İstanbul Sözleşmesi Almanya'da yürürlüğe girdi 2018-02-01 14:13:05   HABER MERKEZİ - Kadına yönelik şiddetin önlenmesini hedefleyen 'İstanbul Sözleşmesi', bugün Almanya'da yürürlüğe girdi. Aile ve Kadından Sorumlu Bakan Katarina Barley, kadına karşı şiddetin önlenmesi için atılması gereken adımlar olduğunu belirtti.   Kadına yönelik şiddetin önlenmesini hedefleyen uluslararası İstanbul Sözleşmesi bugün itibarıyla Almanya'da da yürürlüğe girdi. "Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi" olan belge, 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul'da imzaya açılmıştı. Almanya'nın da imzaladığı sözleşme, geçen yılın Ekim ayında Federal Meclis ve Federal Eyalet Temsilcileri Meclisi tarafından onaylanmıştı.   'Atılması gereken adımlar var'   Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre, İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlüğe girmesini değerlendiren Aile ve Kadından Sorumlu Bakan Katarina Barley, kadınların şiddetten korunması için önlemlerin artırılması gerektiğini söyledi. İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlüğe girmesinin önemli bir ilerleme olduğunu kaydeden Katarina, ancak daha atılması gereken adımlar bulunduğunu belirtti.   'Kadınlar suskunluklarını bozmalı'   "Kadınlara yönelik şiddet ne yazık ki günlük hayatın üzücü bir parçası" diyen Katarina, kadına yönelik şiddetin yaş, sosyal durum ve milliyetten bağımsız olduğunu söyledi. Katarina, bu nedenle de şiddete maruz bırakılan kadınlara suskunluklarını bozmaları için cesaret verilmesi gerektiğini dile getirdi.    Şiddete karşı mücadele    Ülkedeki sivil toplum kuruluşları da İstanbul Sözleşmesi'nin yürürlüğe girmesi dolayısıyla yaptıkları açıklamada, kadınlara karşı şiddetin Almanya'da yaygın bir olgu olduğuna ve bununla mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çekti.   'Kadınların şiddetten korunmaya hakkı var'   Alman Protestan Kilisesi Sosyal Hizmet Derneği Diakonie Yönetim Kurulu Üyesi Maria Loheide ise, İstanbul Sözleşmesi'nin kapsamlı bir şekilde uygulanmasını talep etti. Maria, yaptığı yazılı açıklamada, şiddetten korunmanın insan haklarının bir parçası olduğunu hatırlatarak her kadının gelirinden, servetinden, geldiği yer yerden, oturma izni statüsünden ve sağlık açısından engellerinden bağımsız olarak şiddetten korunmaya hakkı olduğunu vurguladı.   'Kadınlara yeterince yardım sunulamıyor'   Almanya'da kadınlara ve çocuklara yeterince yardım sunulamadığını dile getiren Maria, bunun yanı sıra bedensel engelli, oturma izni güvencesi olmayan veya sığınmacı kadınların şiddete maruz bırakılmalarına ve yardım hizmetlerinden yeterince yararlanamadığına işaret etti. Maria, bu durumun derhal değiştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.    'Farkındalık yaratmak büyük önem taşıyor'   Berlin merkezli İnsan Hakları Enstitüsü'de konuyla ilgili yaptığı açıklamada, belirli bir cinsiyete yönelik şiddet ve tacizin Almanya'da hâlâ yaygın olduğunu ifade ederek, "#MeToo" (ben de) gibi tartışmaların kadınlara yönelik şiddetin boyutu ve sonuçları konusunda farkındalık yaratmak açısından büyük önem taşıdığına yer verdi.    Enstitü, siyasilere çağrıda bulunarak, kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi ve bununla mücadele için federal ve eyaletler düzeyinde bir eylem planı hazırlanmasını talep etti.   İlk onaylayan ülke Türkiye   11 Mayıs 2011 tarihinde imzaya açılan İstanbul Sözleşmesi, 10 ülkenin belgeyi onaylamasının ardından, 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girmişti. İstanbul Sözleşmesi TBMM tarafından 14 Mart 2012'de kabul edilmiş, böylece Türkiye sözleşmeyi ilk onaylayan ülke olmuştu. Kasım 2017'ye kadar 45 ülke tarafından imzalanan ve 27 ülke tarafından onaylanan İstanbul Sözleşmesi, kadına karşı şiddetin önlenmesinde hukuki bağlayıcılığı bulunan ilk uluslararası belge niteliği taşıyor.