MEBYA-DER: Önderliğin özgürlüğü toplumsal bir taleptir 2025-12-24 11:10:39   AMED - MEBYA-DER, 4 Ocak’ta Amed İstasyon Meydanı’nda yapılacak “Umut ve Özgürlük” mitingi için çağrı yaparak, barışın ve demokratik çözümün tecridin kaldırılması ile mümkün olduğunu vurguladı.   Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Aileler ile Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) 4 Ocak’ta Amed İstasyon Meydanı’nda gerçekleştirilecek "Umut ve Özgürlük" mitingine dair açıklama yaptı. Özgürlük ve Demokrasi mücadelesinde hayatını kaybedenler anısına yapılan saygı duruşu ile başlayan açıklamanın Türkçe metnini MEBYA-DER eşbaşkanı Gurbet Seviktek Kürtçesini ise MEBYA-DER yöneticisi Hayrettin Güner okudu.   ‘Yaralar ancak hakikat ve demokrasiyle onarılabilir’   Gurbet Seviktek, özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenleri anarak, “Devrim şehitlerimizin anısına bağlılığımız, barış içinde, demokratik bir toplumu inşa etme kararlılığımızın temelidir. Bugün burada bulunmamızın nedeni; yalnızca geçmişte yaşanan acıları hatırlatmak değil, aynı zamanda adaletin, özgürlüğün ve umudun toplumsal olarak yeniden inşa edilmesi için ortak bir çağrı yapmaktır. Kaybettiklerimizin yokluğunda geçen her gün, toplumsal vicdanda derin yaralar açmaktadır. Bizler, bu yaraların ancak hakikatle, adaletle ve demokrasiyle onarılabileceğine inanıyoruz” diye kaydetti.   ‘Bireysel bir talep değil, toplumsal, siyasal ve tarihsel bir taleptir’   27 Şubat'ta yapılan Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'na dikkat çeken Gurbet Seviktek, yürütülen sürecin demokratik barışı inşa etme süreci olduğunu belirtti. Gurbet Seviktek, “Yıllardır süren savaş ve çatışmalı sürecin son bulmasına, demokrasiye, özgürlüğe, eşit yurttaşlığa ve gerekli yasal düzenlemelere zemin sunabilecek tarihsel bir dönemden geçiyoruz. Yaşam hakkının korunmadığı bir düzende özgürlükten söz etmek mümkün değildir. Demokrasi, ancak temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı koşullarda gerçek anlamını bulur. Kürt sorununun demokratik çözümü yıllardır ertelenmektedir. Oysa herkes bilmektedir ki bu sorunun çözümünün bir muhatabı vardır. Hukuku yok sayan tecrit sistemi, yalnızca bir kişiyi değil, toplumun tamamını etkilemektedir. Bu nedenle önderliğimizin özgürlüğü talebi, bireysel bir talep değil, toplumsal, siyasal ve tarihsel bir taleptir” dedi.   ‘Mitingin katılımını örgütlemeli, güçlendirmeli ve büyütmelidir’   Barışın ve demokratik çözümün yolunun, tecrit sisteminin ortadan kaldırılmasından geçtiğini vurgulayan Gurbet Seviktek sözlerine şöyle devam etti: “Bu gerçeklikten hareketle, önderliğimizin özgürlüğünü gerçekleştirmek amacıyla bir miting düzenliyoruz. Bu miting, sıradan bir etkinlik değil; önderliğimizin özgürlüğü ile birlikte, başta Kürt toplumu olmak üzere tüm bölgeyi çatışma ve şiddetten kurtarmanın, demokratik çözümü hayata geçirmenin başlangıcı olacaktır. Özgürlük ve Umut Mitingi’ndeki umut, özgürlüğün kendisidir. Önderliğin özgürlüğü ile halkların özgürlüğünün fiilen ve pratikte hayata geçmesidir. Bu nedenle güçlü bir katılıma, güçlü bir mitinge ihtiyaç vardır. Bu miting, 2026’ya yön verebilecek iradeyi, gücü ve toplumsal kudreti ortaya koymalıdır. Başta evladı şehit olan anneler, babalar, kardeşler; Kürt halkı ve demokratik toplumdan, barıştan yana olan tüm kesimler ve bireyler, bir seferberlik ruhuyla bu mitingin katılımını örgütlemeli, güçlendirmeli ve büyütmelidir.”