HABER MERKEZİ - Fotoğrafçı ve sanatçılar, kendilerine yönelik erkeklerin cinsel saldırılarını, #SusmaBitsin etiketiyle teşhir ediyor. Şimdiye kadar 20’den fazla erkek fotoğrafçı ve sanatçı teşhir edildi. 

 

Son yıllarda kadınların uğradığı cinsel şiddet, taciz ve cinsel saldırı vakaları artık sessizlikle geçiştirilmiyor. Dünya genelinde yükselen #MeToo hareketinin ardından Türkiye’de de benzer bir kolektif teşhir edildi. Bu bağlamda #SusmaBitsin etiketiyle yeniden şekillenen teşhir dalgasında birçok oyuncu teşhir edildi. 

 

MeToo hareketi, başlangıçta Hollywood’daki cinsel saldırıyı görünür kılmak amacıyla ortaya çıktı. Ancak zamanla tüm dünyada kadınların maruz bırakıldığı sistemik cinsiyet temelli şiddeti dillendirdikleri küresel bir harekete dönüştü. “Susma Hareketi” de bu bağlamda yerelleşmiş bir isyan biçimine dönüştü. Kadınlar, sanat ve medya gibi görünürde “özgür” alanlarda bile faillerin korunmasını ifşa ederek, kurumsal suskunluk duvarlarını yıkmaya başladı. 

 

20’den fazla erkek fotoğrafçı ve sanatçı teşhir edildi 

 

“Susma Bitsin” dayanışma ağı tarafından 22 Ağustos tarihinde yapılan açıklamayla, son günlerde kadın ve LGBTİ+’ların dijital medyada yaptıkları paylaşımlarla fotoğrafçılar, müzisyenler, sinemacılar ve editörler gibi kültür-sanat alanındaki erkek figürlerin cinsel taciz ve saldırı olaylarıyla teşhir edilmeye başlandığı duyuruldu. 20’den fazla erkek fotoğrafçı ve sanatçı şu ana dek teşhir edildi. Farklı mecralardan sanatçılar da bu teşhiri destekleyici mesajlar yayınladı; sanatçı Nazan Öncel, paylaştığı bir gönderide "Kadının beyanı esastır" diyerek dayanışmasını ifade etti 

 

Sendikalardan destek 

 

“Susma Bitsin” dalgası sonrası, oyuncular ve sinema sektörü çalışanlarının örgütlü yapıları da harekete geçti: Oyuncular Sendikası, bu tür vakaların bireysel değil, sistemsel bir sorun olduğunu belirterek; ihlale maruz bırakılanların desteklenmesi ve süreçlerin paylaşılması gerektiğini belirtti. Sinema Emekçileri Sendikası ve SanatFabrika gibi yapılar da “Susmayacağız, dayanışmayla güçlüyüz” vurgusuyla benzer çağrılarda bulundu.

 

İlk dalgada ifşa edilenler (Fotoğrafçılar ve Sanatçılar)

 

Fotoğrafçılar: Mesut Adli, Ogün Akgül, Osman Eren, Bülent Babaoğlu, Müjdat Kavas, Harun Ateş, Murat Alat, Yusuf Taktak, Bülent Şangar, Rafet Arslan Kültür Sanat ve Medya : Cemil Batur Gökçeer, Selim Evci (Kısa film festivali direktörü) Mesut Süre (Komedyen) Tayanç Ayaydın (Oyuncu) Mehmet Yılmaz Ak (Oyuncu), Raffi Portakal (Müzayedeci) 

 

SRC Yayınevi ifşa edildi 

 

SRC Kitap Yayınevi Genel Yayın Yönetmeni Fırat Acar hakkında dijital medyada, “dolandırıcılık, aşk vaadiyle kandırma, çalışanları ve kadınları manipüle etme” ifşaları yayıldı. Hasan Cemal ve Nurcan Baysal gibi tanınmış yazarlar da yayıneviyle ilişkilerini kesme kararı aldı. Bunun üzerine Fırat Acar görevden alındı. 

 

Haydar Ergülen, Hayko Bağdat, Selim İleri, Enver Aysever, Erdoğan Aydın gibi isimlerin de SRC Yayın Evi’nde kitapları bulunmasına karşın, yayınevi ile yollarını ayırdığını kaydetti.