Dêrsim’de fuhuş ağına karşı toplumsal mücadele vurgusu

  • 09:42 4 Aralık 2025
  • Güncel
 
Semra Turan-Pelşin Çetinkaya
 
DÊRSIM – Dêrsim, fuhuş ağını ifşa eden B.T.’nin yaptığı suç duyurusunun ardından Dêrsim Kadın Platformu üyesi Nurşat Yeşil, özel savaş politikalarıyla ahlaki bir yozlaşmanın arttığını belirterek, toplumsal mücadelenin önemine işaret etti.
 
Kürdistan’da özel savaş politikaları kapsamında çok sayıda kadın ya da çocuk uyuşturucu ve fuhuş ağına sürükleniyor. Söz konusu ağın yaygınlaşmaya başladığı kentlerden biri olan Dêrsim’de bazı çetelerin, dijital medya hesaplarında yapılan paylaşımlar sonucu açığa çıktı. 
 
B.T., fuhuş çetesini ifşa etti
 
Fuhuşa sürüklenen kadınlardan biri olan B.T., 20 Kasım’da içerisine düştüğü ağı Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunarak ifşa etti. B.T., maruz bırakıldığı fuhuş çetesinin kendisine yaşattıklarını, suç duyurusunda anlattı. 
 
Kamu görevlileri hakkında suç duyurusu
 
B.T., kendisini fuhuşa sürükleyen çetenin içerisinde olan İl Gençlik ve Spor Müdürü Antrenörü Sibel Yüksel, CHP Milletvekili Cemal Enginyurt'un danışmanı ve Munzur Üniversitesi'nde Daire Başkanı Cem Tekinoğlu, Zabit Yıldız, soyadını bilmediği Okan adlı esnaflar, Şafak Gür, Özkan Aslan, Kemal Demirel, Çetin Çam hakkında suç duyurusunda bulundu.
 
Dersim Barosu müdahil oldu
 
B.T., ardından Dersim Barosu Kadın Hakları Merkezi’ne başvuru yaparak, yaşadıklarını anlattı. Davaya müdahil olmalarını istedi. Bunun üzerine Dêrsim Barosu dosyaya müdahil oldu.
 
Yaşananlar üzerine B.T., koruma altına alındı.
 
Yankı büyük, kent suskun
 
Kentte büyük yankı uyandıran fuhuş çetesine dair bilgiler dijital medya hesaplarında yapılan paylaşımlar dışında oldukça kısıtlı.
 
Sır perdesi olarak çalkalanan fuhuş çetesinin teşhiri yapılmasına rağmen kent suskun, devlet cenahından ise herhangi bir açıklama yapılmadı.
 
Gülistan Doku
 
Bu durum Dêrsim’de kaybedilen Gülistan Doku’nun olayını bir kez daha hatırlattı. 5 Ocak 2020'den beri kayıp olan üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun kaybedilişinde de somut birçok delil ve faillerin adı olmasına rağmen herhangi bir yargılama olmadı. Olayın üstü kapatılmaya çalışıldı.
 
10 yıllık savaşın sonucu
 
Savaş ve özel savaşın derinden yürütüldüğü Dersim’de yaklaşık 10 yıldır bu politikalar hayat buldu. Dersim son 10 yıldır devlet kurumlarında çalışan kamu görevlileri, asker ve polisler tarafından özelikle genç kadınların fuhuşa sürüklenmesiyle gündeme gelse de, buna dair toplumsal bir tepki verilmeyerek, gelinen aşamada artık bu durumun bir ağa dönüştüğü B.T.,’nin yaptığı suç duyurusu ile de açığa çıktı.  
 
Fuhuş çetesi ağına nasıl sürüklendi?
 
B.T.,’nin yaşadıklarını anlattığı suç duyurusu dijital medya hesaplarında günlerdir paylaşılıyor. Yapılan suç duyurusunda B.T., fuhuşa nasıl sürüklendiğini anlatıyor. 
 
B.T., Haziran’dan itibaren birden fazla kişi tarafından sistematik biçimde fuhuşa sürüklenmeye çalışıldığını aktardı. B.T.’nin anlatımına göre, Şafak Gür ile yakın ilişkide bulunan Güngör Güler’in baskı ve yönlendirmeleriyle başlayan süreç, ekonomik zorlukların ve “borç” iddialarının gerekçe gösterildiği geniş bir ilişki ağına dönüştü. B.T., bu baskıları reddettiğini, bu süreçte destek arayışına yöneldiğini ve arkadaşı Özlem aracılığıyla kamu kurumunda görev yapan Özkan Aslan ile iletişime geçtiğini belirtti.
 
Anlatıma göre, Özkan Aslan “kalacak yer ayarlama” söylemiyle B.T.’yi Avesta Apartı’na yönlendirdi; burada bir süre kalmasının ardından kendisine yüksek bir borç çıkarılarak baskı kuruldu. B.T., bu borcu ödeyemeyeceğini ilettiğinde apart sahibi Kemal Demirel’e yönlendirildiğini, mevcut baskı mekanizmasının burada da sürdüğünü ve kendisinin rızası dışında farklı erkeklerle tanıştırılmaya çalışıldığını ifade etti.
 
B.T., tüm bu yönlendirmelerin ekonomik ve sosyal baskılar üzerinden kurulan bir fuhuşa zorlama ağı olduğunu belirtti. Rızası dışında yürütülen bu ilişki trafiğinde hiçbir kişiyle duygusal ya da başka bir ilişki yaşamadığını özellikle vurguladı.
   
‘Ahlaki yozlaşma’
 
Konuya dair görüştüğümüz Dêrsim Kadın Platformu üyesi Nurşat Yeşil, fuhuş, uyuşturucu ve çetelerin Türkiye ve Kürdistan genelinde arttığına dikkat çekti. Nurşat Yeşil, “Ülke genelinde ahlaki yozlaşma söz konusu. Ayrıca bu yozlaşma da sadece fuhuş alanında değil, birçok alanda mevcut. Dêrsim’e gelirsek, son 10 yıldır aslında sürekli fuhuş olayını dillendiriyoruz. Ve özellikle üniversite öğrencilerine yapılan taciz ya da bu fuhuş çetesinin üniversite ayağıyla ilgili bizler kadın platformu olarak 10 yıldır çeşitli alanlarda görüşlerimizi dile getirdik. Ama şöyle de bir şey vardı; bize ve baroya başvuran bu kadınlar, çete üyelerin baskıları ve ailelerinden çekindikleri için olayı hukuki boyuta taşımayı cesaret edemediler. Bugün geldiğimiz aşamada bir genç kadının çıkıp bu cesareti göstermesi önemlidir” dedi.
 
Cezasızlık politikası
 
Suç duyurusuna rağmen olayların üzerinin kapatıldığını hatırlatan Nurşat Yeşil, “Bizim şimdiye kadar yaptığımız başvurular bir suç duyurusu şeklindeydi. Fakat bir şekilde bunların üstü örtüldü. Cezasızlık politikası uygulandı. Şimdiki olay da savcılık aşamasına gelmiş, hukuki boyut kazanmış. Bundan sonraki süreçte cezasızlık politikası olmamalı. Bunlarla işbirliği yapan ve bunları koruyanların cezalandırılmasını umuyoruz” diye belirtti.
 
‘Suçlular korunuyor’
 
Kürdistan’ın birçok kentinde özel savaş politikalarıyla hareket edildiğini söyleyen Nurşat Yeşil, “Bu olaylara baktığımızda da göze çarpan mutlaka bir kamu görevlisinin olduğu oluyor. Kamuda koruyan birileri olmasa bunlar fuhuş çetesi haline gelmez. Bunu yapanlar elbette ki birileri tarafından korunuyor, ortak olarak da bu işi yürütüyorlar” ifadelerini kullandı.
 
Toplumsal mücadele çağrısı
 
Nurşat Yeşil, bu çetelerden korunmanın en iyi yönteminin toplumla birlikte yapılacak örgütlü bir mücadeleden geçtiğini dile getirerek, “90’lı yıllarda burada adli vaka bulamazdık. Ama şimdiye baktığımızda günde kaç tane silahlı olaylar, kavgalar oluyor. Dêrsim’in bütün kurumlarının bir araya gelip ciddi bir şekilde bu konuyu konuşup halka gitmesi-gitmemiz gerekiyor. Bu sadece platformlarla, devrimci demokrat örgütlerle yapabileceğimiz bir şey değil, halka gideceğiz. Ayrıca aileler faktörü de önemli bir yerde duruyor. Geleceğimizi ancak toplumla iş birliği yaparak çetelerden kurtarabiliriz” diye konuştu. 
 
Öte yandan Dersim Kadın Platformu öncülüğünde Cuma günü saat 16.00'da Sanat Sokağı'nda kitlesel basın açıklaması yapılacak.