
MKG Mayıs ayı raporunu açıkladı
- 10:05 3 Haziran 2025
- Güncel
AMED - MKG, Mayıs ayı raporunda, gazetecilere yönelik baskıların sistematik hale geldiğini vurgulayarak, “Baskılara rağmen yazmaya devam ediyoruz” mesajı verdi. Rapora göre, şiddet, tehdit, gözaltı ve davalar sürerken, 9 gazeteci hâlâ cezaevinde tutuluyor.
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG), Mayıs ayı hak ihlalleri raporunu yayımladı. Raporun "Baskıya rağmen yazmaya devam" başlıklı değerlendirme bölümünde, gazetecilere yönelik baskıların yapısal ve sistematik bir hâl aldığına dikkat çekildi.
Polis ve failler tarafından hedef alındılar
Raporda, “Kadın gazetecilere yönelik baskılar münferit değil, yapısal bir politik tercihtir. Hakikatin sesini susturma çabası her geçen ay yeni biçimlerle karşımıza çıkmaktadır” denildi. Raporda, gazetecilerin mayıs ayı boyunca tehdit, darp ve fiziksel engellemeler gibi baskılarla karşı karşıya kaldığı vurgulandı. Raporda, “Barikatlarla yolları kesilen, sokaklardan itilerek çıkarılan, taziyeleri izlerken cinsiyetçi hakaretlere uğrayan gazeteciler; polis ve fail yakınları tarafından hedef alındı. Bu koşullarda sahada çalışan her gazeteci, hem mesleki hem de bedensel güvenliğini korumaya çalışırken, baskının göbeğinde haber üretmeye devam etti” diye belirtildi.
Haber paylaşımı suç sayıldı
Raporda, çok sayıda gazetecinin ifadeye çağrıldığı, haklarında davalar açıldığı ve bazı gazetecilerin hâlâ cezaevinde bulunduğu kaydedildi. Raporda, “Dijital medyada yaptıkları haber paylaşımları ya da attıkları sloganlar ‘suç delili’ sayıldı. Gazetecilerin yargılandığı mahkemelerde delil sayılan şey, çoğu zaman sadece gerçeğin ta kendisiydi” ifadelerine yer verildi.
Gazeteciler duruşmalara alınmadı
Bazı davalarda mahkeme salonlarının basına kapatıldığına ve gazetecilerin duruşmalara alınmadığına dikkat çekilen raporda, bu durumun yalnızca basın özgürlüğüne değil, toplumun haber alma hakkına da açık bir ihlal olduğu vurgulandı.
Raporda ayrıca şunlar belirtildi: “Gazeteciler yalnızca fiziksel ya da hukuki değil, aynı zamanda ekonomik baskı altındadır. Yetersiz güvenceler, sansür politikalarının neden olduğu iş kayıpları ve medya üzerindeki mali yaptırımlar, gazeteciliği görünmez bir kıskaca alıyor. Bu ay doğrudan işten çıkarma yaşanmasa da, RTÜK eliyle uygulanan yayın cezaları, gazetecilik mesleğini dolaylı yoldan baskı altına almaktadır.”
Dijital medya platformlarına yönelik erişim engeli, mayıs ayı raporunda yer almamış olsa da, bu alanın iktidar tarafından sürekli kontrol altında tutulmaya çalışıldığı vurgulandı. Raporun devamında, “Gazetecilerin dijital mecralardaki faaliyetleri sürekli gözetim, sansür ve takibat altındadır. Haber alma ve yayma hakkı dijital alanda da engellenmektedir” denildi.
‘Meslektaşlarımızın sesini yükseltmeye devam edeceğiz’
Cezaevinde tutulan kadın gazetecilere değinilen raporda, şunlara işaret edildi: “Hâlâ cezaevinde bulunan gazeteciler, bu ülkenin demokrasi karnesini en çıplak haliyle ortaya koyuyor. Gazeteciliğin suç olmadığı biline biline, gerçeği savunan kadınlar demir parmaklıklar arkasında tutuluyor. Cezaevine konulmadan önce uzun süre hedef gösterilen, tutuklandıktan sonra ise unutturulmak istenen bu meslektaşlarımızın sesini biz dışarıdan yükseltmeye devam edeceğiz.”
‘Baskılarla gerçeğin üzeri örtülemez’
Raporda, gazeteciliğin yalnızca bilgi üretmek değil, aynı zamanda yok sayılanların sesi olmak, toplumsal hafızayı korumak ve erkek şiddetini teşhir etmek anlamına geldiği belirtildi. “Bu nedenle her ay yaşanan baskılar yalnızca gazetecilere değil, hakikate yöneliktir. Mayıs ayında da tanıklık ettiğimiz bu saldırılar, gazetecilerin susturulamayacağının, her baskıya karşı kalemin daha da güçlendiğinin kanıtı olmuştur” denilen raporda, “Gazetecilere yönelik baskılarla gerçeğin üzeri örtülemez” diye eklendi.
Rapora göre;
Yaşam hakkına ve güvenliğe yönelik ihlaller:
“*2 gazeteci saldırıya uğradı.
*2 gazeteci tehdit edildi.
*5 gazeteci ifadeye çağrıldı.
*1 gazeteci gözaltına alındı.
*1 gazeteci tutuklandı.”
Rapora göre, İzmir’de Zilan Genç darp edilirken, İstanbul’da Azra Sözcü’nün de saldırıya uğraması dikkat çekti. Öznur Değer’e yönelik cinsiyetçi hakaretlere dair yapılan şikâyet hakkında “kovuşturmaya yer yok” kararı verildi.
Düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelik ihlaller:
*6 yeni dava açıldı
*2 gazeteciye toplamda 10 ay hapis ve 23 bin 300 TL para cezası verildi
*29 gazeteci hakkında 12 dosyada yargılama sürüyor
*Tutuklu kadın gazeteci sayısı: 9
Ekonomik ve sosyal haklara yönelik ihlaller
İşten çıkarma, basın kartı iptali veya erişim engeli gibi doğrudan hak ihlali kaydedilmedi. Ancak dijital baskıların görünmez biçimlerde sürdüğü ifade edildi.
Cezaevinde bulunan kadın gazeteciler (Mayıs 2025 itibarıyla):
*Elif Akgül
*Elif Ersoy (Yürüyüş Dergisi)
*Hatice Duman (Atılım Gazetesi)
*Özden Kınık (TRT eski çalışanı)
*Perihan Erkılınç (Özgür Gelecek)
*Rahime Karvar
*Reyhan Hacıoğlu (Yeni Yaşam)
*Songül Yücel (Önsöz Dergisi)
*Züleyha Müldür (ETHA)
Raporun tamamına MKG sitesinden ulaşılabilir.