‘Cezasızlık politikaları kolluk kuvvetlerine güç veriyor’ 2025-08-24 09:02:31     Rabia Önver   COLEMÊRG - Kürdistan’da devletin kolluk kuvvetleri eliyle yürütülen şiddet politikaları her geçen gün daha fazla çocuk, kadın ve gencin yaşamına mal oluyor. Kürdistan’da kolluk eliyle yaşanan işkencelere ilişkin konuşan İHD Colemêrg Eşbaşkanı Sibel Çapraz, “Yargının bu anlamda çok faal olmadığını, özellikle kolluk güçleri üzerinde çok fazla bir yaptırım uygulanmadığı için kolluk güçlerinin de bunu kendilerinde bir güç olarak görüp istedikleri gibi buralarda hareket etmelerine bağlıyoruz” dedi.   Kürdistan’da devletin kolluk kuvvetleri eliyle yürütülen şiddet politikaları her geçen gün daha fazla çocuk, kadın ve gencin yaşamına neden oluyor. Gözaltında, sokakta ya da ev baskınlarında sistematik hale gelen işkence uygulamaları, çoğu zaman faili meçhul ölümlerle sonuçlanıyor. Halkın en temel yaşam hakkı, en savunmasız kesimler üzerinden hedef alınırken, resmî makamların cezasızlık politikası failleri koruyan bir kalkan işlevi görüyor. Çocukların oyun alanları karakol gölgesine, gençlerin yaşam hayalleri ölüm sessizliğine, kadınların direnişleri ise baskı ve şiddete teslim edilmek isteniyor. Her bir yaşam, iktidarın savaş politikalarının gölgesinde gasp edilirken, ailelerin adalet arayışları ise kolluk kuvvetlerinin tehditleri ve yargının körlüğüyle susturulmaya çalışılıyor.   Colemêrg sokaklarında sıradanlaşan asker ve polis şiddeti, kimi zaman gözaltı merkezlerinde işkence, kimi zaman sokak ortasında hedef alınan genç bedenler, kimi zaman da ev baskınlarında yaşamını yitiren kadınların hikâyeleriyle gün yüzüne çıkıyor. Geçtiğimiz günlerde Hakkari Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü bahçesinde bisiklet süren çocuk, bir uzman çavuşun şiddeti sonucu yaralandı. Çocukların oyun alanlarında silahların gölgesi, gençlerin yaşam alanlarında ise sürekli bir kuşatma hâli hâkim kılınıyor. Faili belli katliamların üstü, soruşturma takipsizlikleriyle örtülüyor ya da denetime tabi tutularak kolluk kuvvetlerine ödül gibi cezalar veriliyor.   İnsan Hakları Derneği (İHD) Colemêrg Şube Eşbaşkanı Sibel Çapraz, Colemêrg’de kolluk eliyle yaygınlaşan işkence ve cezasızlık politikalarına ilişkin değerlendirmede bulundu.   ‘Kürdistan’da Kürt çocuklar yıllardır işkenceye uğruyor’   Kürdistan coğrafyasında çocuklara uygulanan şiddetin türü ne olursa olsun asla kabul edilemeyecek bir durum olduğunu söyleyen Sibel Çapraz, özellikle Colemêrg ve ilçelerinde son yıllarda çocuk, genç ve kadınlara şiddetin kolluk kuvvetleri tarafından arttığını belirtti. Sibel Çapraz, “Geçmişten beridir Kürdistan’da Kürt gençleri ve çocukları bu işkencelere maruz kalıyor. Bir hafıza yoklaması yapmak gerekirse, özellikle 2008’den sonra şiddet olaylarının, özellikle kolluk güçlerinin çocuklara yönelik şiddet olaylarının çok fazla yükseldiği bir dönemden söz edebiliriz. Kolluk tarafından binlerce çocuk işkenceye maruz kaldı ve yaşamını yitirenler de oldu. Fakat bunların çoğu cezasızlıkla sonuçlandı” sözlerini kullandı.   Şiddete uğrayan çocuklardan birkaç örnek   Colemêrg’de kolluğun işkencesine uğrayan genç ve çocuklardan birkaç örnek veren Sibel Çapraz, “Enver Turan protestolar sırasında uzman çavuş tarafından hedef alınarak direkt silahla vurulmuştu. Hatip Kurt, protestolar sırasında kolluk güçleri tarafından ağır darp edilerek baygınlık geçirip yaralanmıştı. Seyfi Turan, 23 Nisan’da kolluk tarafından kafasına dipçikle vurulmuş ve yaralanmıştı. Cüneyt Ertuş, yine bir kolluk görevlisi tarafından yakalanıp kolu arka tarafa çevrilip kırılmıştı. 5 yaşındaki Erdem Aşkan, sivil polisin aracı çarpması sonucu hayatını kaybetti. Yine Şerzan Akdoğan, top oynadığı esnada panzerin çarpması sonucu yaralanmıştı. Bugün baktığımızda ise Elyesa Taş, bisiklet sürerken uzman çavuşun eşine çarptığı gerekçesiyle darp edilmiş ve kolu kırılmış. Bunlar sadece birkaç örnek. Bütün bu hafıza yoklamalarını bir araya getirdiğimiz zaman bu ülkedeki, özellikle kolluk güçlerine, güvenlik güçlerine tanınan bu cezasızlık politikasıdır” diye konuştu.   ‘Çocuklara yapılan şiddetin bir yaptırımı olmalı’   Kolluk kuvvetlerinin dokunulmazlık zırhına bürünüp her türlü şiddeti uygulayabilen bir anlayışa sahip olduklarının altını çizen Sibel Çapraz, yargının ise bu noktada tarafsız kalması gerektiğini ve ciddi cezalar vermesi gerektiğini söyledi. Sibel Çapraz, “Şiddet kimden gelirse gelsin, ne olursa olsun; hele ki çocuklara yapılan şiddetin kesinlikle bir yaptırımının olması gerekiyor. Tabii biz bu yaptırımı derken yurt dışı yasağı ya da bir yıl, ya da işte bu küçük, ufak, önemsiz cezalarla değil de gerçekten bir daha yapılmayacağına yönelik, hani, caydırıcı cezaların olması gerektiğinin özellikle altını çiziyoruz. Bu cezasızlık politikası ülkenin tamamında var. Yani kadına da yapılsa aynı şey, çocuklara da yapılsa aynı tutumla maalesef ki karşınıza geliyor. Ağır cezalar yaptırılmadığı takdirde, bu cezaların sürdürülebilirliği ya da tekrarı olması söz konusu” ifadelerine yer verdi.   ‘Herkes sessiz oynadığı zaman bir güven ortamı oluşmuyor’   Uygulanan şiddet, işkence ve cezasızlık politikalarına karşı herkesin sorumluluk alması gerektiğini vurgulayan Sibel Çapraz, “Kolluk güçlerinin bu bölgelerde çok korku saldığını düşünüyorum. Yani halk üzerinde ciddi bir üstünlük ve korku saldığını düşünüyorum. Bütün bu gözaltılar ya da hukuki süreçlerin aslında işkencesiz bir şekilde, eğer şimdiye kadar olmuş olsaydı, belki insanlar da gidip gözaltıysa veya ifadesini verip çıkacaktı. Burada uygulanan tamamen bir şiddet sarmalı var. Yargının bu anlamda çok faal olmadığını, özellikle kolluk güçleri üzerinde çok fazla bir yaptırım uygulanmadığı için kolluk güçlerinin de bunu kendilerinde bir güç olarak görüp istedikleri gibi buralarda hareket etmelerine bağlıyoruz. Herkes sessiz oynadığı zaman bir güven ortamı da oluşmuyor maalesef” dedi.