Dêrsim kayyımı kadın çalışmalarını durdurdu
- 09:08 11 Aralık 2025
- Güncel
Semra Turan-Pelşin Çetinkaya
DÊRSIM - Yerine kayyım atanan Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan, bir yılını geride bırakan kayyımın özelikle kadın kazanımlarını hedef aldığını, son olarak ise regl iznini herhangi bir gerekçe göstermeden iptal ettiğini belirtti. Birsen Orhan, kayyımın Dêrsim'de hizmet adına bir şey üretmediğini, sorunları derinleştirdiğini aktardı.
Dêrsim'e 22 Kasım 2024'te atanan kayyım 1 yılını geride bıraktı. İrade gaspının sonucu atanan kayyım kenttin gerçek sorunlarına çözüm bulmazken, DEM Parti'nin kısa sürede gerçekleştirdiği çalışmaları da bir bir durdurdu. Kayyım politikalarının öncelikli hedeflerinden biri olan kadın kazanımlarına yönelik saldırı ve ortadan kaldırma girişimleri Dêrsim'de de hayat buldu.
Dêrsim kayyımının son bir yılda yaptığı çalışmalar ev ve esnaf ziyaretlerini geçmezken, halkın talepleri ve çözüm odaklı çalışmalar durduruldu.
Bu kapsamda Dêrsim kayyımı da göreve gelir gelmez kadın kazanımları, halkın anadili ve inancına yönelik yürütülen çalışmaları hedef aldı. Dersim'in yüzde 85'i anadili Kürtçe'nin Kırmançki lehçesinde ders verilen kurslar, kültürel çalışmaları olan kadın korosunu kapattı. Alevi inancında önemli bir yeri olan ve neredeyse her evde bulunan bağlama kursunu kapattı. İhtiyaç sahibi yurttaşlar için kentte oluşturulan giysi bankasının çalışmalarını durdurdu. Yine işsizliğin yoğun olduğu kentte 15'e yakın işçiyi zorunlu emekliye zorlarken, 42 işçiyi işten çıkardı. Taşınmazları SGK'ya devretti.
Kadın Yaşam Merkezi'nin çalışmalarını pasifleştirdi. İşçilere yönelikte birçok hak gaspına neden oldu. Son olarak ise kadınların regl iznini iptal etti. Tüm bunlar her hangi bir gerekçe sunulmadan ortadan kaldırıldı.
Dersim kayyımının 1 yılı
Yerine kayyım atanan Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Birsen Orhan ile kayyımın son 1 yılı ve kentin durumunu konuştuk. Halk iradesine müdahalenin ve gaspın en güncel halinin kayyım olduğunu belirten Birsen Orhan, kentin her tarafının "güvenlik" adı altında izlendiğini ve tecrit altında tutulduğunu vurguladı. Birsen Orhan, 22 Kasım'ın sadece irade gaspının gerçekleştiği bir gün olarak hafızalarda yer almadığını vurgulayarak, "O gün Dêrsim halkının kendi iradesine sahip çıkma kararlılığını, duruşunu ve direniş geleneğini de hatırlatan bir gün oldu" dedi.
'Her türlü çürümüşlüğe karşı hizmet verilmeli'
Birsen Orhan, kayyımın gelir gelmez halkın yararına olan çalışmaları hedef aldığını belirterek, şöyle devam etti: "Halk bize bu sorumluluğu verirken sadece çöpleri toplama, rutin temizlik işlemlerini gerçekleştirme ya da su, kanalizasyon gibi temel çalışmaların ötesinde toplumsal sorunlara çözüm üretme sorumluluğu verdi. Kendi haklarını savunma, bu kentte yaşanacak her türlü çürümüşlüğün karşısında durmak gibi bir sorumluluk verdi. Dolayısıyla en azından DEM Parti belediyeciliği anlayışına baktığımızda sadece hizmet üreten bir yerde değiliz. Dolayısıyla Kayyım anlayış boyutuyla da bu kentten çok uzak olduğunu görebiliyoruz" diye belirtti.
Kadın kazanımlarını hedef aldı
Kayyımın uygulamalarıyla halkın kültürüne ve yaşamına doğrudan müdahale ettiğini söyleyen Birsen Orhan, “Kayyım belediyeye gelir gelmez bu toplumun en temel ihtiyacı olan ana dil kursumuzu kapattı. Yine kadın koromuzu kapattı. Koromuz kültürel anlamda, kadın çalışmaları açısından önem arz eden bir yerdeydi. Aslında bu durum kayyımın kültürümüze ne kadar düşman bir yaklaşım sergilediğini de gösteriyor" ifadelerini kullandı.
Regl iznini iptal etti
Birsen Orhan, kayyım politikasının hak ve hizmet kayıplarına yol açtığını vurgulayarak, “En son geldiğimiz noktada ise regl iznini kaldırdı. Yine bununla beraber ihtiyaç sahibi insanların yararlanabileceği giysi bankın çalışmalarını durdurdu. Bu banktan da daha çok kadın ve çocuklar faydalanıyordu. Yine işsizliğin bu kadar yoğun olduğu bir kentte birçok kişiyi zorunlu emekliye ayırdı, 15-16 çalışan işçiyi emekliye zorluyor, 42 kişiyi işten çıkardı. Yine işçi kazanımlarından olan 15-16 Haziran ikramiye hakkını bire indirdi. Belediyeye ait taşınmazları SGK'ye devretmesi, Kadın Yaşam Merkezi'ni pasifleştirmesi ve kültür alanına saldırısı da kayyımın pratiklerinden biri. Tüm bunlar ise keyfi bir şekilde yapıldı” diye aktardı.
'Sorunlar derinleşti'
Birsen Orhan, halkın temel günlük yaşamsal ihtiyaçlarına yönelikte bir saldırı olduğunu vurgulayarak, kayyımın su ve ulaşım gibi alanlara yaptığı zamlarla halkı, ekonomik krize sürüklediğini söyledi. Birsen Orhan, “Mevcut şuan ki sorunlara baktığımızda sokaklarda çöplerin toplanılmadığını görebiliyoruz. Bu kentte ciddi anlamda bir su sıkıntısı yaşandı. Dêrsim gibi bir coğrafyada su sorunu yaşamak ciddi bir problem. Demek ki bir yerde çalışmayan, halkın ihtiyaçlarına cevap olmayan bir gerçeklik var. Bugün bu kentte hala ulaşım sorunu var. Sokağa çıkıp mikrofonu uzattığınız her vatandaş bu ulaşım sorununun ne kadar derin olduğunu size ifade edecektir. Bizim 7 aylık bir yönetim sürecimiz oldu. İlk müdahale ettiğimiz alanlardan biri ulaşımdı. Çünkü gerçek anlamda bir problemdi. Yine temel ihtiyaçların olduğu noktada mesela zam gibi ya da daha doğrusu iyileştirme gibi şeyleri halkla birlikte yaptık. Ama şu an kayyum, ‘Evet, ben bunu ulaşıma şu zammı yaptım, suya şu zammı yaptım’ deyip gerçekten de toplumu ekonomik krizin içerisine sürüklüyor. Dêrsim'de hizmet adına bir şeyin üretilmediğini rahatlıkla ifade edebiliriz” diye konuştu.







