Meydanlarda 'Jin, Jiyan, Azadî' sesi yükseldi 2025-11-25 19:36:55   HABER MERKEZİ – 25 Kasım kapsamında alanları dolduran kadınlar, erkek-devlet şiddetine, cezasızlık politikalarına ve yoksulluğa karşı ses yükseltti.   25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında Kürdistan ve Türkiye’nin dört bir yanında alanlara çıkan kadınlar, şiddet sarmalına karşı direniş mesajı verdi.   Riha   Tevgera Jinên Azad (TJA), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Genç Kadın Meclisi, Riha İl Kadın Platformu, KESK Kadın Meclisi ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Riha Şubesi üyesi kadınlar, Haliliye ilçesinde bulunan Novada Park önünde bir araya geldi. Kadınlar, taşıdıkları meşalelerle Topçu Meydanı’na doğru yürüyüş düzenledi. Yüzlerce kadının katılımıyla gerçekleşen yürüyüş boyunca “Jin jiyan azadî”, “Kadın yaşam özgürlük” ve “Jin jiyan azadî, azad bike Rebertî” sloganları atıldı. Kadınlar, “Birdoziya rizgariya jinê, bûye wargeha hemû jinan”, “Jin jiyan azadî” ve “Sömürüye, şiddete ve eşitsizliğe karşı yaşasın kadın mücadelesi” pankartlarını taşıdı.   Yürüyüş sonrasında Topçu Meydanı’na varan kadınlar burada basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı Urfa İl Kadın Platformu Dönem Sözcüsü Seval Gökçen Uçar okudu.   'Zinciri dayanışma ile kıracağız'   Riha’da kadın olmanın başlı başına bir direnme pratiği olduğunu vurgulayan Seval Gökçen Uçar, “Bu şehirde kadınlar sabahın ilk ışığında tarlaya gidiyor, düşük ücretlerle çalışıyor, güvencesiz ve sigortasız biçimde hayat mücadelesi veriyor. Evde, işte, sokakta, kurumlarda sistematik şiddetle karşılaşıyor. Mevsimlik tarım işçisi kadınlar, mülteci kadınlar ve yoksullukla boğuşan kadınlar için şiddet sadece fiziksel değildir; ekonomik, toplumsal ve kültürel kuşatmadır. Kadınlar çoğu zaman kendi yaşamına dair söz hakkı dahi tanınmadan, geleneksel kalıplar ve erkek egemen sistemin baskısı altında var olmaya çalışıyor. Biz kadınlar biliyoruz ki; yoksulluğun, cezasızlığın, savaşın ve kayyum politikalarının birleştiği her yerde şiddet katmerleniyor. Kadın emeğinin görünmemesi bu şiddet zincirinin bir parçasıdır. Ama biz, bu zinciri kadın dayanışmasıyla kıracağız” dedi.   'Komünal yaşam öz savunmadır'   Barışın dili ve yüzünün kadınlar olduğunu belirten Seval Gökçen Uçar, “Komünal yaşam, öz savunmadır! Urfa’nın kadim değerleri; paylaşım, dayanışma ve komünal yaşam üzerine kuruludur. Biz kadınlar, bu değerleri yeniden canlandıracağız. Cinsiyetçiliğe, dinciliğe, milliyetçiliğe ve yoksulluğa karşı en güçlü savunmamız ortak örgütlülüğümüzdür. Kadınlar bir araya geldikçe yaşam büyür! Kadın mücadelesi var oldukça umut var! Bu topraklarda direnen tüm kadınların mirasıyla yürüyoruz. Emekleriyle, inançlarıyla, sesiyle ve cesaretiyle yaşamı savunan Urfa’nın, Mezopotamya’nın, tüm kadınlarının izindeyiz” şeklinde konuştu.   Dîlok   Dîlok Kadın Platformu, 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında Şehitkamil ilçesinde bulunan Kırkayak Parkı'ndan Balıklı Meydanı'na kadar yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe Tevgera Jinên Azad (TJA), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi, Emek Partisi (EMEP), Barış Anneleri ve çok sayıda kadın katıldı.   Yürüyüş öncesi ellerinde katledilen kadınların fotoğraflarıyla “yaşam zinciri” oluşturan kadınlar, yürüyüş boyunca “Jin, Jiyan, Azadî”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Kadınlar ölürken polis neredeydi?” ve “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları attı.   ‘Dimdik dikiliyoruz’   Balıklı Meydanı'nda gerçekleştirilen basın açıklamasında ilk sözü Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi Tuğba Işık aldı. Kadın cinayetlerinin politik olduğunu vurgulayan Tuğba Işık, şöyle konuştu: “Her bir cinayet, ‘faili değil kadını sorgulayan’ erkek adalet düzeninin sonucudur. Her bir şiddet vakası; görmezden gelinen ihbarların, yok sayılan çağrıların, ötelenen raporların sonucudur. Bu ülkenin kadınları kaderine terk edilmiştir; biz bunu kabul etmiyoruz! Devlet, kadınları korumakla yükümlü olduğu halde, failleri cesaretlendiren politikalarıyla şiddeti büyütüyor. İstanbul Sözleşmesi’ni bir gecede yok sayan irade kadınların hayatını tehlikeye atmıştır. 6284’ü uygulamayan mekanizmalar kadınları ölümle burun buruna bırakmıştır. Bugün bu ülkede devlet, kadını değil faili korumaktadır. Ve biz buradan açıkça söylüyoruz: Bu düzen böyle gitmeyecek! Faili koruyan bu sistemin karşısına kadınlar olarak dimdik dikiliyoruz.”   İstanbul Sözleşmesi’nin önemi vurgulandı   Kadın Platformu adına açıklama metnini okuyan Gül Fidan Özpolat, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesinin ardından kadına yönelik şiddetin her alanda arttığına dikkat çekti. Gül Fidan Özpolat, bu kararın yıllardır mücadeleyle kazanılan hakların bir gecede yok sayılabileceğinin göstergesi olduğunu, şiddetle mücadele mekanizmalarını zayıflattığını ve cezasızlık kültürünü güçlendirdiğini belirtti. Gül Fidan Özpolat, şunları kaydetti: “Toplumsal cinsiyet eşitliğini esas almayan politikaların, erkek şiddetinin sürmesine aracı olacağını defalarca dile getirdik. İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi ve Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) 190 Sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’ne taraf olunmasının, şiddeti engelleme yolunda önemli bir adım olduğunu kaç kez yineledik. Ancak tüm çağrılarımıza rağmen şiddetle mücadeleyi bağlayıcı ulusal mekanizmaların gereği yerine getirilmiyor. Bizler her alanda kadına yönelik şiddete karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.”   ‘Tek güvencemiz dayanışmamız’   Ardından söz alan Emek Partisi (EMEP) Antep Milletvekili Sevda Karaca ise kadın cinayetlerindeki artışa dikkat çekerek mücadeleyi büyüteceklerini söyledi. Sevda Karaca, “Yağmur da yağsa, kar da yağsa, deprem ve pandemi de olsa dayanışmanın tek güvencemiz olduğunu biliyoruz. Size değil kendimize, kadınların bu düzeni değiştirme gücüne güveniyoruz. Bu şehirde barış için yıllarca mücadele eden ve çözümün ana öznesi olan kadınların da, bu şehirde emeği sömürülen bütün kadınların da kız kardeşleri burada. Bir kere daha ilan ediyoruz, tek güvencemiz dayanışmamızdır” ifadelerini kullandı.   Açıklama, atılan sloganlarla sona erdi.   Rojin Kabaiş posteri binaya asıldı   TJA, Dîlok’un Şehitkamil ilçesinde bulunan DEM Parti Dîlok İl Örgütü binasında bir araya gelerek Rojin Kabaiş’in şüpheli ölümüne ilişkin adalet talebini yineledi. Kadınlar, üzerinde “Rojin için adalet, herkes için adalet. Rojin Kabaiş’e ne oldu?” yazılı posteri binaya astı.   Poster asma eyleminin ardından TJA’lı kadınlar “Jin, jiyan, azadî” sloganını attı.    Mêrdîn   Mêrdîn’in Nisêbîn (Nusaybin) ilçesinde de kadınlar TJA öncülüğünde 25 Kasım kapsamında yürüyüş gerçekleştirdi. Mitanî Kültür Merkezi önünde bir araya gelen kadınlar, katledilen kadınların fotoğraflarını ve taleplerinin yazılı olduğu dövizleri taşıdı.   Kuzey ve Doğu Suriye’nin Nisêbîn sınırı boyunca yürüyen kadınlar, şehir merkezinde bulunan Barış Parkı’nda açıklama yaptı. Açıklama metnini TJA Mêrdîn Sözcüsü Hatice Öncü okudu. DEM Parti Milletvekili Beritan Güneş Altın, kadın cinayetlerinin kadın kırımına ulaştığını belirterek, “Kadınlar bugün burada daha fazla Rojin Kabaiş olayının yaşanmamasını istiyor. Kadınlar bugün burada kadınların katillerini arıyor, hakikati arıyor, kadın haklarını arıyor” dedi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın dünyada savaşın ilk erkeğin kadının komün yaşamına dönük gerçekleştirdiği saldırı ile başladığı tespitini hatırlatan Güneş, “Jin, jiyan, azadî” felsefesi ile buna son vereceklerini söyledi.   Açıklama alkış ve sloganlarla sona erdi.   Meletî   Meletî Demokratik Kadın Platformu öncülüğünde Paşaköşkü Caddesi’nde bir araya gelen kadınlar, “Jin, Jiyan, Azadî” sloganlarıyla ve müziklerle 1 Mayıs Meydanı’na doğru yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşe farklı kadın örgütleri ve platformlardan çok sayıda kadın katıldı.   Dêrsim   Dêrsim Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Sanat Sokağı’nda bir araya geldi.   “İstanbul Sözleşmesi yaşatır”, “Gülistan Doku nerede?”, “Kadın cinayetleri politiktir” ve “Rojin için adalet” dövizlerinin taşındığı eylemde; "Jin hêza xwe ji Rojê distine" ve "Hêbuna jinê hêbuna jiyanê ye" gibi Kürtçe sloganlar atıldı. “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” pankartı taşıyan kadınlar, alkış, slogan ve ıslıklarla Seyîd Rıza Meydanı’na yürüdü.   Burada platform adına açıklamayı DEM Parti Dêrsim İl Eşbaşkanı Hümeyra Yeğin yaptı. Yeğin, kalıcı bir barışın demokratikleşmeye dönük adımların atıldığı koşullarda mümkün olacağını vurguladı. Ardından söz alan Dêrsim Milletvekili Ayten Kordu, yükselen kadın mücadelesinden korkulduğu için erkek devlet aklının şiddeti artırdığını ifade etti. Kordu, Mirabel Kardeşler’in (Kelebeklerin) izinden giderek mücadelenin büyütülmesi gerektiğini belirtti.   Yapılan konuşmaların ardından katledilen kadınların anısına çerağlar uyandırılıp, mum yakıldı.   Xarpêt   Xarpêt Kadın Platformu öncülüğünde Postane Meydanı’nda bir araya gelen kadınlar, “Şiddet kader değil, susmak çözüm değil”, “Koruma, aklama, yargıla”, “Kadın dayanışması yaşatır” yazılı dövizleri taşıdı. Yürüyüşte katledilen kadınların resimlerinin olduğu pankart açıldı. Alkış ve zılgıtlarla Öğretmen Evi önüne yürüyen kadınlar, burada katledilen kadınların anısına meşaleler yaktı. Basın metnini okuyan Xarpêt KESK Şubesi Kadın Sekreteri Derya Coşkun, artan kadın şiddetine karşı mücadeleyi yükselteceklerini söyledi.   Bedlîs   Bedlîs'te TJA öncülüğünde yürüyüş düzenlendi. Xîzan Durağan'ından DEM Parti Tetwan İlçe binasına  kadar gerçekleşen yürüyüşte sık sık “Jin, jiyan, azadî”, “Bijî berxwedana jinan”, “Bijî tekoşina jinan” sloganları atıldı. Yürüyüşün ardından açıklama yapan DEM Parti İl Genel Meclis üyesi Berîvan Canbey, İran'daki kadın idamlarına dikkat çekerek, "Tüm bu baskılara rağmen, İranlı kadınların ‘jin, jiyan, azadî’ çığlığı sınırları aşan ortak kadın mücadelesinin sembolü haline geldi" diye belirtti.   Erzirom   TJA öncülüğünde Erzirom’un Xinûs (Hınıs) ilçe merkezinde yürüyüş ve açıklama yapıldı. Kadınlar ilçe merkezinden kent meydanına “Jin, jiyan, azadî” sloganları ile yürüdü. Burada konuşan TJA aktivisti Mehtap Demirkaya, erkek-devlet egemen sistemine karşı mücadeleyi büyüteceklerini söyledi.    Adana   Adana Kadın Platformu’nun çağrısıyla kadınlar, Atatürk Parkı'nda bir araya gelerek Gazipaşa Çocuk Parkı’na yürüdü. “25 Kasım şiddet, savaş ve yoksulluk değil, özgürlük, eşitlik ve barış istiyoruz” pankartını açan kadınlar, yürüyüş boyunca sık sık “Jin, Jiyan, Azadî” sloganlarını attı.   Yürüyüş sırasında açılan LGBTİ bayrağını gerekçe gösteren polis, kadınlara müdahale etti. Kısa süreli gerginliğin ardından kadınlar, yürüyüşlerine devam ederek Gazipaşa Çocuk Parkı’nda basın açıklaması yaptı. Platform üyesi Seren Can Polat basın metnini okudu. Seren Can Polat, Türkiye’de kadın düşmanlığının normalleştiğini, 2025’in ilk on ayında kadın cinayetleri ve şüpheli ölümlerde ciddi artış yaşandığını hatırlatarak, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın etkin uygulanmadığını vurguladı. Açıklama halaylarla son buldu.   Hatay   Hatay’da üç farklı merkezde eylemler düzenlendi. Antakya'da, Antakya Kadınlar Birlikte Güçlü Platformu, Defne’deki Yaman Otel önünden başlayıp Necmi Asfuroğlu Anadolu Lisesi önünde son bulan bir yürüyüş gerçekleştirdi. Platform üyesi Sevilay Elmas, 2025’in ilk altı ayında 136 kadının katledildiğini belirterek cezasızlık politikalarına tepki gösterdi.   İskenderun'da da İskenderun Kadın Platformu çağrısıyla kadınlar, Eski Bit Pazarı'nda bir araya gelerek, Boyacılar Parkı'na kadar yürüdü. Açıklamayı platform üyesi Fatma Çınar okudu. Samandağ Kadın Platformu ise Samandağ Yeni Park'ta basın açıklaması yaptı. Açıklamayı platform üyesi İlknur Kazan okudu.   Antalya   Antalya Kadın Platformu’nun çağrısıyla Kapalıyol mevkiinde bir araya gelen kadınlar, Attalos Meydanı’na yürüdü. Açıklamanın Kürtçesini Derya Polat ve Kadriye Tuğcu, Türkçesini ise Devrim Mol okudu. Açıklamada, "Haklarımızdan, hayatlarımızdan, vazgeçmiyoruz!” denildi.   Konya   Konya Kadın Platformu, Eğitim Sen önünden Gadavet Parkı’na yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşte “Direne direne kazanacağız”, “Kadınlar birlikte güçlü” ve “Jin, Jiyan, Azadî” sloganları atıldı. Basın açıklamasında artan baskılara dikkat çekilerek “Şiddetsiz, eşit ve özgür bir yaşam için mücadelede kararlıyız” mesajı verildi.   Eskişehir   Espark AVM önünde toplanan kadınlar, Adalar’a doğru yürüdü. “Ronahiya Roje jinan azad dike”, “Tanrım eril kullarını sen affetsen ben affetmem” ve “Biji berxwedana Rojava” gibi sloganlar atıldı. Yürüyüş sonrası kadınlar adına Sibel Koca açıklama yaptı.   Sibel Koca, devletlerin savaş politikalarının gölgesinde ilk hedefin kadınlar olduğunu; Gazze, Sudan, Suriye gibi bölgelerde kaç kadının öldüğünün bilinmediğini vurguladı. Militarizme, nefrete ve emperyalist saldırganlığa karşı barış talebini ısrarla savunduklarını dile getirdi. Açıklamanın ardından genç kadınlar meşaleler yakarak “Jin, Jiyan, Azadî” sloganları eşliğinde halaylarla eylemi sonlandırdı.