
Yoksullukla kuşatılan kadınlar, şiddetle yüz yüze
- 09:04 3 Ekim 2025
- Güncel
MÊRDİN - Mêrdîn’de kadınların maruz kaldığı şiddete ilişkin paylaşılan verileri değerlendiren Nisêbîn Belediye Eşbaşkanı Gülbin Şahin, yapılan araştırmalarda birçok kadının yaşadığı durumu “şiddet” olarak tanımlamadığını belirtti. Ayrıca, yoksulluk ve ekonomik sıkıntıların kadınları en çok zorlayan etkenler arasında yer aldığını ifade etti.
Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği (GABB) öncülüğünde, DEM Partili Artuklu Belediyesi ile Nisêbîn (Nusaybin) Belediyesi’nce Mêrdîn’de kadınların maruz kaldığı şiddet ve şiddete karşı mücadele yöntemlerine dair hazırlanan rapor paylaşıldı. Raporda; her 10 kadından birinin çocuk yaşta evlendirildiği ve çocuk yaşta doğuma mecbur bırakıldığı kaydedildi. Yapılan araştırmada kentteki her 4 kadından birinin herhangi bir okuldan mezun olmadığı, kadınlardaki istihdam oranının 3 ilçe ortalamasının yüzde 16,3 civarında olduğu kaydedildi.
Nisêbîn Belediye Eşbaşkanı Gülbin Şahin, raporda çıkan verilere dair değerlendirmede bulundu.
‘Şiddet çoğu zaman şiddet olarak görülmedi’
Mêrdîn’de özel savaş politikalarının şiddeti ortaya koyduğunu belirten Gülbin Şahin, “Yaklaşık bir yıl boyunca kadınlara yönelik bu şiddeti nasıl sonlandırabileceğimize dair çalışmalar yürüttük. Daha önce elimizde hazır bir şiddet haritası bulunmadığı için kaynağı gerçek anlamda öğrenmek istedik. Bu doğrultuda SAMER ile Nusaybin, Artuklu ve Kızıltepe’de saha araştırmaları yaptık. Nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu bu ilçelerde şiddetin haritasını çıkarmaya çalıştık.
SAMER’in yaptığı sunumda ise kadınların şiddeti çoğu zaman şiddet olarak görmediği ve bunu bir yaşam biçimi haline getirdiği ortaya çıktı. ‘Şiddet görüyor musunuz?’ sorusuna hayır diyen kadınların, daha sonra yöneltilen ayrıntılı sorularla aslında şiddetin hayatlarına nasıl işlendiği ortaya çıktı” dedi.
Çözüm arayışı
Kadın çalışmalarını çok kapsamlı ve titiz bir şekilde yürüttüklerini ifade eden Gülbin Şahin, “Mardin’in üç ilçesinde yürüttük ama aslında tüm Mardin’e yayılabilecek bir model oluşturduk. Deklarasyonu sadece belediyeler olarak değil, sivil toplum kuruluşları ve kadın örgütleriyle birlikte açıkladık. Şiddet haritasına karşı ortak bir çözüm arayışı içinde olacağız” sözlerini kullandı.
Kadınlara engel olan erkek hâkimiyeti
Kadınların maruz kaldığı şiddet ve şiddete karşı yürütülen mücadele yöntemlerine ilişkin verilere dikkat çeken Gülbin Şahin, şöyle konuştu: “Görüşmeler sırasında kadınlara ulaşmada karşılaşılan engeller oldu. Erkeklerin varlığı, çoğu kez kadınların özgürce konuşmasını engelledi; erkek yanında olan kadınlar hiç konuşamadı, erkek lehine cevaplar vermek zorunda kaldı. Cesurca yanıt verebilenler ise genellikle eğitimli, tek başına yaşayan veya yanında erkek bulunmayan kadınlar oldu. Kadınlar meslek edinme kursları talep ederken, en büyük şiddet kaynakları olarak geçimsizlik ve ekonomik sorunları dile getirdiler. Bu da yoksullaştırmanın, kadın şiddetiyle doğrudan bağlantılı olduğunu gösteriyor. Bu nedenle meslek kurslarının artırılması ve kadınların kamusal alanlarda daha rahat varlık gösterebilmesi için yeni imkânların açılması gerekiyor.”
‘Kayyım politikalarıyla kadın kurumları kapatıldı’
Kadınlar için birçok alanda kadın çalışmaları yürüttüklerini söyleyen Gülbin Şahin, “2012’den itibaren kadın sığınma evleri, kadın yaşam evleri, gençlik merkezleri ve yalnızca kadınların kullanabileceği spor kompleksleri açtık. Ancak 2016’da kayyumların atanmasıyla bu alanlara el konuldu. Kadın sığınma evleri kapatıldı, personellere mobbing uygulandı ve yapılar pasifleştirildi. Kadın yaşam merkezleri boşaltıldı; spor kompleksi, küçük bir diyetisyen salonuna dönüştürüldü. Gençlik merkezleri de aynı şekilde işlevsiz hale getirildi. 2019’da belediyeler tekrar alındığında bu kurumlar yeniden kadınların hizmetine sunulmaya çalışıldı. Ancak bu defa iktidar, kurumları valiliğe devrederek risk almak istemedi. Açılan davalarda kısa süreli kazanımlar elde edilse de valilik tarafından yürütmeyi durdurma kararlarıyla kadın kurumları tekrar işlevsiz hale getirildi” ifadelerini kullandı.
‘Kadın dayanışmasıyla yeniden inşa’
Kadınlara dair yürüttükleri çalışmaların iktidar tarafından sürekli engellendiğine vurgu yapan Gülbin Şahin, “Elimizde kalan tek merkez, 8 Mart 2024’te açtığımız Kadın Yaşam ve Dayanışma Merkezi oldu. Burada meslek edinme kursları, psikolojik ve hukuki destek birimleri oluşturduk; ayrıca Alo Şiddet Hattı’nı devreye soktuk. Ancak Kürdistan bölgesinde kadınlar, sistematik korkutma politikalarıyla bu kurumlardan uzak tutulmuş durumda. Bu nedenle ev ev dolaşarak tanıtımlar yapmak zorunda kalıyoruz. Psikologlarımız ve hukukçularımız, kadınlarla birebir görüşerek destek sunuyor, şiddet hattını tanıtıyor. Kadınlar bu çalışmaları kolektif bir şekilde yürütmek istiyor ve dayanışma içinde olmak istiyor. Erkek baskısı ne kadar güçlü olursa olsun, kadın dayanışmasının bunun üstesinden geleceğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.