Mezarlara bile düşmanlık: Bu nasıl barış? 2025-09-02 09:05:24   AMED - Azize ve Rojhat Önkol’un mezarlarına askerlerce yapılan saldırı girişimine aile tepki gösterdi. Anne Yıldız Önkol, ‘Biz kardeşlik istedik, ama ölülerimize bile tahammül etmiyorlar’ dedi.   Amed’in Licê ilçesine bağlı Çemê Elika (Birlik) kırsal mahallesindeki Kêlesi mezrasında bulunan YJA Star üyesi Azize Önkol (Dicle Avaşin) ve HPG’li Rojhat Önkol’un (Laşer Çem) mezarları, 26 Ağustos günü askeri müdahaleye uğradı. Mahalle Mezarlığı’nda bulunan kardeşlerin mezarlarına yönelik bu müdahale, iddiaya göre İçişleri Bakanlığı’nın savcılığa gönderdiği “mezarların yıkılması” yönündeki talimata dayandırıldı. Bu bilgi, doğrudan aileye askerler tarafından sözlü olarak iletildi. Ancak aile fertlerinin tepkisi üzerine mezarlar yıkılmadı. Askerler, bu kez mezar taşlarında yer alan kardeşlere ait fotoğrafların kaldırılmasını istedi.   Azize Önkol ve Rojhat Önkol’un mezarlıklarına saldırı girişimine dair halaları Refika Nergis ve anneleri Yıldız Önkol duruma tepki gösterdi.     ‘Süreç zarar görmesin diye yapılan zulme sessiz kalıyoruz’   İktidarın barışla geldiklerini ve Kürt halkının yaşadığı zulmün sona ereceğini umut ettiklerini ifade eden Yıldız Önkol, “Dedik ki barış sürecindeyiz, sürekli barıştan bahsediliyor. Biz de mezarlarımızı yaptık. Barış dediler, biz de hayatlarımıza karışmayacaklarını düşündük. Ama yine de bizi rahat bırakmadılar. Mezarlıklarımızı yapmamızın üzerinden bir ay geçmişti ki evimize askerler geldi. Neden geldiklerini anlamaya çalıştık. Mezarlıklarımıza saldıracaklarını hiç düşünmedik. ‘Barış süreci var’ dedik, muhtemelen başka bir nedenle gelmişlerdir diye düşündük. Ama geldikleri gibi mezarlıklara yöneldiler. Çocuklarımla birlikte hemen mezarlığa koştuk; çünkü bir şey yapacaklarından şüphelendik. Mezarlığa vardığımızda bize, ‘Bu yazılar nedir? Mezarların üzerine neden Kürtçe yazmışsınız? Savaşçıların fotoğraflarını neden koymuşsunuz?’ dediler. Biz de ‘Barış süreci var, dünya sakinleşti, biz de bu nedenle böyle yaptık’ diye yanıt verdik” dedi.     ‘Geride kalanlar barışı görsün’    Yıldız Önkol, mezarlıktaki fotoğrafların ve yazıların kaldırılması gerektiği yönünde baskı gördüklerini belirterek şunları söyledi: “Biz, sürece zarar vermemek için onlara karışmadık. Ancak çocuklarımızın fotoğraflarını, mezar taşlarını söktüğümüzde acımız bir kez daha tazelendi. Devlet bir yandan ‘barış yapacağız’ diyor ama diğer yandan bize hakaret ediyor. Böyle barış olur mu? Bu şekilde barıştan söz edilemez. Biz elimizden geldiğince barış istiyoruz, kardeşlik diyoruz ama onların tarafından böyle bir yaklaşım göremiyoruz. Kardeşlik yok. Biz kardeşlik istiyoruz. Çocuklarımız şehit düştü, barış olmasın demiyoruz. Çocuklarımız gitti; en azından geride kalanlar barışı görsün istiyoruz. Biz bu niyetle yaklaşıyoruz ama onların içinde o niyet yok.”   ‘Bir damla kanımız kalana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz’   Süreçten umutlu olduklarını dile getiren Refika Nergis ise, askerlerin mezarlıklara yönelik saldırısına tepki göstererek şöyle konuştu: “Biz de şaşırdık. Güya barış sürecinden bahsediliyor. Askerlerin mezarlıklarımıza saldırdığını geç öğrendim. Bu bize çok acı geldi, içimiz yandı. Sanki çocuklarımız yeni şehit düşmüş gibi hissettim. Bu, çok ağır geldi. Zaten acılarımız yeterince ağır. Ömrümüzün sonuna kadar şehitlerimizin arkasındayız, onların yolundan yürüyeceğiz. Bir damla kanımız kalana kadar mücadele edeceğiz. Bir yandan barış sürecinden bahsediyorlar, diğer yandan zulümleri devam ediyor. Askerlerin saldırdığı mezarların her ikisi de benim çocuklarımın mezarıydı. Mezar taşımıza, fotoğraflarımıza bile tahammülleri yok. O zaman başka şeylere nasıl tahammül edecekler? Bu şekilde davranırlarsa kimsenin inancı kalmaz. Barış süreci böyle mi olur? İnsan artık inancını yitiriyor.”