Zilan Vejîn: Yeni süreçte Kürt kadın mücadelesi maratonlu olacak 2025-09-23 11:34:42   HABER MERKEZİ - KJAR üyesi Zilan Vejîn, Abdullah Öcalan’ın paradigmasıyla dünyaya ışık saçtığını belirterek, Kürt kadınların ilhamla büyüttüğü özgürlük mücadelesinde yeni sürecin maratonlu olacağını söyledi.   Yeni Yaşam Gazetesi'nden Nezahat Doğan'ın, Kürdistan Özgür Kadınlar Topluluğu (KJAR) üyesi Zilan Vejîn ile kadın özgürlük mücadelesine dair yaptığı söyleşinin ikinci bölümünü yayınlandı. Söyleşinin ikinci bölümünde kadın gerilla olmanın anlamı ve kadın özgürlük mücadelesindeki değişime yer verildi.    'Önderlik dünyaya gerçek bir ışık saçıyor'   Kürt halkı ve kadınlar olarak en büyük şanslarının Abdullah Öcalan olduğunu söyleyen Zilan Vejîn, "Önderlik sadece bize değil, dünyaya da ışık saçıyor. Bu gerçekten bir rönesans… Kadınların rönesansı, Ortadoğu’nun rönesansı, halkların demokratik rönesansı, toplumun demokratik rönesansı oldu. Son olarak Demokratik Toplum inşası için sunduğu manifesto gerçekten çok büyüleyiciydi. Öncelikle değişim tek başına değil, dönüşümle birlikte olmalı. Ve bunu da zihniyette gerçekleştirmemiz gerekiyor. Çünkü erkek zihniyeti var hala ve değişim mutlak gerekiyor. Değişim ve dönüşüm özgün sitemimizle, kadın zihniyetiyle, demokratik zihniyetle olur. Mesela Rojhilat’ta tüm Rojhilatlı kadınlarla, tüm İranlı kadınlarla biz daha da özgün örgütleneceğiz. Biz bunu öyle okuyoruz, öyle de örgütlememiz gerekiyor kendimizi" dedi.   'Ezberleri bozuyor'   Abdullah Öcalan'ın yeni manifestoyla birlikte tarihi-olayları yeniden değerlendirip yorumladığını belirterek, şunları söyledi: "Ezberleri bozuyor. Sosyalizm bir bilinçtir. Mütevazı olmaktır, gönüllü olmaktır, paylaşımdır, komünal olmaktır, aynı seviyede olmaktır, demokratik sistemi oluşturmaktır. İnsan bilinçli olunca çok mütevazıdır, çok rahattır. Özgür düşünüyor. Tarihi bilmek-geçmişi bilmek; bugünü nasıl yaşayacağını sana öğretiyor. Önderlik 'Geçmiş bugündür, bugün geçmiştir. Tarih bugündür. Tarihini anlayamayan bugünü çözemez ve anlamlandıramaz' dedi. Önderlik yıllar önce bu çözümlemeyi yaptı. 'Birey değil toplum, an değil tarih' dedi. “Toplum özgürleşirse birey de özgürleşir.   Her yerde örgütlü olmamız gerekir   Bu bilinçle biz Rojhilatlı kadınlar şimdi sınavdayız, tartışıyoruz. Demokratik komünleri örgütlemek, bu koşullarda, bu rejime karşı zordur. Ama o zorun içinden Önderlik bizi çıkarıp bugün bu aşamaya getirdi. Önderliğin bu kadar emeğine karşı da bunu yapmamız gerek. Kendimizi bilinçlendirme ve geliştirme konusunda felsefi tartışmalar yürütüyoruz. En çok da örgütlülüğümüzü tartışıyoruz. İdeolojik anlamda felsefemiz var. Kürt kadınları olarak büyük bir bilinç gelişti ve şimdi bizim her yerde örgütlü olmamız gerekiyor.    'Değerleri yaşatmak kadınların birliğiyle mümkün'   Çünkü Kürt kadının özgürlük mücadelesi Arap, Fars, Türk ve tüm Ortadoğu’daki kadınlar için de özgürlük mücadelesidir. Çünkü kadın özgürlüğü gerçekleşirse tüm sorunlar da çözülür. Önderliğin bu düzeye getirdiği bilinç düzeyi ve felsefe, yine sosyalist olmak, demokratik olmak en büyük değerlerdir. O değerleri yaşama yansıtmak kadınların birliğiyle mümkün."      'Örgütleme yetersiz'   Kürdistan'daki kadın çalışmalarının etkili ve gelişkin olduğunu sözlerine ekleyen Zilan Vejîn, "Oradaki imkanlar, zemin ile koşullar mücadele ve örgütlenmeyi yaygınlaştırmak için fırsat sunuyor. Aynı zamanda Önderlik Sahası’dır. İran rejiminin baskıları kadar baskı yok ama zihniyet aynı.  Kuzey’deki her gelişim Rojhilat’ı ve Rojava’yı etkiliyor. Ama o fırsatlar ve zemin çok değerlendirilmiyor.  Daha dar, kapalı ve o etki gücü yeteri kadar kullanılamıyor. Farkında olmak ayrı bir şey. İnsan kendi farkında olabilir, o da felsefi bilinç istiyor. Hem bir kişi hem bir parça olarak da farkında olmakla birlikte mücadeleyi büyütmek, yaygınlaştırmak, paylaşmak, buluşmak Kuzey açısından eksik kalıyor. Ortadoğu kadınlarıyla, Kürdistan kadınlarıyla buluşmayı sağlamakta eksik kalınıyor. İran kadını ile Avrupa’da başka bir yerde buluş, tartış bir araya gel. Ama bu pek yok. TJA şüphesiz var, yetersizlikleri de" ifadelerini kullandı.    'Kürt kadın mücadelesi maratonlu olacak'   Kadın mücadelesine her yerde ve daha çok ihtiyaç olduğuna işaret eden Zilan Vejîn, "Şimdi bir süreç gelişiyor. Kürt sorunu çözülürse yasalar gelişirse, Türkiye zemininde İran Kürtleri nasıl bir mücadele zemininde olacaklar? İranlı Kürt kadınları nasıl bir mücadele yöntemini izleyip yürütecekler? Biz bunları tartışıyoruz. Kürt kadınlarının mücadelesi daha maratonlu olacak. Bizi bekleyen görevler var. Bizi izleyen, bizi bekleyen kadınlar var. Kürt mücadelesi birçok kadına umut yarattı. O umudu örgütlülüğe kavuşturmak da bizim görevimiz. Her yerde, dağlarda da yıllarca o umutla, o hedefle ve bilinçle yaşadık. Zorluğu çok. Dağlarda özsavunmamız olmasaydı biz nasıl yaşayacaktık? Bizim özsavunmamız örgütlülüğümüzdür, bilinç düzeyimizdir. Onları geliştirmemiz gerekiyor" diye aktardı.    Özsavunma    Zilan Vejîn, demokratik entegrasyonun gelişimine dikkat çekerek, şöyle devam etti: "Demokratik entegrasyon gelişse de biz kadınlar olarak özsavunmamızı güçlendirmeliyiz. Kendimizi nasıl savunacağız? Erkek zihniyetine, erkek şiddetine, baskılarına karşı bilinç düzeyi oluşturmamız gerekiyor. İran gibi bir yerde en büyük gücümüz özsavunmadır. Özsavunma örgütlülüğümüz bilinç ve eğitimdir.  Kendine, birbirine güvenmek, bir araya gelmektir. Şimdiki ulus devlet sistemi ve kapitalist modernite içerisindeki yaşam kadına hep şiddeti ve baskıyı; ölümü ve öldürülmeyi getirdi. O yüzden bize hep güçlü özsavunma gerekiyor ki o da bilinçtir, demokratikleşmedir, komünal yaşamdır. Komünü geliştirmektir.   Bizim tüm tercihlerimiz amacımıza bağlıdır. Bu amaca ulaşmamıza bağlıdır. Mücadelemiz kadın özgürlüğü için, Kürt sorununun çözülmesi için, tüm demokratik sistemlerde yer almak içindir, siyasette yer almak içindir. Tabii buralar manevi yerlerimizdir. Dağlarımız bizim varlığımızdır. Kürt tarihi dağlarda kendini buldu. Kürt kadını da öyle...   'Dağlarda bilinçlendim, dağlarda 'var oldum'    Önder Apo’nun mücadelesiyle dağlar artık Kürt kadını öncülüğünde var oldu. Bunu söylerken zorluk çekiyoruz. Kendimi burada tanıdım, var ettim, bilinçlendirdim, geliştirdim. Bugünlere bu dağlarla geldim. Yıllardır hiçbir şehre inip bir çalışma yürütmedim. Benim gibi olan binlerce kadın var bu dağlarda. Her şeyde amaca bağlıyız. Amacımız büyük olduğu için de amacımızı bu yaşama koyduk. Bireysel hiçbir amacımız yok, bireysel hiçbir tercihimiz yok. Biz bu yola fikirsel, ruhsal, bedensel olarak girdik. Devam da edeceğiz her yerde.    'Özgür irade ve özgür düşünce ile yaşayacağız'   Bu rejime baş eğmedik. Özgür iradeyle, özgür düşünceyle, özgür ruhla yaşayacağız. Darağacına da gidersek yine bu kararlılık ve bağlılıkla gideriz. Önderliğe bağlılıkla gideriz. Biz İran rejimiyle mücadele ediyoruz. En ağır cezası da idamdır. Biz her şeyi göze almışız, alırız da. Derdimiz de gerçekten özgürlüktür. Demokratik bir ortam ve sistemde yaşamaktır. Sonuna kadar da daha güzel ve özgür zamanları bulup kavuşacağımız an için mücadele edeceğiz."