‘Çözümün muhatabı özgür olmalı’ 2025-10-25 09:02:16   Şehriban Aslan   AMED - Barış Anneleri, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün bir an önce sağlanması gerektiğine vurgu yaparak, “Çözümün muhatabının özgür olması gerekiyor ki bizler de Türkiye’nin samimi olduğuna inanalım. Bugüne dek hala samimiyetlerini görmedik” dedi.   Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta açıkladığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'nın ardından hem siyasete hem de topluma büyük görevler düştü. Bu çağrı kapsamında kadınlar, kadın örgütleri, kurum-kuruluşlar, siyaset alanı olmak üzere birçok kesim bu görevi üstlenmeye çalıştı. Bu çağrıyı kendisine görev edinen kurumlardan biri de Barış Anneleri.    Barış Anneleri bugüne dek verdikleri mücadelenin iki katını vereceklerini belirterek Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için de mücadele edeceklerini söyledi.    ‘Önderliğimiz bırakılınca barış oldu diyebiliriz’   Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Kürtlere doğru yolu gösterdiğini söyleyen ve 32 yıldır mücadele veren Fatma Yılmaz, “Mücadelemizin peşindeyiz. Mücadelemizi büyüteceğiz ve bu mücadele sonucu başaracağız. Hiçbir annenin ağlamasını istemiyoruz. Kürtler bu süreç için yeterince adım attı. Önderliğimiz 27 Şubat’ta bir çağrı yaptı bu çağrı sonucu PKK’den bir grup silah yakma töreninde silahlarını yaktı. Bizler ısrarla barış diyoruz. Bu süreçte ne olursa olsun evlerimizde oturmayacağız. Fakat en önemlisi bu süreçte bu dediklerimin olması için Önderliğimizin serbest bırakılması lazım. Ancak Önderliğimiz bırakıldığında barış oldu diyebiliriz” dedi.   ‘Kimsenin çocuğu ölmesin’   Barış Annesi Tenzile Ağıtay, ısrarla barış istediklerini kaydederek Türk annelerinin Kürt anneleriyle omuz omuza olması gerektiğine dikkat çekti. Tenzile Ağıtay, “Hiçbir tarafın çocuğu yaşamını yitirmesin. Türklerin çocuğu yaşamını yitirdiğinde onlara cenazeleri geliyor. Fakat bizim çocuklarımızın cenazeleri bize gelmiyor, kemiklerini bize kargo ile gönderiyorlar. Kardeşimden örnek verirsem 36 yıldır kardeşim gitmiş ama haber alamıyoruz. Sağ mı şehit mi bilmiyoruz. Tüm bunlara rağmen barış diyoruz” şeklinde belirtti.   ‘Devlet adım atmaya mecburdur’   Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan özgür olana dek mücadelelerine devam edeceklerini ifade eden Tenzile Ağıtay, “Önderliğimiz özgür olmayana kadar bizde özgür olmayacağız. Önderliğimizin, çocuklarımızın, cezaevindeki yakınlarımızın ve kayıplarımızın peşindeyiz. Biz adım attık devlette eninde sonunda adım atacak. Adım atmaya mecburdur” sözlerine yer verdi.   ‘Komisyon bir an önce görüşmeli’   Bir diğer Barış Annesi Wetha Kaçar, “Önderliğimiz özgürleşmeye dek ne biz ne de Türkler özgürleşebilir. Komisyonun bir an önce gidip Önderlikle görüşmesi gerekir. Önderlik barışı getirmezse barış gelmez” dedi.   ‘Bir kanatla barış olmaz’   Barış Annesi Maşallah Işık Arslan da özgürlüğün Abdullah Öcalan ve cezaevinde bulunan tutsakların bırakılmasıyla geleceğinin altını çizdi. Maşallah Işık Arslan, “Önderliğin 27 Şubat’ta yaptığı çağrıya herkes kulak vermelidir. Bir kanatla barış olmaz iki kanatla barış olur ancak. Devlet artık adım atsın” ifadelerini kullandı.   Son olarak konuşan Cemile Çelik ise şu sözlere yer verdi: “Barış sürecinde savaşların muhatabı kimler ise barış da o muhataplarla olmalıdır diye düşünüyorum. Elbette ki Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın hatta Kürt Halk Önderi dediğimizde Ortadoğu’da ki halklar bize, ‘sadece sizin Önderiniz değil’ diyerek eleştiriyorlar. Fakat şunu da biliyoruz barış süreçleri savaş süreçlerine göre daha sıkıntılı ve daha sancılı oluyor ama Kürtler için kadınlar için barışın muhatabı Sayın Abdullah Öcalan’dır. Tabi ilk olarak Sayın Abdullah Öcalan’ın ardından da diğer tutsakların özgür olması gerekir. Kürtler bu kadar adım attıysa devletin de artık adım atması gerekiyor. Devlet, Kürtlerin aklındaki soru işaretlerini gidermesi gerekiyor. Devlet Bahçeli kuşun tek kanatla uçmayacağını söylemişti. Kanatların birleşmesi lazım ve zaten kuşun bir kanadı var, yerindedir. Ama kanadın ikinci tarafı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin olması gereklidir.   Kendi öz gücümüze inanıyoruz   Çözümün muhatabının özgür olması gerekiyor ki bizler de Türkiye’nin samimi olduğuna inanalım. Bugüne dek hala samimiyetlerini görmedik. Hala baskı hala baskı… Mesela geçtiğimiz günlerde Barış Annesi Mecliste kendi anadilini konuşamadı. Ankara’da Kürt yok fakat Numan Kurtulmuş Amed’e geldi ve Türkçe konuştu. Eğer barışın, kardeşliğin olmasını istiyorlarsa önce Ankara’da Kürtçenin konuşulması gerekiyor. Kürtlerin bütün hakları Anayasal güvence altına alınması gerekiyor. Biz kendi öz gücümüze, samimiyetimize inanıyoruz. Devletin de samimiyetimize inanması için adım atması gerekiyor.”