Taybet Ana’nın ardından: Ne yas bitti ne mücadele
- 09:01 16 Aralık 2025
- Güncel
Neslihan Kardaş
ŞIRNEX- Silopiya ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağında katledilen Taybet İnan’ın kızı, “Biz aradan geçen bunca zamana rağmen annemin mücadelesinin arkasındayız. Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” mesajı verdi.
Şirnex’in Silopiya ilçesinde 14 Aralık 2015 tarihinde ilan edilen ve 38 gün süren sokağa çıkma yasağı sırasında 57 yaşındaki Taybet İnan özel keskin nişancılar tarafından hedef alınarak katledildi. Taybet İnan’ın ailesi 112’yi defalarca aramasına hiçbir müdahale yapılmazken, cenazeye ulaşmak, cenazeyi almak isteyen yakınlarına da ateş açıldı. Taybet İnan'ın cenazesi, 7 gün boyunca sokakta bırakıldı. Bu süreçte yardım etmek isteyen kayınbiraderi Yusuf İnan da vurularak katledildi.
Taybet İnan, tüm dünyanın hafızasına sokaktaki bırakılan cenazesi ile kazınırken, Silopi’deki direnişin de bir sembolü haline geldi. Taybet İnan, tüm Kürdistan’ın Taybet Anası olarak hafızalara kazındı. Röportaj yapmak için Taybet İnan’ın evine gittiğimizde bahçede yakılan bir ocağın etrafında toplanan aile fertleri ile karşılaştık. Yanan ateşin başında sohbet ederken, Taybet İnan’ın kızı Halime, şu an ateş yaktıkları ocağı, annesinin kendi elleriyle yaptığını anlattı. Bir annenin yaptığı ocak, 10 yıldır hala ailesini bir araya toplamaya ve onları ısıtmayı sürdürüyor.
Taybet İnan’ın kızı Halime Akın, sokağa çıkma yasakları döneminde yaşadıklarını anlattı.
‘Her geçen gün savaş daha da şiddetleniyordu’
Silopiya’da sokağa çıkma yasağının ilan edildiği ilk gün annesi Taybet İnan’ın evinde olmadığını, köyde olduğunu anlatan Halime Akın, annesinin yasak ilan edildiğini duyunca evine gitmek istediğini belirtti. Başlarına böylesi büyük bir katliamın getirileceğinden bihaber olduklarını söyleyen Halime Akın, “Çatışmalar başlamıştı. Annem de ‘yine olan garibanlara olacak gerisi kaçıp gidecek’ diyordu. Benim evim ile annemlerin evi birbirine çok yakındı. Gece yarısından sonra savaş başlamıştı. Çatışmalar ise sabaha kadar sürmüştü. Annem o zaman bile çocukları düşünüyordu ‘hepsi delirecek’ diyordu. Annem beni ve çocuklarımı merak ettiği için sabah bizim eve geldi. Her geçen gün savaş daha da şiddetleniyordu. Yasakların ilan edilişinin 4’üncü gününde abimden gelen telefonla annemin sokakta yaralandığı ve orada kaldığını öğrendik” dedi.
‘Kime seslendiysem bir cevap alamıyordum’
Annesinin vurulduğunu öğrenen Halime Akın, onun yanına gitmek için evden çıkmak istediğini ama çatışmalardan yoğunlaştığını dile getirdi. Halime Akın, “Biz seslendikçe kimse bize cevap vermiyordu. Ben de arka taraftan dolanıp annemlerin evine gelmek istedim. Anneme, babama amcama kime seslendiysem bir cevap alamıyordum. Tekrar evime geri döndüm ama anneme bir şey olduğunu hissetmiştim. Sonra tekrar eşime telefon geldi ve annemin yaralı olduğunu söylediler. Dayanamadım yine evden çıktım. Üzerimize yağan kurşunların haddi hesabı yoktu. O zaman annemin ‘bir gün bana bir şey olursa sakın kendini tehlikeye atma senin küçük çocukların var. Sadece küçük kardeşlerine dikkat et yeterli’ dediğini hatırladım” diye konuştu.
'Sadece annemi oradan kaldırmak istiyordum’
O gece ailesinin evine gelemediğini sonraki gün sabah bir şekilde çıkıp kendini oraya ulaştırdığını ifade eden Halime Akın, “Eve geldiğimde amcam ve babam yaralıydılar. Annem ise sokakta yatıyordu. Onun yanına gitmek istedim kurşunlardan dolayı gidemiyordum. Birkaç defa elime beyaz bir bez parçası alıp girmek istedim yine de ateş ediyorlardı. Şiddetli ateş açılınca babam gitmeme izin vermedi. Ben gidersem benim de annem gibi katledileceğimden korkuyordu. Sadece annemi oradan kaldırmak istiyordum. Ama ne yaptıysam annemi kaldıramadım. Ben beyaz bir bez kaldırdıkça bana ateş edilmeye devam ediliyordu. Mecburen geri döndüm. En azından amcam için bir şey yapmak istedik ama o da ağır yaralıydı. Akşam amcam da şehit düştü” şeklinde konuştu.
‘Sanki dünya başımıza yıkılmıştı’
Ardan 6 gün daha geçmesine rağmen annesinin hala sokak ortasında olduğunu anlatan Halime Akın, “Hala onu orada alamamıştık. Bir yandan ağlıyor, ağıt yakıyorduk. Diğer yandan ne yapacağımızı bilmiyorduk. Acımız çok büyüktü. Sanki dünya başımıza yıkılmıştı. Biz aradan geçen bunca zamana rağmen annemin mücadelesinin arkasındayız” ifadelerini kullandı.
‘Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz’
Açtıkları davanın da kapatıldığını vurgulayan Halime Akın son olarak, “İnsan Hakları Mahkemesine de gönderdik dosyayı. Ama red kararı alıyoruz. Bizler annemin mücadelesinin arkasında olacağız. Kanımızın son damlasına kadar da mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” sözlerini kullandı.







