HABER MERKEZİ - TJK-E, KJAR, Kongra Star, DAKB ve SMJE’nin Dilan K.’nin katledilmesine dair yaptıkları açıklamada, “Kadın katliamlarını kınıyor ve her türlü meşru mücadele haklarımızı eril zihniyete karşı yaşamın her alanında kullanarak kendimizi savunacağımızı belirtiyoruz” mesajını verdi. 

 

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), Doğu Kürdistan Özgür Kadınlar Birliği (KJAR), Kuzey-Doğu Suriye Konfederal Kadın Hareketi (Kongra Star), Demokratik Alevi Kadın Birliği (DAKB) ve Êzidî Kadın Meclisi (SMJE), Dilan K.’nin katledilmesine ilişkin ortak bir açıklama yaptı.

 

Açıklamada şöyle denildi: “Kastik katil, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, milliyetçiliğin, doğaya ve canlılara karşı tahammülsüzlüğün, dinciliğin ve militarizmin arşa çıkarıldığı erkek devlet sistemlerinde geçmişten günümüze kadın katliamları ile kendini var etmeye çalışmaktadır. Her gün kadınların  katledildiği üçüncü sayfa haberleri sanal medyada görüyoruz. Sözde demokratik yasalarıyla övünen Avrupa ülkelerinde dahil kadınların yaşam haklarına karşı güvenli bir ortam sağlanamamaktadır.

 

Dilan K. adlı arkadaşımızın Almanya'da eşi tarafından katledilmesi, kadınlara yönelik gerçekleşen şiddetin bertaraf ettirilmemesi, yetkililerin (buna güvenlik sistemi, aile, çocuk, sosyal politika yetkililerinin de dahil) mücadele politikalarının yetersizliğini göstermektedir. Ki sadece Almanya da 'İstanbul Sözleşmesi’nde imzacı ülkelerden yıl içerisindeki istatistiklere bakıldığında 254 kadının katledildiği bilgisi durumun vahametini göstermektedir.

 

İran Rejimi, Afganistan’da Taliban rejimlerinin kadına hiçbir hak tanımaması, Afrika'da kadınların sünnet edilmesi, Hindistan, Yemen ve birçok ülkede tecavüzcülerin ceza almaması, Türkiye' de haklarının sömürülerek, ucuz iş gücü olarak görülmesinin yanında, iş kazası süslemesi ile cinayetlerin artması, hepsi kadın katliamlarının bir devlet politikası olduğunun temel göstergesidir.

 

BM’nin kadın katliamlarına ilişkin yayınladığı raporlara göre; dünyada her 5 dakikada bir kadın eşi, babası, abisi ya da sevgilisi tarafından katledilmektedir. Mevcut yasaların yetersiz ve işlevsiz olması, mağdur kadın ise ayrımcı tutumlar, şiddete karşı gerekli önlemlerin alınmaması, bu katliamların daha da artmasına neden olmaktadır.

 

Kadınlar için evlerinin keza dört duvarın daha güvenli olduğu algısı yaratılmaya çalışılarak, kadını sosyal, siyasal, ekonomik alandan çıkartarak  toplumda görünmez kılmaya çalışılmaktadır. Evlere hapsedilen kadınlara bir alın yazgısı dayatması ile başkaldırısının önüne geçilmek istenmektedir.

 

Zaten yasal ve hukuksal politikalarla, Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi’nden kendini geri çekmesi gibi,  sistem erklerinin aldığı kararlarla, hakları da ortadan kaldırıldığı için kadınları yalnız ve savunmasız bırakmaya çalışmaktadır.

 

Avrupa kadın hareketleri olarak bir kez daha belirtiyoruz: Erkek egemen zihniyet yapılanmaları ve her türlü eril gericilik ile mücadele ettiğimiz ve örgütsüz tek bir kadın kalmamalı hedefi ile örgütlenen biz kadınlar biliyoruz ki ortak ve örgütlü mücadelemiz her zamankinden daha hayatidir.

 

Erkek aklın birlikteliği kadın direnişine karşı her türlü yol ve yöntemi kullanarak pervasızca saldırmaktadır. Eril iktidarlar başkaldıran ve örgütlü kadınlardan her zaman çok korkmuşlardır. Çünkü kadınlar yürüttükleri mücadeleyle kırım politikalarını giderek daha fazla deşifre etmekte ve buna karşı mücadeleyi yükseltmektedir. Bugün dünyanın dört bir yanında büyüyen kadın özgürlük mücadeleleri ile kendini daha fazla göstermektedir. Kadınlar şiddet, baskı, tecavüz ve katliamlara karşı büyük bir uyanış içindedir. Kadın düşmanı olan bu sisteme karşı en büyük güç bugün kadının örgütlü gücüdür. Mirabel kardeşlerden Sakine Cansız ve Rosa Luxemburglara kadın mücadelesinin bizlere verdiği güç ve miraslarını sahiplenerek, öz gücümüzü açığa çıkararak eylem ile mücadeleyi, mücadele ile özgürleşerek toplumsal, demokratik değerleri yeniden yaratmalıyız.

 

Bu anlamda biz kadınlar, 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü’nü karşılarken bir kez daha kadın katliamlarını kınıyor ve buna karşı her türlü meşru mücadele haklarımızı eril zihniyete karşı yaşamın her alanında kullanarak kendimizi savunacağımızı belirtiyoruz.”

 

Perşembe günü defnedilecek

 

Katledilen  Dilan K. için 13 Kasım günü saat 10.00 Mannheim Cemevinde (İnnstrasse. 24/68199 Mannheim tören düzenlenecek. Dilan K., saat 13.00 de Maudach Mezarlığı'nda (Alte Weinstraße 11/ 67067 Ludwigshafen) defnedilecek.