WAN - Barış ve Demokratik Toplum Süreci'nin demokratik eksende ilerleyebilmesi için yeni bir adıma hazırlandıklarını belirten Wan Barış Anneleri Meclisi üyesi Kewe Işık, sürecin ilerleyebilmesi için Abdullah Öcalan’ın umut hakkından faydalanması gerektiğini, Abdullah Öcalan’ın özgür olmadan  bu topraklara özürlük gelmeyeceğini belirtti. 

 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta başlattığı "Barış ve Demokratik Toplum Süreci" 10 ayı geride bırakırken, beraberinde yaşanan tarihi gelişmeler ise Özgürlük Hareketi ile Kürt halkının sürece yaklaşımını ortaya koydu. Sürecin en önemli adımlarından biri olan Meclis komisyonunun Abdullah Öcalan ile görüşmesi sonrası gözler bu defa Meclis’te atılacak hukuki ve yasal zemine çekildi. Barış ve demokratik toplumun inşası için çalışan kesimlerin başında da Barış Anneleri Meclisi geliyor. Kuruluşlarından bu yana “barış” için mücadele eden anneler, şimdi de 27 Şubat çağrısının ardından kalıcı barışın sağlanması için çabalıyor. 

 

Barış Anneleri İmralı’ya gitmeyi talep edecek

 

Bu eksende 10 Aralık’ta eş zamanlı olarak İstanbul, İzmir, Mersin, Adana, Riha (Urfa), Amed, Wan, Colemêrg (Hakkari), Bedlîs (Bitlis) ve Şirnex’te (Şırnak) basın açıklaması gerçekleştirecek olan Barış Anneleri Meclisi, Abdullah Öcalan’ın umut hakkından faydalanması ve Abdullah Öcalan ile görüşmeyi talep edecek. 

 

Wan Barış Anneleri Meclisi Kewê Işık, yarın gerçekleştirecekleri açıklamanın amacına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

 

‘Anneler bu topraklarda sadece barış istiyor’

 

Kürt Halk Önderi’nin barış çağrısı üzerine sorumluluk aldıklarını ifade eden Kewê Işık, annelerin gözyaşı dökmemesi için adım atılması gerektiğinin altını çizdi. Türk, Kürt, Arap tüm annelerin ortak acıyı paylaştıklarını söyledi. Kewê Işık, “Anneler bu topraklarda sadece barış istiyor. Anneler çocukları için mücadele ediyor. Binlerce çocuklarımızın kemiğine dahi ulaşamadık. Çoğu annenin çocuğunu ziyaret edebileceği bir mezarı bile yok. Geçen gün bir anne çocuğunun kemiklerini almak isterken kalp krizi geçirerek yaşamını yitirdi. Birçok anne çocukları için mücadele ederken yaşamını yitirdi. Kaza geçiren oldu, kalp krizi geçiren oldu” diye belirtti.  

 

‘Herkes bu sürece destek versin’

 

Kürt annelerin “Ben gördüm başka hiçbir anne görmesin” dediğini kaydeden Kewê Işık, diğer tüm annelere şu çağrıyı yaptı: “Siz de gelin elimize el olun ve barış isteyin. Herkes bu sürece destek versin kimse tepki vermesin. El ele omuz omuza verirsek bu süreci başarıya ulaştırırız. Bu süreç kanla sonuçlanmaz barışla sonuçlanır. Kanın kimseye bir faydası yok ama barışın herkese faydası var. Sayın Abdullah Öcalan bu süreci sadece Kürtler için başlatmadı, tüm insanlar için başlattı. O yüzden herkesin bu sürece destek vermesi gerekiyor. Süreci bozmaya çalışanlar sürece destek olmalı, sivri dil yerine barış dili kullanılmalı.”

 

'Barıştan daha güzel bir şey var mı?'

 

“Barıştan daha güzel bir şey var mı?” diye soran Kewê Işık, onurlu ve eşit bir şekilde bir arada yaşamak istediklerini vurguladı. Düşmanlığın iyi bir şey olmadığının altını çizen Kewê Işık, “Biz yıllarca kötü şeyler yaşadık. Köylerimiz yakıldı, göçe zorlandık, katledildik, evsiz, yurtsuz kaldık. Ama artık bunları yaşamak istemiyoruz. O yüzden herkesin barış için Kürt Halk Önderi’nin uzattığı barış elini tutmalı. Herkes bu sürece sahip çıksın” sözlerine yer verdi. 

 

‘Önderliğin özgürlüğü herkesin özgürlüğü demektir’

 

Komisyona da seslenen Kewê Işık, “Hiçbir şeyi saklamayın. Bu kimseye bir fayda sağlamaz. Görüşmelerinizin tamamını açıklamalısınız. Önderliğin özgürlüğü herkesin özgürlüğü demektir. O nedenle herkesin Önderliğin özgürlüğünü istemesi lazım. Çünkü o özgür olmadan hiçbirimiz özgür olamayız. Ne biz özgür oluruz ne de Türkler özgür olur. 10 Aralık’ta Barış Anneleri Meclisi olarak yapacağımız açıklama ile Önderliğimizin özgürlüğünü isteyeceğiz ve onunla görüşmek istediğimizi söyleyeceğiz. Önderimizin bir an önce özgür olması gerekiyor. Önderliğimizin özgürlüğü tüm siyasi tutsakların da özgürlüğü demektir. O özgür olmadan topraklarımıza özgürlük gelemez” ifadelerini kullandı.