Doğayı ve yaşamı olumsuz etkileyecek projeye tepki

  • 09:01 7 Eylül 2025
  • Ekoloji
 
Nazlıcan Nujin Yıldız
 
WAN – Westan ve Artemêt ilçelerinin sınırları içerisinde yer alan 374 hektarlık alana kurulması planlanan tesis projesine tepki gösteren kadınlar, bu proje nedeniyle göç etmek zorunda kalacaklarını ve doğanın da ciddi derecede olumsuz etkileneceğini ifade etti. Kadınlar, “Elimizden geldiği kadar mücadele edeceğiz, kadınlar o alanı kimseye vermeyecek” dedi.
 
Wan’ın Westan (Gevaş) ilçesine bağlı İrç (Gündoğan) Mahallesi’nde yer alan ovaya “Van Tarıma Dayalı İhtisas Besi Organize Sanayi Bölgesi Projesi” adıyla dört adet sanayi tesisi kurulmak isteniyor. 2019 yerel seçimlerinin ardından Wan Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atanmasıyla temeli atılan projede, Van Ticaret ve Sanayi Odası (VANTSO), Van Ticaret Borsası, Van Kırmızı Et Üreticileri Birliği, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, Van Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı da ortak kurucu olarak yer alıyor. Westan (Gevaş) ve Artemêt (Edremit) sınırlarında yer alan 374 hektarlık alanda, 186 adet besi sığırı işletmesi, et entegre tesisi, biyogaz tesisi, yem fabrikası ve deri işleme tesisi kurulması planlanıyor. Ancak kurulması planlanan tesislerin hem doğayı hem de mahallede yaşayan yurttaşların yaşamını ciddi derecede olumsuz etkileyeceği ifade ediliyor. 
 
Bu tesislerin yapılması durumunda ekolojistlerin ifade ettiği yaşanacak olumsuzluklardan birkaçı şu şekilde:
 
“*Üretilecek olan biyogaz çevreyi olumsuz etkileyecek,
 
*Deri fabrikaları ile bölgede yoğun ve kötü bir koku oluşacak,
 
*Kimyasalların kullanılacağı deri fabrikasında çevre ve su varlıkları ciddi oranda olumsuz etkilenecek,
 
* Van'daki yerel küçük hayvan işletmelerini bitirilecek,
 
*Et ve süt ürünlerini tekelleşecek,
 
*Organik hayvansal gıdaları olumsuz etkilenecek.”
 
2019’da temeli atılan proje için mahallenin eski muhtarının, mahallede olmayan yurttaşlar yerine imza attığı ve imza atan köylülerden “tapu güncellemesi yapılacak” denilerek imza alındığı öğrenildi. Projenin kapsamını sonradan öğrenen yurttaşlar, buna karşılık Wan Ekoloji Derneği (EKO-DER) ile birlikte projenin iptal edilmesi için imza kampanyası başlattı. Öte yandan planlanan proje alanından tescillenmemiş tarihi bir kanalın geçtiği ve tesisin tarihi kanala zarar verdiği öğrenildi. Proje taslağında, fizibilite raporunun yapıldığı, Tarım ve Orman Bakanlığı’na 8 Ocak 2024’te gönderildiği, yatırım programına teklif edilmesi için başvuru yapıldığı ve projenin 2025 yılı yatırım programına alındığı yer alıyor. Daha önce alanda hayvanlarını otlatan yurttaşların tapularının olmaması nedeniyle alanın devlet hazinesine alındığı öğrenildi.   
 
‘Göçe zorlanıyoruz’
 
Tesisin yapılmasını istemediklerini söyleyen Saliha İnanç, tesisin yapılması durumunda köyde yaşanacak olumsuzluklara dikkat çekerek göçe zorlandıklarını ifade etti. Saliha İnanç, “Tesisin kokusu yüzünden burada kalamayacak hale geliriz. Biz gitmek istemiyoruz. Köyün nüfusu da fazla. Komşumuz olan köyler de zarar görecek. Burada iki yüze yakın ev var, hepsi nereye gidecek? Burada hayvanlar sayesinde biraz da olsun geçinebiliyoruz, biz şehirlere gidemeyiz. Biz istemiyoruz bu projenin olmasını, bize zarar vermesinler. İnsanlar zamanında orayı tarım alanı olarak kullanmış ekmiş, biçmiş. O alan bizim köyümüzündür. Burası köyden mahalleye döndüğünde böyle yaptılar. Bizim büyüklerimiz de böyle olacağını bilmiyordu. Bazı insanların haberi bile yok, biz de bilmiyorduk. Buraya gelip imza almışlar bizim haberimiz bile yoktu. İmza verenleri de kandırmışlar, zaten dil de bilmiyoruz, okuma yazma da bilmiyoruz. Bu projenin iptal edilmesi gerekiyor. İptal etsinler, halkı mağdur etmesinler. Bu yaşta insanlar çocuklarıyla nereye gidecek? Ovamıza, suyumuza karışmasınlar” dedi.
 
‘Kadınlar olarak karşıyız’
 
Reyhan İnanç, mahallelerinde bu projeyi istemediklerini dile getirerek tesisin kurulmasıyla insanların köyde yaşayamayacağını belirterek “Nereye gideceğiz? Gidecek yerimiz de yok. Başka ova yok, hayvanlarımız perişan olacak, çocuklarımız perişan olacak. Biz istemiyoruz, bu projeye karşıyız. Kadınlar olarak da karşıyız, yapmalarına izin vermeyeceğiz. Köyün suyu yetmez, su yok ki bize bile yetmiyor. Bu suyu da bizden alırlarsa susuz kalacağız. Bizim buradan göç etmemizi istiyorlar. Köydekiler farkında değil, kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.
 
‘Bizi göndermek için yapıyorlar’
 
Yapılması planlanan projeyi kabul etmediklerini dile getiren Elif İnanç ise, alanın mahalleye ait olduğunu ve tesisin yapılması için kullanılmasına izin vermeyeceklerini söyledi. Projenin iptal edilmesi için mücadele edeceklerini belirten Elif İnanç, “Nereye gidelim? Biz topraklarımızı terk etmeyeceğiz. Bizimle uğraşmaktan vazgeçsinler, bizi rahat bıraksınlar. O alan bizimdir. Elimizden geldiği kadar mücadele edeceğiz, kadınlar o alanı kimseye vermeyecek. Bizi buradan göndermek için yapıyorlar bu projeyi. Burayı işgal etmek için. Kullanmak için suyumuz yok, kesinlikle kabul etmiyoruz. Bizden uzak dursunlar, kimseye vermeyeceğiz topraklarımızı” diye ifade etti.
 
‘Suyumuzu, toprağımızı almasınlar’
 
Hacer Özdemir, mahallelerini sevdiklerini ve zarar verilmesini istemediklerini belirterek bu proje nedeniyle susuz kalacaklarını ve mahallenin kötü kokacağını dile getirdi. Hacer Özdemir, “Susuz ne yapacağız, nereye gideceğiz? Kimsenin köyümüze el koymasını istemiyoruz, köyümüzde kalmak istiyoruz. Çocuklarımız işsizlik nedeniyle buradan gittiler, devlet aldı mecbur gitmek zorunda kaldılar. Biz geri dönmelerini istiyoruz ama bu proje olursa koku yüzünden duramayız burada. Suyumuzu da hayvanları getirdiklerinde alıp onlara verecekler. Ne yapacağız? Bizim de yüklerimiz var, hayvanlarımız var. Her evde beş, altı çocuk var. Çocuklarımız ne yapacak? Devlet bizden daha mı çaresiz, gelip topraklarımızı alıyor? Allah kabul etmesin. Proje olursa göç etmek zorunda olacağız, biliyoruz. Beş oğlum var, beşi de gitti buradan. Kabul etmiyoruz, kimse de gelmesin. Biz köyümüzü seviyoruz, çocuklarımızın geri gelmesini istiyoruz. Suyumuzu, toprağımızı almasınlar, asla kabul etmiyoruz. Beşikteki bebek bile kabul etmiyor” diye konuştu.