Meral Danış Beştaş: ‘Umut hakkı’ toplumun hakkıdır 2025-09-18 13:34:42   HABER MERKEZİ - AKBK’nin aldığı karara tepki gösteren HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, AKBK’nin atması gereken adımları sıralayarak, “Haziran 2026’ya kadar süre tanımış olabilir; ancak bu, Türkiye’nin beklemesi için bir gerekçe değildir” dedi.     Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin (AKBK) 15-17 Eylül tarihinde İnsan Hakları Toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda,  yeni bir eylem planı çerçevesinde yasal değişikliklerin yapılmasını belirterek Türkiye’ye Haziran 2026 sonuna kadar yeniden süre verdi.    AKBK’nin vermiş olduğu karara dair Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü ve komisyon üyesi  Meral Danış Beştaş, ajansımıza konuştu.    AKBK’nin mekanizmayı uygulaması vurgusu    “Umut hakkı, insan onurunun ve hukukun temelidir.” diyen Meral Danış Beştaş, bu durumun iyi anlaşılması gerektiğini belirtti. Meral Danış Beştaş, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararları çok açıktır: Belirli bir asgari cezanın infazından sonra yeniden değerlendirme yapılmadan hiçbir şekilde tahliye imkânı tanımamak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırıdır. Bu, insan onuruna aykırı ve işkence niteliğinde bir uygulamadır. Ayrıca, en geç 25 yılın ardından bir tahliye mekanizmasının işletilmesi zorunludur” sözlerini kullandı.     ‘Kabul edilemez’   Türkiye’nin AİHS’e taraf bir ülke olarak AİHM kararlarına uymakla yükümlü olduğunu ifade eden Meral Danış Beştaş, “Buna rağmen iç hukukta hala bu kararlara uygun düzenlemelerin yapılmamış olması hem hukuken hem de vicdanen kabul edilemez bir durumdur. İnsan onurunu korumakla yükümlü olan devletin bu yaklaşımı derin bir kaygı uyandırmaktadır” diye konuştu.    Komite’nin atması gereken adımlar    Bakanlar Komitesi’nin kararları kapsamında; atılması gereken adımları sıralayan Meral Danış Beştaş’ın dile getirdiği adımlar şu şekilde:    “*Yeni İnsan Hakları Eylem Planı çerçevesinde ömür boyu hapis cezalarının gözden geçirilmesini sağlayacak yasal değişiklikler vakit kaybetmeden yapılmalıdır.   *Meclis bünyesinde kurulan komisyon aktif hale getirilmeli, bu konuda parlamentoya somut yasa teklifleri sunmalıdır.   *Halihazırda Meclis’e sunulmuş olan veya sunulacak yasa tasarıları Parlamento tarafından ivedilikle ele alınmalı ve kabul edilmelidir.   *Türkiye, üye devletlerin şartlı tahliye mekanizmalarındaki deneyimlerinden yararlanmalı, çözüm yollarını gecikmeden hayata geçirmelidir.”   ‘Kaybedecek bir dakika dahi yoktur’    AKBK’nin aldığı kararı hatırlatan Meral Danış Beştaş, şöyle konuştu: “Haziran 2026’ya kadar süre tanınmış olabilir; ancak bu, Türkiye’nin beklemesi için bir gerekçe değildir. Aksine, en kısa sürede ilerleme kaydedilmesi gerektiği yönünde bir telkini ifade etmektedir. Zaten yıllar öncesine dayanan bir süreç söz konusu olup, artık adım atılması için zamanı çoktan dolmuş bir meseledir. Konsey’in, hâlâ adım atılmamış olmasını üzüntüyle karşıladığı beyanı, ülkedeki hukuki çöküşe de işaret etmektedir. Bu nedenle kaybedilecek bir dakika dahi yoktur. Bizler, insan onurunu esas alan bir hukuk devletinde yaşamak istiyoruz. ‘Umut hakkı’ sadece mahpusların değil, toplumun bütününün hakkıdır. Bu nedenle yetkilileri, AİHM kararlarının gereğini derhal yerine getirmeye ve hukuka uygun düzenlemeleri hayata geçirmeye davet ediyorum.”