‘Sanatçılar olarak barış çağrısından umutluyuz’

  • 09:01 2 Temmuz 2025
  • Kültür Sanat
Nazlıcan Nujin Yıldız
 
WAN – Kürt kültür ve sanatına yönelik asimilasyon politikalarına karşı halkın kültürüne sahip çıkması gerektiğini ve her alanda saldırıların hedefinde olan kadınların, alanlarda mücadele etmesi gerektiğini söyleyen Koma Sorjiyan üyesi Mizgîn Irmak, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı tarihi çağrının çok kutsal bir çağrı olduğunu ve sanatçılar olarak bu çağrıdan umutlu olduklarını söyledi.
 
Kürt halkı ve Kürt kadınlar, kültür ve sanat başta olmak üzere iktidar tarafından çeşitli alanlarda yapılan asimilasyon politikalarının hedefinde. Özellikle Kürdistan’da “kültür” adı altında iktidar tarafından gerçekleştirilen çeşitli etkinlikler ve festivaller, doğrudan Kürt kültürünü ve sanatını hedef alırken buna karşılık halkın kayyımlardan geri aldığı belediyeler tarafından yapılan kültürel ve sanatsal etkinlikler, halk tarafından yoğun bir ilgi ve coşkuyla karşılanıyor. 
 
Bu etkinliklerden biri olan, Erdîş Belediyesi’nin gerçekleştirdiği Erciş Bahar Şenliği’nde sahne alan Koma Sorjiyan üyesi Mizgîn Irmak, yapılan etkinliklerin önemine dair konuştu. 
 
Halkın bu tür etkinliklere ihtiyaç duyduğunu ifade eden Mizgîn Irmak, kültür, sanat ve dil alanında yapılan bu etkinliklerin devam ettirilmesi gerektiğini ve halkın da kendi diline, kültürüne ve sanatına sahip çıkması gerektiğini belirtti. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından yapılan “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısının çok kutsal bir çağrı olduğunu dile getiren Mizgîn Irmak, sanatçılar olarak bu süreçten umutlu olduklarını paylaştı.
 
‘Kültürümüze sahip çıkalım’
 
Kürt kültürü ve sanatının çeşitli yollarla asimilasyon politikalarının hedefinde olduğunu söyleyen Mizgîn Irmak, Kürtlerin kültürünün, dilinin engellendiğini ve yasaklandığını ifade etti. Kürtçe şarkıların, hikâyelerin dilinin değiştirildiğini, kaybettirilmek istendiğini ya da çalındığını belirten Mizgîn Irmak, “Kürt sanatçıların üretimiyle ve mücadelesiyle şarkılarımızı ve dilimizi ifade edebiliyoruz. Tek istediğimiz şudur ki dilimize, kültürümüze sahip çıkalım. Bugün Kürdistan’da yapılan festivaller bu anlamda çok kutsal. Çünkü halkımızda dillerinin, kültür ve sanatlarının açlığı var. Biz dilimizin, kültür ve sanatımızın açlığını yaşıyoruz. Bu yüzden yapılan bu festivaller için teşekkür ediyorum ve umuyorum ki devamı da olur” dedi.
 
‘Kadınlar alanlarda olmalı, sanatını icra etmeli’
 
Kürt halkı üzerindeki asimilasyon politikalarının, kadın kültürü üzerindeki asimilasyon politikalarından ayrı düşünülemeyeceğini dile getiren Mizgîn Irmak, her alanda en çok saldırının kadınlara yönelik olduğunu vurguladı. Mizgîn Irmak, “Katlediliyoruz, dilimiz yasaklanıyor ya da sokaklarda rahatça yürüyemiyoruz. Bu saldırıları gerçekleştirenler de cezasız kalıyor. Bu nedenle tüm kadınlar alanlarda olmalı, kültür ve sanatını icra etmeli. Benim annelerden talebim şu; çocuklarını dilleriyle, kültürleriyle büyütsünler. Çünkü her şey bizim elimizde. Ben, yöresel kıyafetlerimle, anadilimle sanatımı icra ettiğim için bu alanda yer alan bir kadın olarak çok mutluyum” şeklinde konuştu.
 
‘Bu süreçten çok umutluyuz’
 
Kürt sanatçıların sanatlarını icra ederken birçok zorlukla karşılaştığını belirten Mizgîn Irmak, birçok sanatçının sadece Kürtçe şarkı söylediği için tutsak olduğunu ifade etti. Mizgîn Irmak, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı tarihi çağrının, Kürt kültürü ve sanatına olan etkisine dair konuşarak şu ifadelere yer verdi: “Bu çağrı çok kutsal bir çağrı. Sanatçılar olarak bu çağrıdan çok umutluyuz. Fakat bu tek taraflı olacak bir şey değil. Diğer tarafın da bu konuda bir şeyler yapması gerekiyor ki kalıcı bir barış sağlansın. Bu süreçten çok umutluyuz. Umuyoruz ki yakın zamanda bu sorun çözülür.”