
Reqa 9 yıl önce özgürleşti: Karanlıktan özgür eş yaşama
- 09:05 19 Ekim 2025
- Güncel
Derya Ren
HABER MERKEZİ - DAİŞ’in başkent ilan ettiği Reqa, YPJ ve QSD’nin özgürleştirme hamlesiyle karanlıktan aydınlığa çıktı. Dokuz yıl önce başlayan direniş, kadınların öncülüğünde kölelik zincirlerini kırarak özgür eş yaşamın kapısını araladı.
DAİŞ’in başkent ilan ettiği Reqa, kadınları demir kafeslere kapatıp köle pazarlarında satan karanlık düzenine karşı YPJ ve QSD öncülüğünde başlatılan özgürlük hamlesiyle kurtarıldı. 10 Aralık 2016’da başlayan bu tarihi direnişle birlikte yüzlerce kadın, özellikle de Êzidî kadınlar özgürlüğüne kavuştu. YPJ, 19 Ekim 2017’de Reqa’nın özgürleştirildiğini tüm dünyaya duyurdu. Aradan geçen dokuz yılda Reqa, kadın öncülüğünde kurulan özgürlükçü sistemle sadece bir kentin değil, tüm Ortadoğu kadınlarının ilham kaynağına dönüştü.
Reqa’nın tarihi
Sekizinci ve dokuzuncu yüzyılların başlarında Abbasilere başkentlik yapan ve Suriye’nin kuzeydoğusunda bulunan Reqa, Fırat Nehri’ne çok yakın bir yerde inşa edilmiştir. Tarım bakımından elverişli bir alana sahip olan kent, petrol açısından da zengin bir coğrafyaya sahiptir. Kentte Arap halkının yanı sıra Kürtler, Ermeniler, Çerkesler ve Türkmenler yaşamaktadır. Kültür, sanat ve ilim merkezi olarak görülürken farklılıkların bir arada yaşadığı sembolik bir kent olarak hafızalarda yer alıyor.
Baas döneminde Reqa
Suriye’de ulus-devlet eliyle halklar üzerinde kurulan baskıcı sistem, Reqa’da daha görünür bir hal aldı. Baskıcı sisteme karşı Reqa halkı direniş içerisinde oldu. Hem rejim hem de aşiret kanunları kadınları yaşamın birçok alanından soyutlarken, Kürtler, Ermeniler, Çerkesler ve Türkmenler kendi ana dillerinde ne eğitim görebiliyor ne de konuşabiliyordu. Anadilde eğitim talebinde bulunanlar ise çok ağır cezalarla yüz yüze kalıyordu.
İlim kentinden köle pazarına
Reqa’da iki askeri üssü bulunan Baas rejimi, 2013’te Ceyşul Hür ve Cebhet El-Nusra örgütlerinin gelmesiyle kentten çekilmeye başladı. Ardından her iki örgüt arasında yaşanan anlaşmazlığı fırsat bilen DAİŞ kenti işgal etti. Dayatmalara maruz kalan kadınlar, DAİŞ’in gelişiyle kimliğinden tamamen soyutlanıp evlere hapsedildi. DAİŞ’in kölelik sistemine karşı çıkan binlerce Reqalı ise kenti terk etmek zorunda kaldı.
2014 yılında DAİŞ tarafından saldırı düzenlenen Şengal’de esir alınan binlerce Êzidî kadın, kente getirilip zorla DAİŞ üyeleriyle evlendirildi, zincire vuruldu ve köle pazarlarında satıldı. Kadınlara kara çarşaf giymeleri zorunlu hale getirilirken, renkli kumaşların satışı yasaklandı.
DAİŞ’in dayatmaları
El Naim, Seet ve Delle Meydanı olarak bilinen alanlarda her gün toplu infazlar yapılırken, DAİŞ kurallarını yerine getirmeyen kadınlar kırbaçlandı. Okullar, DAİŞ’in ideolojisini yaymak ve asker yetiştirmek için kullanılırken, birçok kadın DAİŞ’in saldırı, tecavüz, taciz ve işkenceleri nedeniyle intihara sürüklendi. Öte yandan Hristiyan ve Ermeni halklara Müslüman olmaları yönünde dayatmalar yapıldı. Gelişen bu baskıcı sistemle birlikte farklılıkların kenti olan Reqa, karanlığa itilerek adeta kara çarşafa büründürüldü.
Özgürlük hamlesi başladı
YPJ ve QSD, Reqa’da yaşanan katliam ve baskılara karşı 10 Aralık 2016’da Reqa’yı özgürleştirme hamlesi başlattı. Hamle kapsamında kentin tamamı 17 Ekim 2017’de özgürleştirilirken, zincire vurulmuş ve demir kafeslere hapsedilmiş yüzlerce kadın kurtarıldı.
Reqa’nın özgürlüğü dünyaya duyuruldu
19 Ekim’de DAİŞ’in “Ölüm Meydanı” olarak tanımladığı El Naim Meydanı’nda bir araya gelen YPJ üyeleri, Reqa’nın özgürleştiğine dair uluslararası kamuoyuna açıklama yaptı. Açıklamada, “Rakka’nın özgürleşmesini tüm dünya kadınlarına armağan ediyoruz” denildi.
Özgürlüğe ilk adım
Kentin yaşadığı yıkımdan sonra Reqa Sivil Halk Meclisi 20 Ekim’de kuruluşunu ilan etti. Çatışmalardan sonra harabeye dönen kentte ilk olarak komiteler oluşturularak örgütlenme alanları açıldı. Kadınların özgün örgütlenecekleri “Dar ul Marra”, yani “Mala Jin” (Kadın Evi) açıldı.
Kadınlar için yüzde 50 kota
Gelinen süreçle birlikte özgür eş yaşamın yaşandığı bir kent haline getirilen Reqa’da Arap, Ermeni, Çerkes, Türkmen ve Kürt kadınları yaşamın her alanında daha aktif rol almaya başladı. Öte yandan kurulan komitelerde, meclislerde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü perspektifi uygulanmaya başlandı. Bununla birlikte komün ve meclislerde kadınlar için yüzde 50 kotası getirilerek, eşbaşkanlık sistemi aktif bir şekilde yürürlüğe konuldu.
Tecrübeler aktarılıyor
Reqa’nın DAİŞ’in elinden özgürleştirildiği tarihten bu yana Reqalı kadınlar; Suriye Kadın Meclisi, Zenobiya Kadın Topluluğu, Reqa Kadın Meclisi, kadın akademileri, komünler ve meclisleri oluşturarak özgün örgütlülüğü büyütüyor. Öte yandan kadınlar, diplomasi alanında yürüttükleri çalışmalarla Reqa’nın kölelikten özgürlüğe attığı adımlarla elde ettiği tecrübeleri tüm dünyaya aktarıyor.