Almanya’da cinsiyet ayrımcılığı son seçimlerde kendini gösterdi

  • 10:45 26 Ekim 2017
  • Dünya
HABER MERKEZİ- Almanya’da 24 Eylül’de yapılan seçimlerin ardından 709 milletvekili parlamentoya girerken, bunun sadece 218’i kadın.  Kadınların daha çok sol partileri tercih ettiği ülkede medyada yer alan haberlerde ise bu durumun ülkede kadına karşı cinsiyet ayrımcılığının kurumsallaştığına dikkat çekiliyor.
 
Almanya’da 24 Eylül’de yapılan seçimlerin ardından 630 olan milletvekili sayısı 709’a yükseldi. Parlamentoda (Bundestag) erkek vekil sayısı artarken kadın vekil oranında önemli bir düşüş yaşandı. BirGün Gazetesi’nin haberine göre, 2013-2017 yılları arasında parlamentoda kadın vekil oranı yüzde 36.3 iken bu oran yeni seçimle beraber yüzde 30.7’ye geriledi. Uzmanlar, milletvekillerinin yüzde 10’u kadın olan parti AfD’nin söz konusu oranının gerilemesinde payı olduğunu belirtiyor. AfD’nin parti üyelerinin yalnızca yüzde 15’i kadınlardan oluşuyor. Parlamentodaki kadın vekil oranı 1994’ten bu yana en düşük seviyede bulunuyor.
 
Sol partilerin seçim bildirgelerinde ise kadınlara yönelik vaatlere sadık kalınırken, Yeşiller ve sol partiler kadın milletvekili sayısının fazlalığı bakımından göze çarpıyor. Yeşiller yüzde 58.2’lik kadın vekil oranıyla parlamentoda birinciliği elinde bulunduruyor. Onu yüzde 53.6’lık oranla Die Linke takip ediyor. Solun büyük partisi Sosyal Demokrat Parti’de (SPD) ise bu oran yüzde 41.8.
 
Son seçimde Hıristiyan Birlik partileri CDU/CSU’da kadın milletvekili oranı yüzde 24.5, liberallerde yüzde 22.5, AfD’de ise yüzde 10 olarak kayıtlara geçti. Parlamentoda bulunan 709 milletvekili koltuğunun yalnızca 218’ine kadınlar oturabildi. 
 
Kadın siyasetçi sayısında düşüş
 
Alman medyasında ise konuya ilişkin haberlerde ülkede aktif siyaset yapan kadınların sayısında ciddi bir azalma olduğu kaydediliyor. Yıllardır kadın başbakan tarafından yönetilen ülkede kadın siyasetçi sayısındaki düşüş te tartışma konusu olarak ülkenin gündeminde yer alıyor.
 
Kadın siyasetçiler sola kayıyor
 
Sağ partilerde kadın ve kadın sorunlarının ikinci ya da üçüncü planda ele alınması kadın siyasetçilerin sola kaymasına yol açarken, bu duruma ilişkin Die Linke yetkilileri,  “Bu durum, sağ partilerin kadınları ne kadar dar ve sığ bir alana sıkıştırdığını ve önemsiz gördüklerini gösteriyor” dedi. 
 
Sol kanatta kadınlara alan açılıyor
 
Sol kanatta yer alan partilerde ise kadınlara ciddi oranlarda alan açılırken, gerek parti gerek parlamentoda önemli görevler üstleniliyor. Buna örnek olarak, Türk kadın vekillerin neredeyse tamamı sol partilerin çatısı altında parlamentoya giriyor.
 
Makam paylaşımı  
 
Alman siyaset bilimciler ise, bu durumu, “kadınların siyaseti bir güç gösterisi ve kavga alanı” olarak algılamasına bağlıyor. Siyaset bilimciler, siyasi partilerde yakın arkadaşlıkların genellikle erkekler arasında kurulduğunu, bunun da makam paylaşımında etkili olduğuna dikkat çekiyor.
 
Bir asır geçti, aşama kaydedilemedi
 
Medyada yer alan bazı haberlerde de siyasette kadına karşı cinsiyet ayrımcılığının giderek kurumsallaştığı iddia ediliyor, aynı zamanda, kadına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin üzerinden bir asra yakın zaman geçmesine rağmen bu alanda çok da aşama kaydedilemediği vurgulanıyor.