‘Çocuklar Özgür Toplumun Geleceğidir’ çalıştayında anadil vurgusu

  • 12:52 6 Temmuz 2025
  • Güncel
AMED- “Çocuklar Özgür Toplumun Geleceğidir” şiarıyla düzenlenen çalıştayda konuşan Zarokistan Eğitmeni Rengin Sansarkan, “ ‘Ağaç kendi kökü üzerinde, insan dili üzerinde yaşar’ denilir. Bu bilinçle çocuklarımızı büyütmemiz gerekiyor” dedi. 
 
Peyas Belediyesi’nin “Çocuklar Özgür Toplumun Geleceğidir” şiarıyla Peyas Belediyesi Konferans salonunda  düzenlediği çalıştay ikinci gününde sürüyor.  Çalıştaya Peyas Belediyesi Eşbaşkanları, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri ve çok sayıda kişi katıldı. “Çok Lehçeli ve Çok Dilli Eğitimde Ailelerin Rolü” başlıklı oturumla başlayan çalıştayda Ma Music Koordinatörü Şerko Kanîwar, Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneği (MED-DER) eğitmeni Suzan Vejan Tatlı ve Mezopotamya Psikologlar Derneği (DER-MEZ) üyesi Murat Burtakuçin konuşmacı olarak yer aldı.
 
Asimilasyon uyarısı 
 
Şerko Kanîwar, Amed’de Sorani, Kurmancî ve Kurmanckî konuşanların bulunduğuna dikkat çekerek yıllardır sürdürülen asimilasyon ve inkâr politikalarına karşı uyarıda bulundu.
 
Kürtçeye talep 
 
MED-DER eğitmeni Suzan Vejan Tatlı, devletin Kürtçeye yönelik yok sayma politikasını hatırlatarak hiçbir kurumun “Kürt diline yönelik bir talep yoktur” diyemeyeceğini belirtti. Suzan Vejan Tatlı, “Kürt diline dönük talep nasıl yükselir, bunun üzerine konuşmalıyız. Dil, kökümüzü ektiğimiz topraktır. O toprak üzerinde yeşermek istiyorsak en temel şey, anadilimizi ve tüm değerlerimizi sahiplenmektir” dedi.
 
27 Şubat çağrısı
 
Suzan Vejan Tatlı, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana başta Kürtler olmak üzere ülkedeki diğer kimlik ve inançların asimilasyona maruz kaldığını vurgulayarak şunları söyledi:“Bundan en fazla zararı görenler Kürtler oldu. Cumhuriyet mantığı tekçilik üzerine kurulu ve bu şekilde kendini sürdürüyor. Her şey tek olmalı; tek dil, tek devlet... Bu mantığa göre yalnızca Türkçe konuşulmalı, herkes Türk olmalı. Devletin bu anlayışına karşı Kürtlerin çok kıymetli bir mücadelesi oldu ve bu mücadele bugünlere ulaştı.”
 
Suzan Vejan Tatlı ayrıca, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısıyla başlayan sürecin olumlu ilerlemesi durumunda dil alanına da olumlu katkılar sunacağını ifade etti.
 
Anadilin önemi 
 
DER-MEZ üyesi Murat Burtakuçin, anadiliyle büyüyen çocukların her alanda daha etkin olduklarını belirterek, “Anadiliyle büyüyen çocuklar fikirlerini ve ruhlarını anadilleri üzerinden ifade ediyor. Büyüdüklerinde de ebeveynlerinden öğrendikleri anadiliyle yaşamlarını şekillendiriyorlar. Anadilini bilmek, diğer dilleri öğrenmeyi de kolaylaştırıyor” dedi.
 
Verilen aranın ardından “Özgün Müfredat ve Eğitim Materyallerinin Yapımı ve Kullanımı” başlıklı oturuma geçildi. Oturumda Zarokistan Eğitmeni Rengin Sansarkan, Eğitim-Sen üyesi Yıldırım Arslan ve Kürtçe eğitmen Salih Ongun konuşma yaptı.
 
Farklı Ülkelerdeki Eğitim Örnekleri
 
Zarokistan Eğitmeni Rengin Sansarkan, farklı ülkelerdeki eğitim müfredatlarına değinerek şunları söyledi:“Zarokistan ilk açıldığında kurumda hiçbir eşya yoktu. Ancak bizim için önemli olan eşya değil, öğrencilere ne öğretmemiz gerektiğiydi. Öğrencilere kendi kültürlerinde anlatılan hikâyeleri ve söylenen şarkıları öğretmeye odaklandık. Her yerde ortak bir müfredat uygulanmalıdır, ancak yöreye göre farklılıklar olabilir, bu normaldir. ‘Ağaç kendi kökü üzerinde, insan dili üzerinde yaşar’ denir. Bu bilinçle çocuklarımızı büyütmemiz gerekiyor.”
 
Eğitim-Sen üyesi Yıldırım Arslan ve Kürtçe eğitmen Salih Ongun ise okullarda anadilde eğitimin verilmesi durumunda öğrencilerde yaşanacak gelişim üzerine değerlendirmelerde bulundu.
 
Çalıştayın son oturumunda, Ekolojist Zeki Kanay, Rosa Kadın Derneği’nden Esra Çiçek ve Kürtçe Eğitmen Mehmet Esen, “Ekolojik, Demokratik ve Kadın Özgürlükçü Sistemin Öğretmenleri” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi.
 
Çalıştay, tartışmalarla sürüyor.