TJK-E’den Köln yürüyüşüne çağrı 2025-11-03 14:31:26   HABER MERKEZİ - TJK-E, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziksel özgürlüğü için 8 Kasım’da yapılacak Köln yürüyüşüne, “Talep ve yaklaşımımızı daha güçlü duyurmak için Özgürlük Yürüyüşü’nde buluşacağız” sözleri ile çağrıda bulundu.   Avrupa Kürt Kadın Hareketi ( TJK-E), 8 Kasım’da Almanya’nın Köln kentinde, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziksel özgürlüğü ve umut hakkının tanınması için yapılacak yürüyüşe ‘Güçlü katılım’ çağrısı yaptı.   ‘Barış ve Demokratik Toplum’ sürecine değinilen TJK-E’nin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:   “Önder Apo tarafından ‘Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ olarak isimlendirilen yeni dönemin başlangıcı üzerinden bir yıl geçti.    Bu süreç içerisinde, Önder Apo ve Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin attığı mühim adımlar doğrultusunda önemli gelişmeler de sağlandı. Bu gelişmeler başta kadınlar olmak üzere halklarda savaş, imha ve inkardan uzak, barış, özgürlük ve eşitlik temelinde demokratik yaşam umutlarını büyüttü. Ancak bu umutların gerçekleşmesi için daha fazlasına ihtiyaç vardır.    Demokratik siyasetin yolu yasal adımlarla açılmalı   Her şeyden önce sürecin siyasal ve hukuki bir zemine dayandırılması gerekmektedir. Yani sürecin ilerleyebilmesi için Türk devletinin demokratik siyasetin yolunu yasal adımlarla açması lazım. Önder Apo ve Kürdistan Özgürlük Hareketi bunun için çok büyük adımlar attılar. Bizim için Türk devletinin bu sürece yaklaşımının temel göstergesi, Önder Apo’nun koşullarıdır.    Biz Kürt kadınları ve halkı olarak; Önder Apo’yu baş müzakereci olarak görüyoruz. Ancak Kürt sorununun çözümü ve Türkiye’nin demokratikleştirilmesini hedefleyen bu süreç, baş müzakereciyi esaret ve tecrit koşulları altında tutarak yürütülemez. Müzakere masası zindanda kurulamaz. Sadece silahların susturulmasını değil, gerçek bir toplumsal barış ve demokratik düzenin kurulmasını amaçlayan görüşme sürecinin resmi müzakerelere evrilmesi lazım. Baş müzakereci olan Önder Apo ise engelsiz-sınırsız çalışma koşullarına sahip olmalı. Yani fiziki olarak özgür olmalı. Sürecin başarı şansı buna bağlıdır.    Israrcıyız   İmralı tecrit ve esaret sistemi koşulları altında Önder Apo’nun rolünü oynayamayacağını, önceki görüşme süreçlerinin tecrübelerinden biliyoruz. Barış ve demokratik çözüm çabalarının bu kez gerçekten bir sonuca evrilmesi için gereken koşulların Türk hükümeti ve Meclis tarafından siyasal ve hukuksal yönden yaratılması şarttır. Bu konuda ısrarcıyız. Bunun ‘maksimalist bir talep’ olduğunu da asla kabul etmiyoruz. Tersine, bu asgari bir koşuldur. Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde yer alan Umut Hakkı’nın uygulanması da bunun gereğidir."