MKG’den gazetecilere yönelik soruşturmaya tepki

  • 15:27 24 Ekim 2025
  • Güncel
AMED - Gazeteciler Öznur Değer ve Dilan Babat’a açılan soruşturmalara tepki gösteren MKG, “Gazeteciler, tüm baskı politikalarına rağmen toplumsal hakikatin peşinden gitmeye devam edecek” diyerek baskılara karşı dayanışma çağrısı yaptı.
 
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), JINNEWS Haber Müdürü Öznur Değer ve muhabir Dilan Babat hakkında Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmalara tepki gösterdi. Öznur Değer’in, “Araştırılmayan iddia: Yurt dışına kaçan güvenlik görevlisi var mı?” başlıklı haberi ve Dilan Babat’ın bu haberi dijital medya hesabından paylaşması nedeniyle başlatılan soruşturmalara ilişkin açıklama yapan MKG, bu girişimin basın özgürlüğüne ve hakikatin sesine yönelik bir saldırı olduğunu vurguladı.
 
'Gerçeğin sesini susturma girişimi'
 
“Gazetecilere yönelik soruşturmalar gerçeğin sesini susturma girişimidir” başlıklı açıklamada, “Rojîn Kabaîş’in şüpheli ölümü üzerine hazırlanan ‘Araştırılmayan iddia: Yurt dışına kaçan güvenlik görevlisi var mı?” başlıklı haber, kamu yararı taşıyan,  şüpheli kadın ölümlerinde yargının politikalarına dikkat çeken bir haberdir. Ancak bu haber nedeniyle gazeteci Öznur Değer hakkında ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak’ iddiasıyla Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılmış; aynı haberi ajans hesabından paylaşan Dilan Babat da Van Cumhuriyet Başsavcılığı’nca ifadeye çağrılmıştır” diye belirtildi.
 
'Cezasızlık politikası sistematik bir hale getirildi' 
 
Sadece gazetecilerin değil, toplumun hakikati bilme hakkının da hedef alındığı belirtilen açıklamada, “Gazeteciler, kadın katliamları, şüpheli ölümler, cinsiyet temelli şiddet vakaları ve adaletsizlikler karşısında ‘susmama hakkını’ kullanarak kamuoyuna bilgi aktarmaktadır. Rojîn Kabaîş dosyasında olduğu gibi, kadınların yaşam haklarının ihlal edildiği her durumda, gazeteciler gerçeği açığa çıkarma görevini üstlenmektedir. Bu nedenle gazetecilere yönelen her soruşturma, aslında toplumun hafızasına, adalet arayışına ve kadınların yaşam hakkına yönelmiş bir saldırıdır. Haberlerinde ‘araştırılması gereken iddialar’a yer veren gazeteciler suçlanırken, kadınların ölümüne ilişkin iddialar araştırılmamakta; bu da cezasızlık politikasının nasıl sistematik bir hale getirildiğini göstermektedir” diye kaydedildi. 
 
'Dayanışmayı büyüteceğiz'
 
Bu tür soruşturmalarla gazeteciliğin kriminalize edildiğine işaret edilen açıklamada, “Ancak bilinmelidir ki, gazetecilik sadece haber üretmek değil, toplumsal adalet mücadelesinin bir parçası olmaktır. Bugün Öznur Değer ve Dilan Babat hakkında yürütülen soruşturma, yarın gerçeğin peşinden giden her gazeteciye gözdağı niteliğindedir. Biz, bu politik baskıların karşısında dayanışmayı büyüteceğiz” ifadeleri kullanıldı. 
 
'Susturulmak istenen gerçektir'
 
Gazeteciliğin yargı yoluyla engellenemeyeceğinin vurgulandığı açıklamanın devamında, “Suçlanan değil, susturulmak istenen gerçektir.  Gazeteciler, tüm baskı politikalarına rağmen toplumsal hakikatin peşinden gitmeye devam edecek, Rojîn Kabaîş gibi kadınların yaşamını yitirdiği her dosyada adalet arayışını sürdürecektir” denildi. 
 
Dayanışma çağrısı
 
Açıklamada son olarak şu ifadeler yer aldı: “Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği olarak, gazetecilere yönelik bu soruşturmaları kadınların sesi, hakikatin gücü ve özgür basın fikri üzerinden reddediyoruz. Basın özgürlüğünü savunmak, kadınların yaşam hakkını savunmakla eşdeğerdir. Bu nedenle kamuoyunu, gazetecilerin yanında durmaya, hakikati savunan özgür basınla dayanışmaya çağırıyoruz.”