PKK öncüleri Köln’de anıldı: Onlar bir yoldu 2025-05-18 18:40:19     HABER MERKEZİ - PKK’nin öncülerinden Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun, Köln’de görkemli bir törenle anıldı.  Törende iki devrimci için, “Onlar bizim gurur kaynağımız, yol göstericimizdi. Onlar bir yoldu” denildi.   PKK’nin önder kadrolarından Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun, Almanya’nın Köln kentinde görkemli bir törenle anıldı.  Avrupa Kürdistanlı Demokratik Toplumlar Kongresi (KCKD-E), Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) ve Şehit Aileleri Derneği’nin (KOMAW) ortak organizasyonu ile Köln’de bulunan Im Gewerbegebiet Pesch salonunda düzenlenen törende, alan Haydar Kaytan ve Rıza Altun’un fotoğraflarıyla donatıldı. Salonda ayrıca iki öncü kadronun mücadele dolu yaşamlarından kesitler sunan bir albüm köşesi ve ziyaretçilerin duygu ve düşüncelerini yazabilecekleri özel bir hatıra defteri yer aldı.   Anmaya ailelerin yanı sıra Rıza Altun’un ablası Zöhre Altun, yeğeni Nurdoğan Aydoğan ile Ali Haydar Kaytan’ın kız kardeşleri Feride Kaytan, Selma Kaytan ve yeğeni Doğan Barış Abbasoğlu katıldı. KCKD-E Eşbaşkanları Zübeyde Zümrüt, Engin Sever,  KNK Eş Başkanı Ahmet Karamus, Kürt kurum temsilcileri, gazeteciler, siyasetçiler, sanatçılar ve çok sayıda Kürdistanlı da anma törenine katıldı. Törene katılanlar, yakalarına Rıza Altun ve Ali Haydar Kaytan’ın resimlerini takarken, birçok kurum da anmaya çelenk gönderdi.   Salonun duvarına konulan elektronik ekranda ise  “Sembola Jiyan û Heqîqetê”, “Rihê Min yê Veşartî” yazıları eşliğinde 18 Mayıs’ta yaşamını yitiren Haki Karer ile Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’un görselleri sürekli olarak gösterildi.   Anma programı bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Saygı duruşundan sonra salonda bulunan binler, uzun süre “Şehîd Namirin” ve “Bijî Serok Apo” sloganlarını attı.   Rıza Altun’un ablası anılarını anlattı   Törende konuşan Rıza Altun’un ablası Zöhre Altun şu ifadelere yer verdi: “Rıza arkadaş şahsında bütün devrim şehitlerini saygıyla anıyorum. Rıza, ilk grupla arkadaşlarla birlikte Başkan’la Ankara’da tanıştı. Kemal Pir eve geldiğinde, annemize ‘Bir arkadaş geldi. Sadece 24 saate evin tüm sorumluluğunu üstlendi’ dedi. Annem dedi, ‘Onda liderlik ve kararlılık var.’ Ardında Başkan’ı bize getirdiler. Başkan geldi, Haki geldi.   Annem Haki için şöyle dedi: ‘Ben Haki’yi sevdim, o bir emekti. Kemal’i sevdim, o hakkın ve halkın savaşçısıydı. Onların yanına Rıza’yı verdim. Mazlum ise bir ilim deryasıydı.’   Mücadelemizi dağlara,taşlara anlatın   Tutuklandılar… Diyarbakır zindanına düştüler. Kemal’le görüşmeye gittiğimde ona, ‘Dışarda 3-5 aile kaldık’ dedim. O bana, ‘Bizim mücadelemizi dağlara, taşlara anlatın. Dağ taş sizi anlayacak, sizi anlatacak. Halkın yanına gidin’ dedi.  Hayri arkadaş ölüme giderken, ‘Ben halkıma ve partime karşı görevimi yerine getirmedim’ diye mezar taşına borçlu yazılsın istemişti. Biz o borcu sevdik, onu ödemeye çalıştık. Kemal hep derdi ki: ‘Arkamızdan ağlamayın, mücadelemize sahip çıkın.’ Ben bu gün ağlamak istemiyorum. Ama boğazım düğümleniyor, anlatamıyorum.  Rıza’yı annem, Kemal’in yanına verdi. Rıza’nın küçük bir grubu vardı. Kemal ona ‘Bize katıl’ dedi. Rıza da ona ‘kaç kişisiniz’ dedi. O da ‘5-6 kişiyiz’ demişti. Rıza o zaman ‘Siz bize katılın’ dedi. Kemal onu Başkan’a götürdü ve Rıza böylece partiye katıldı.  Sonra Diyarbakır zindanında direndi, dağlarda özgürlük savaşçısı oldu.  52 yıl boyunca mücadele ettiler, hiç durmadılar. Bu gün sırtımıza yeni bir yük yüklendi. Bir süreç bitti, yeni bir süreç başladı. Daha çok çalışmalıyız. Onların anısına layık olmak için ev ev dolaşmalıyız.”    Feride Kaytan: Onlar bir yoldu   Ali Haydar Kaytan’ın kız kardeşi Feride Kaytan, “Şu an burada Hayri Durmuş’un, Mazlum Doğan’ın ailesi, Zuğurlu ailesi ve birçok şehit ailesi var. Şehitler, kendi sözlerini ve toprağa kanlarıyla yazdılar. Onlar bir yoldu, biz ise o yolun ardıllarıyız. Kürt Özgürlük Hareketi bu gün yeni bir sayfa açtı. Bu, halkımız için hayırlı olsun. Ancak bu yeni sürecin bizlere yüklediği görev ve sorumluluklar ağırdır. Daha çok çalışacağız” dedi.   Tutsak Deniz Kaytan’ın mesajı okundu   Ailelerin konuşmasının ardından Ali Haydar Kaytan’ın hapishanede tutulan kardeşi hasta tutsak Deniz Kaytan’ın gönderdiği mesaj okundu.   Deniz Kaytan’ın mesajı şöyle: “Öncelikle iki büyük devrimci, Fuat ve Rıza arkadaşları andığımız bugün, yanımızda olduğunuz için hepinize teşekkür ediyorum. Her iki arkadaş şahsında özgürlük için yaşamlarını feda eden tüm şehitlerimizi saygıyla anıyorum. Bizler Dersim Soykırımı’nda büyük bedeller veren bir aileden geliyoruz. Ailemizin önce katliamlarla sonra sürgünlerle adeta kolu kanadı kırılmıştı. Annem ve ailesi Kayseri’de sürgündü. Babamlar ise Eskişehir’de sürgünlerdi. Annem ve babam evlenip Dersim’e döndüklerinde heval Fuat doğdu. Onun doğumu, sürgünden dönen, elinde avucunda hiçbir şey kalmayan bir ailenin yaşama, toprağına tutunma mücadelesinin ilk meyvesiydi. Onun gibi bir dervişe, bir öndere en çok ihtiyaç duyan bir toplumun içine gelmişti. Annem, babam, heval Fuat, diğer kardeşlerim köyde basit bir yaşamı kurmak için bile çok büyük emek verdi. Biz çocukken ben, heval Fuat, ablam Gülşen annem ve babamla birlikte evimizin inşaatına taş taşırdık. İki gözlü bu evde 9 kişilik ailemizle kurduğumuz mütevazi bile diyemeyeceğimiz yaşam, bizim için dünyadaki cennetti. Çünkü Dersim’e, Dersim toprağına, ülkemize olan sevgimiz tüm yaşam imkanlarından çok daha değerliydi. Bunu en derinden yaşayan da heval Fuat’tı. Dersim’e âşıktı. Heval Fuat’la çocukluğumuz beraber geçti. Daha çocukluğunda pırıl pırıl parlayan biriydi. Çocuğundan yaşlısına herkesin sevgilisiydi. Dik başlıydı, onun olduğu yerde birine haksızlık eden, kesinlikle cezasını çekerdi. Okulda çok başarılıydı. Babam, heval Fuat’ın hep ‘okuyup büyük adam’ olmasını istedi. Ankara Siyasal’ı kazanıp gittiğinde çok sevinmişti. Ancak heval Fuat, üniversitede Önder Apo’yla tanıştı ve toprağına özgürlük için mücadele etme kararlılığında bir devrimci olarak döndü. Babam önce heval Fuat’ın bu kararına çok karşı çıktı. Sonra o da heval Fuat’ın cevherini gördü ve devrimcilerle birlikte yürümeye başladı. Heval Fuat, Dersim’de soykırımın yarattığı travmaları üstünden atarak özgürlük mücadelesine katıldı ve öncülük etti. Hem sabırlı, hem sevecen, hem de cesurdu. Sevgisi dostunu saran, öfkesi düşmanı kahreden türdendi. O ve arkadaşlarının Dersim’de attıkları tohumlar büyüdü, yeşerdi ve yenilmez bir halk gerçeğini ortaya çıkardı. Heval Fuat, 45 sene özgür bir Kürdistan için soluksuz bir mücadele verdi. Avrupa’dan Güney Kürdistan’a birçok alanda çalıştı. Özgürlük Mücadelesinin en zor dönemlerinde en zor görevlere omuz verdi. Önder Apo’nun ilk yoldaşı olarak başladığı bu yolda alnının akıyla yürüdü. Heval Rıza’yla heval Fuat, halkımızın, özellikle de Alevi toplumunun gurur kaynağıdır. Onlar üzerine ölü toprağı atılmış, karanlıklara mahkûm edilmiş bir halkın özgürlük kervanının ilk yolcularıydı. Bizim yol göstericilerimizdi. Özgürlük nişanını taşıyan yiğitlerimizdi. Biz de bu nişanı ömrümüzün sonuna kadar taşıyıp, onların anısına layık olmaya çalışacağız. Şehîd Namirin!”   Tören, Ali Haydar Kaytan’ın ve Rıza Altun’un yaşam mücadelesin konu alan sinevizyon sunumuyla devam etti.  Sinevizyon sunumu sonrasında salondaki binlerce kişi “Şehîd Namirin” “Bijî Serok Apo” sloganları attı.   Sinevizyon sunumu sonrası Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’un taziyelerindeki görseller, sahnedeki ekranlarda gösterildi.   ‘Mücadele bundan sonra da kararlılıkla sürecektir’   Ardından söz alan TJK-E Üyesi Cahide Goyî, “Önder Apo’nun, ailelerin, özgürlük savaşçıları ve halkımızın başı sağolsun”  diyerek, “ PKK, Haki Karer’in intikamı olarak kuruldu. Bu temelde büyüdü, gelişti ve bugün milyonlarla buluştu. Rıza ve Fuat arkadaşlar, Kürt özgürlük mücadelesinin dervişleriydi. Onlar, Sara, Haki Karer, Kemal Pir gibi öncülerin arkadaşıydılar. Bu mücadeleyi birlikte başlattılar ve binlerce kahramanı yarattılar. Bugün bu mücadele başarıyla buraya kadar geldiyse, onların emekleri sayesindedir. Ve bu mücadele bundan sonra da kararlılıkla sürecektir” diye konuştu.   Daha sonra sahneye Mazlum Doğan’ın ablası Nezaket Doğan ve Hayri Durmuş’un kız kardeşi Ayten Durmuş, KOMAW yöneticisi Ali Konkurt, TJK-E adına Ayten Kaplan, Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun’un mücadele yaşamına tanıklık eden Mehmet Demir ve Sadık Doğan çıkarak birer konuşma yaptı.   Nezaket Doğan: Bizi aydınlatan kişilerdi   Mazlum Doğan’ın ablası Nezaket Doğan, “Kürdistan şehitleri, aramızda gazilerimiz var; onların önünde saygı ile eğiliyorum. Mücadelenin ilk döneminde bizi burada bir araya getirmiş ilk gazilerimizdir, bizi aydınlatan kişilerdir. Şehit ailelerine ‘başınız sağ olsun’ demeye dilim varmıyor. Sabırlar diliyorum, gençlerimize uzun ömürler diliyorum.  Tek arzum bu barışın gerçekleşmesi.  Barışın gelmesi için en çok şehit aileleri direnmeliler. Gücümüz oranında 50 yıldır bu mücadele içindeyiz. Bu direnişçilerin mirası bizim için kutsaldır. Bundan sonraki süreçlerinde içinde olmaya devam edeceğiz” diye kaydetti.   Ayten Durmuş: Onlar kendilerini kanıtladılar   Hayrı Durmuş’un kız kardeşi Ayten Durmuş ise şunları vurguladı: “İki arkadaşın şahsında tüm şehitleri saygı ile anıyorum. Onlar zaten her şeylerini söylediler. Onlar mücadeleleri ve yaşamlarıyla kendilerini kanıtladılar. Onlar adına söyleyecek söz yok. Onlar söylediler. Biz ilk aileler olarak, bu güne kadar 50 yıldır onların sözüne ve mücadelelerine aykırı hiçbir şey yapmadık. Şimdi de 50 yıl önceki gibi bu süreçte, biz de bu mücadelenin içindeyiz.”   Ayten Durmuş, daha sonra Durmuş ailesi adına gönderilen mesajı okudu.   TJK-E adına Ayten Kaplan, Rıza Altun ve Ali Haydar Kaytan’ı anarak, Rıza Altun’un yurtdışındaki çalışmalarını anlatırken, Rıza Altun’un çalışma azmi, örgütleme tarzı ve mücadele yaşamı üzerine tanıklıklarını aktardı.   Ardında KCK Eş Başkanı Cemil Bayık’ın Ali Haydar Kaytan ve Rıza Altun ileilgili mesajı görüntülü yayınlandı.   TEV ÇAND sanatçıları, PKK’nin iki öncü kadrosu şahsında Mayıs ayında yaşamını yitirenler için Hozan Comerd’in “Ez şehidim” şarkısını sahnede söylerken, salonda binlerce kişi şarkıya eşlik etti. Tören, “Şehîd Namirin” ve “Bijî Serok Apo” sloganları ile ama töreni sonlandırıldı.   Son olarak, hazırlanan lokmalar katılanlara pay edildi.