Dêrsim’de 6 ayda yaşanılan ihlaller: Ajanlık, şiddet, baskı… 2025-08-07 16:31:11     DÊRSİM - İHD Dêrsim Şubesi, kentte 6 ayda yaşanan hak ihlalleri raporunu açıkladı. Raporda, öğrencilere yönelik ajanlık dayatması, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet, siyasi baskılar, ifade özgürlüğü gibi birçok ihlale yer verildi.    Kentte 6 ayda yaşanan ihlalleri açıklayan İHD Dêrsim Şube Eşbaşkanı Özgür Ateş, ihlallerin ifade, örgütlenme, seyahat özgürlüğü ve bir bütün yaşam hakkı üzerinde de ciddi bir tehdit oluşturduğunu söyledi.    İnsan Hakları Derneği (İHD) Dêrsim Şubesi, 2025 yılının ilk 6 ayına yönelik hak ihlalleri raporunu şubede düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Raporu açıklayan İHD Dêrsim Şube Eşbaşkanı Özgür Ateş Dêrsim'de yaşanan yaşam hakkı, ifade ve örgütlenme özgürlüğü, seyahat özgürlüğü, seçme-seçilme hakkı, çalışma hakkı, çevre ve ekoloji hakları ile hayvan haklarını içeren birçok alanda yaşanan hak ihlallerini belgelediklerini söyledi.    Yılın ilk yarısında kentte yaşayan bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin çok boyutlu biçimlerde ihlal edildiğini ifade eden Özgür Ateş, "Demokratik protesto ve açıklamalar engellenmiş, hak savunucularına, seçilmişlere, sanatçılara yönelik soruşturmalar açılmıştır. Halkın ifade özgürlüğü hem sokakta hem dijital mecralarda baskı altına alınmış; özellikle kadınlar, gençler ve çevre aktivistleri bu baskıların hedefi olmuştur. Kentte uzun süredir sistematik hale gelen sürekli denetim baskısı toplumsal yaşamın her alanını kuşatmaktadır. Yol kontrolleri, keyfi GBT uygulamaları, sosyal medya taramaları; yurttaşları korku iklimine mahkûm eden, kişisel güvenliği tehdit eden ve özel yaşamı ihlal eden bir baskı aracına dönüşmüştür. Bu uygulamalar yalnızca güvenlik değil; aynı zamanda politik ifade, örgütlenme, seyahat özgürlüğü ve bir bütün yaşam hakkı üzerinde de ciddi bir tehdit oluşturmaktadır" ifadelerini kullandı.    ‘Kayyımla birlikte halk iradesi yok sayıldı’    Kayyımla birlikte halk iradesinin yok sayıldığı, demokratik işleyişe zarar verildiğini ifade eden Özgür Ateş, "Bununla birlikte, çok sayıda belediye çalışanının işten çıkarılması, yerel yönetimlerde emek veren kişilerin yaşam ve geçim haklarını tehdit etmiştir" dedi. Çevre ve ekoloji alanındaki ihlallerin yaşam alanlarını tehdit ettiğini belirten Özgür Ateş, "Dêrsim'in birçok ilçesinde ruhsatlandırılan maden projeleri, kutsal mekanlar, orman ekosistemleri, tarım alanları ve su kaynakları üzerinde geri dönüşü mümkün olmayan tahribatlar yaratmaktadır. Doğaya karşı işlenen bu suçlar; yaşam hakkının, kültürel hakların ve gelecek kuşakların haklarının gaspıdır. Ekolojik yıkıma karşı çıkan yurttaşların kriminalize edilmesi, hak arama mücadelesinin önüne set çekmektedir" ifadelerini kullandı.    İhlaller    Özgür Ateş'in açıkladığı raporda, kent giriş çıkışında uygulanan kimlik kontrolünün, öğrencilere ajanlık dayatması, kadınlara, çocuklara yönelik şiddet, öğrencilerin barınma sorunu, siyasi baskılar, yargı baskısı ve ifade özgürlüğüne müdahale, gözaltıalar, toplantı ve gösteri hakkının engellenmesi, kayyım ataması sonrası işten çıkarma, ekolojik tahribat, maden projeleri olarak sıralandı.    Talepler   Talepler ise raporda şu ifadelerle yer aldı: "İfade özgürlüğü ve örgütlenme hakkı üzerindeki baskılar son bulmalıdır. Seçme-seçilme hakkına saygı gösterilmeli; halk iradesine yapılan müdahaleler sona erdirilmelidir. Belediyelerde işten çıkarılan emekçiler görevlerine iade edilmeli; çalışma hakkı güvence altına alınmalıdır. Ekolojik yıkıma neden olan projeler iptal edilmeli, doğa ve kutsal alanlar korunmalıdır. Hayvanlara yönelik şiddet ve nefret dili durdurulmalı; hayvan hakları anayasal güvence altına alınmalıdır. İnsan hakları; barışın, özgürlüğün ve eşitliğin temelidir. Bu temeller sarsıldığında, yalnızca bireyler değil, toplumun bütünü zarar görür. Bu nedenle herkesi hakların savunulmasında sorumluluk almaya ve dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz."