da artık eskisi gibi muhafazakâr bir bakış açısının olmadığını göstermek istiyoruz.”
‘En temel şey bedenimiz’
Referandum ve kürtaj hakkı için 8 Mart’ta başkent Dublin’de grev hatları çektiklerini, bakanlık binalarına giden sokakları trafiğe kapattıklarını ve 3 saat boyunca araç giriş çıkışına izin vermediklerini söyleyen Emily, “Bu gerçekten inanılmazdı. Genç insanlar birbirlerini organize ettiler” dedi.
Dublin’in dışında da pek çok kentte eylemler olduğunu ifade eden Emily “Aynı zamanda uluslararası bir dayanışma da oluştu. Bizim için çok değerliydi. Strike 4 Repeal (Yürürlükten Kaldırma Hareketi) olarak biz; dünyanın her yerinde bedensel özerklikleri, özgürlükleri için savaşanlarla birlikte mücadele ediyoruz. Sahip olduğumuz en temel şey bedenimiz” diye konuştu.
‘Dayanışmayı büyütmeliyiz’
İstenmeyen gebeliği sonlandırmak için örgütlenen kadınların yasadışı hapları birbirlerine ulaştırmak için bir ağ kurduklarını ve bunun dayanışmayı güçlendirdiğini dile getiren Emily, “Bu görünen bir eylem değil ancak insanlar kendilerini riske atıyorlar. İnsanlara bu hapların güvenli olduğunu anlatmak önemli” dedi.
Emily son olarak, kadınların dünyanın her yerinde birbirinden izole edilmiş şekilde pek çok benzer sorun yaşadıklarını belirterek, “Bu yüzden deneyimlerimizi birbirimize aktarmalı ve dayanışmayı büyütmeliyiz” diye konuştu.
*Strike 4 Repeal: Yürürlükten Kaldırma Eylemi. İlk olarak 8’inci maddenin yürürlükten kaldırılması için 8 Mart 2017’de Dublin’de 8 bin diğer kentlerde de binlerce kişinin sokağa döküldüğü eylem.
**Emily Morgan Waszak: İrlanda’da yaşayan aktivist. İrlanda ve ABD’de ırkçılık karşıtlığı ve üreme adaleti konulu birçok sosyal adalet kampanyasına katıldı. Irkçılık Karşıtı Ağ, İrlanda Konutlandırma Ağı ve Kürtaj Hakları Kampanyası üyesidir. Aynı zamanda Üreme Adaleti Taraftarı Göçmenler ve Etnik Azınlıklar (MERJ)’in kurucu üyesidir.