‘Şiddete karşı çözüm toplumsal dönüşüm’

 

Büşra Turan

 

WAN – Derinleşen şiddete dair değerlendirme yapan Star Kadın Derneği üyesi Leyla Abukan, kadına yönelik şiddetin toplumsal bir sorun olduğunu vurgulayarak, “Çözüm yalnızca cezalandırmayla değil, eğitim ve toplumsal dönüşümle mümkündür. Kadın öncülüğünde gerçekleşecek barışçıl toplum, vicdanın, adaletin ve cinsiyet eşitliğinin esas alındığı bir toplum olacaktır” diyor. 

 

Kadına yönelik her türlü şiddetin tırmanışa geçtiği günümüzde, dünyanın dört bir yanında kadınlar da çeşitli platformlar ile dayanışmayı büyütüyor. Kadına yönelik şiddet, eril zihniyetle yönetilen devletler eliyle gün geçtikçe dünya çapında derinleşirken kadınlar, bu şiddet sarmalı karşısında mücadeleyi sürdürüyor. Kürdistan ve Türkiye’de ise iktidarın kadın kazanımlarına dönük saldırılarına karşı verilen mücadele, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne giderken de aralıksız bir şekilde sürüyor.

 

Dosyamızın bu bölümünde Van’daki Star Kadın Derneği üyesi Leyla Abukan ile kadına yönelik şiddete dair konuştuk.

 

'Şiddet insan hakkı ihlalidir'

 

Kadına yönelik şiddetin toplumsal bir sorun olduğunu vurgulayan Leyla Abukan, çözümün cezalandırmadan öte, eğitim ve toplumsal dönüşümle mümkün olabileceğini belirtiyor. Leyla Abukan, “Kadına yönelik şiddet bireysel değil, toplumsal bir sorundur. Bu durum, toplumdaki güç dengesizliği ve cinsiyet eşitsizliğinden doğmaktadır. Kadına yönelik şiddet bir insan hakkı ihlalidir. Çözüm yalnızca cezalandırmalarla değil, çocukların cinsiyet eşitliği bilinciyle yetiştirilmesiyle mümkündür. Çocuklara kadına sevgi ve eşitlik duygusu aşılanmalıdır. Bu da eğitimle, toplumsal dönüşümle sağlanabilir. Ayrıca medyanın bu konuda sorumluluk alması, toplumun farkındalığını artırması gerekir. Okullarda çocuklara toplumsal cinsiyet eşitliği üzerine ciddi eğitimlerin verilmesi, sağlıklı bir toplumsal yapının oluşması açısından elzemdir” diye kaydediyor. 

 

‘Kadın dayanışması umut kaynağıdır’

 

Yasal düzenlemelerin uygulanmadığını ve kadınların güvenlik sorununun sürdüğünü söyleyen Leyla Abukan, kadın dayanışmasının önemine dikkat çekiyor. Yasaların yetersiz kaldığının altını çizen Leyla Abukan, “Sadece yasaların çıkarılmasıyla kalınıyor; uygulama mekanizmaları ise hiçbir şekilde yeterli değil. Kadınların sığınma evlerinde dahi can güvenlikleri olmadığını biliyoruz. Devletin bu yasaları sadece çıkarmakla kalmayıp hızlı ve etkin bir şekilde işletmesi gerekiyor. Bugün mağdurların can güvenliği sağlanamadığı için kadın cinayetleri her gün artıyor. Kadın dayanışması ise bizler için en güçlü umut kaynağıdır. Sosyal medyada, kadın örgütlerinde, derneklerde ve yerel yönetimlerde birbirimize destek olduğumuz her noktada kadınların ne kadar büyük bir güç oluşturduğunu görüyoruz. Kadın dayanışması sayesinde birbirimizin sesini duyurabiliyor, güçlenebiliyoruz. Ben de bir kadın olarak dayanışmanın içinde kendimi daha özgür, daha sağlam bir zeminde hissediyorum; çünkü bu dayanışma bizim en güçlü yoldaşlığımızdır” ifadelerini kullanıyor. 

 

‘Kadın öncülüğünde barışçıl toplum’

 

Kadının toplumsal yaşamın her alanında eşit temsiliyetinin önemini ifade eden Leyla Abukan, barışçıl bir toplumun kadın öncülüğünde inşa edilebileceğini dile getiriyor. Leyla Abukan, “Kadın öncülüğünde gerçekleşecek barışçıl toplum, vicdanın, adaletin ve cinsiyet eşitliğinin esas alındığı bir toplum olacaktır. Ekonomi, siyaset ve eğitim alanlarında kadının eşit temsiliyeti sağlandığında toplumsal vicdan da güçlenir. Kadın bakışı, şiddetsiz, eşit ve adil bir düzenin temelini oluşturur. Toplumun temellerinden biri kadının özgürlüğüdür. Kadın her alanda kendini özgür ve eşit temsiliyetle gördüğü sürece, yaşanan sorunların kaynağına inip çözüm üretmek mümkün olacaktır” sözlerine yer veriyor. 

 

Yarın: Kadın özgürleşmeden toplum özgürleşemez