Siyasetçiler: Artık hukuki zeminde söz kurulmalı 2025-07-26 09:04:08   Nazlıcan Nujin Yıldız    WAN - Komisyon gündemli yapılan toplantının önemine dikkat çeken siyasetçi kadınlar, bir sonraki aşamada hukuki zeminin yaratılması gerektiğini belirterek, hasta ve siyasi tutsakların bir an önce serbest bırakılması gerektiğini söyledi. Sürece umutla baktıklarını kaydeden kadınlar, “Önderliğin oturduğu masada Kürtler zararlı çıkmaz” mesajında bulundu.    “Barış ve Demokratik Toplum Süreci” kapsamında kurulması beklenen komisyona ilişkin Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ile siyasi parti temsilcileri, 18 Temmuz’da Meclis’te bir araya geldi. Daha önce partilerin sunduğu ve üzerinde ortaklaşılan öneriler temsilcilerle paylaşılsa da parti temsilcileri, bu aşamada yeni önerilerini de sundu. İYİ Parti, görüşmenin bu aşamasında komisyona üye vermeyeceklerini iletti. Yapılan toplantıda, komisyonun yasa ile kurulması yerine direkt Meclis Başkanı inisiyatifi ile kurulması kararlaştırılarak, komisyonun, Numan Kurtulmuş’un inisiyatifi ile kurulacağı da kesinleşmiş oldu. Komisyonda, Meclis’te grubu bulunmayan siyasi parti temsilcilerine de yer verilmesi beklenilirken, komisyon en az 44 üyeden oluşacak. Öte yandan tartışılan öneri ve kararların yazılı hale getirilmesi de kararlaştırılan konulardan biri.    Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve PKK’nin attığı tarihi adımların ardından kamuoyunun gözü devletin atacağı adımlarda. Komisyon gündemli yapılan toplantıya dair konuşan siyasetçi kadınlar, komisyonu çok önemsediklerini ve atılan adımın önemli olduğunu ifade ederek, bir sonraki aşamada atılacak adımların, Abdullah Öcalan başta olmak üzere, hasta ve siyasi tutsakların özgürlüğü ile kayyım politikalarının sona ermesi yönünde olması gerektiğini vurguladı.      ‘Komisyonu çok önemsiyoruz’   Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı tarihi çağrının ardından bir sürecin başladığını ifade eden Wan Büyükşehir Belediyesi Meclis Eşsözcüsü Leyla Çelik, bu çağrının Kürt halkı tarafından sahiplenildiğini ve halkın barış istediğini belirtti. Leyla Çelik, “Bu süreç daha çok sivil toplumlar üzerinden ve halkın katılımlarıyla birlikte ilerliyor ve olumlu yönde ilerliyor. Çünkü insanların gerçekten barışa ihtiyaç duyduğu bu dönemde tam da olması gereken bu. Belli bir aşamaya gelindi, silahlar bırakıldı. Artık ‘barış’ adı altında daha çok hukuki zeminde ve anayasal hakların olduğu zeminde söz kurmalıyız. Bu anlamda devletin attığı komisyon adımı önemli. 44 kişilik bir komisyon oluşturulması bekleniyor. Detaylarını ilerleyen günlerde birlikte göreceğiz ve elbette ki çok etkili olacaktır. Komisyonu bizler de çok önemsiyoruz” dedi.   ‘Öncelik hasta tutsakların serbest bırakılması’     Komisyonun kurulmasının çok önemli olduğunu dile getiren Leyla Çelik, bir sonraki aşamada cezaevlerine dönük bir adım atılması gerektiğini vurgulayarak, “Özellikle hasta tutsakların, siyasi tutsakların rehine olarak kaldıkları cezaevlerinden tahliye edilmeleri gerekiyor. Öncelikli adımın bu aşamada bu olması gerekiyor. İnsanların yaşam hakkını önceleyen bir yerde olmak gerekiyor ve sonrasında en önemlisi yerel yönetimlerde halkın kendi seçtiği eşbaşkanlarla birlikte bir yönetim modeli oluşturmak gerekiyor. Bir sonraki adımda da bunların da somut bir adım olarak atılması gerektiğini ve tam da barışın sağlanması gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu.    ‘Kürt Halkı Önderliğine güvenen bir yerde’   Erdîş Belediyesi Meclis Üyesi Ayşe Ergün de asrın çağrısının ardından devletin nasıl bir adım atacağına dair halkın kafasında soru işaretleri olduğunu dile getirerek, “Kürt Halkı Önderliğine güvenen bir yerde. Biz zaten 12’inci kongrenin gerçekleşmesini de buna bağlıyoruz. Çok net bir şekilde bir çağrıyla PKK silahlarını bıraktı. Bu yönde halka gittiğimizde, halkın kafasındaki tek soru işareti devletin ne yapacağıydı. Atılan bu adım önemli bir adımdır fakat bunun daha şeffaf yürütülebilmesi için bütün bileşenlerin fikrinin olması gerekiyor. Bu konuda hassas bir dönemden geçiliyor. Çünkü barışın istemi zor bir istemdir. Savaştan çok daha zordur barış süreçleri. Bu açıdan bütün bileşenlerin katkı sunmasını bekliyoruz. Çünkü bu sadece Kürt sorunu meselesi değil, Türkiye’nin ortak bir sorunudur. Lazların da Çerkezlerin de Alevilerin de Sünnilerin de ortak sorunudur. Aynı zamanda Orta Doğu’nun da sorunudur” diye belirtti.    ‘Önderliğin oturduğu masada Kürtler zararlı çıkmaz’   Türkiye’deki gelişmelerin Orta Doğu’ya da bağlandığını sözlerine ekleyen Ayşe Ergün, Türkiye’de sağlanacak sorunun Orta Doğu’ya da etki edeceğini söyledi. Ayşe Ergün, “Son süreçte Avrupa’nın Kürdistan’da incelemeler yaptığı yapılan araştırmalarda da görülüyor. Nereye evrilecek meselesi, aslında dünya gündemine de oturmuş vaziyette. Bu süreç hassasiyetle ve samimiyetle yürütülürse halkın da inancı daha çok artacaktır. Biz zaten Önderliğe güvenen bir yerdeyiz. Önderliğin attığı adımdan Kürtler zararlı çıkmaz. Önderliğin oturduğu masada Kürtler zararlı çıkmaz. Biz bunu çok net bir şekilde ifade edebiliriz. İlk olarak umut hakkının sağlanması lazım. Siyasi tutsaklar için hukuki bir adımın atılması gerekiyor. Çünkü hukuki adımlar atılmazsa bu durum Türkiye’de kaotik bir meseleye dönecektir. Genel anlamda siyaseten atılacak tek önemli adım hukuki sürecin başlamasıdır. Hukuki süreç başlarsa birçok adım da zaten atılacaktır. Beklentimiz hukuki süreçlerin başlatılması olacak” sözlerine yer verdi.    ‘Devlet somut adım atmalı’   Önceki çözüm sürecinde yaşananlara dikkat çeken Payîzava Belediyesi Meclis üyesi Herdem Acar ise geçmiş süreçte atılan adımların tek taraflı olduğunu ve bu süreçte de yeterince somut adım atılmadığını kaydederek, “Evet, bir komisyon kurulacak ama gerçekten somut bir adım atılmadı. PKK cephesinden silah bırakma oldu, yani somut bir adım atıldı. Devlet cephesinden hala ciddi bir adım yok. Bizim önceliğimiz hasta tutsaklar. Bu sürecin güven vermesi açısından hasta tutsakların bir an önce herhangi bir yasaya takılmadan serbest bırakılmalarını istiyoruz. Sonraki adımlar da Sayın Abdullah Öcalan başta olmak üzere bütün siyasi tutsakların serbest bırakılması gerekiyor. Yerel yönetimlere yerel ve özerk haklarının verilmesi, kayyım politikalarının tamamen yasadan kaldırılması ve bir diğeri de KHK’lilerin, bu anlamda mağdur edilen herkesin tekrar görevlerine geri dönmesi bizim için önemli adımlar” diye konuştu.    Komisyonda tüm temsiliyetler olmalı    Komisyon oluşturulması konusuna da değinen Herdem Acar, son olarak şu ifadelere yer verdi: “Eğer bütün siyasi partileri ve sivil toplum örgütlerini kapsayacak bir komisyon oluşturulacaksa her kesimin, her dilden ve her halktan temsiliyetlerin içinde olacağı bir komisyon oluşturulacaksa ve komisyon bu çerçevede çalışmalarını yürütecekse olumlu buluyoruz.”