Bursa’da kadınlarla demokratik toplum buluşması 2025-07-19 12:44:11 BURSA – “Barış ve Demokratik Toplum İnşasında Kadın Buluşmaları” kapsamında kadınlarla bir araya gelen DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, “Tarihi bir fırsatın umudunu büyütmek gerekiyor. Burada aslında biz kadınların kendi gücümüzü görmemiz gerekiyor” dedi.    Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Kadın Meclisi, “Barış ve Demokratik Toplum İnşasında Kadın Buluşmaları” kapsamında Bursa’da kadınlar ile bir araya geldi. Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu ve Kadın Meclisi Koordinasyon üyesi Gülbahar Gündüz’ün katıldığı buluşmaya, çok sayıda kadın katıldı.    Barışın inşasında kadının rolü    Buluşmada konuşan Halide Türkoğlu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihli “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” ile tarihi bir sürece girildiğini belirterek, barış ve demokratikleşmeye dair tartışmaların yürütüldüğünü söyledi. Ortadoğu’da yaşanan savaşa karşı  kadınların neler yapabileceği, ortak mücadeleyi nasıl büyüteceklerine dair bu buluşmalarda tartışmalar yürüttüklerini kaydeden Halide Türkoğlu, “Birçok kentlerde kadınlarla yan yana gelip aslında bu sürecin içerisinde biz kadınların rolünü vurgulamaya çalışıyoruz. Bizler hanemizde, sokakta, birçok yerde aslında kadınlar olarak bu ülkede hiçbir zaman savaş istemedik. Ama egemen olanlar bu ülkede savaş rejimini ne yazık ki inşa ettiler” dedi.   ‘Kadınlar yıllardır barış için mücadele ediyor’   Yüzyıllık politikanın Kürtleri, Alevileri, farklı inançları, kimlikleri, kadınları, emekçileri, gençleri yok sayan bir politika olduğunu vurgulayan Halide Türkoğlu, “Yeni bir başlangıçtan bahsediyoruz. O yönüyle çok kritik bir sürecin içerisinde olan biz kadınlar, aynı zamanda Kürt sorununun demokratik çözümünün Türkiye'de demokrasinin inşa edilmesini birlikte ele alan bir yerdeyiz. Çünkü Kürt sorunun devam etmesi demek savaşa ayrılan bütçenin devam etmesi demektir. Kürt sorunun devam etmesi demek aynı zamanda bu ülkede antidemokratik uygulamaların hayat bulmasına neden oluyor. O yönüyle bizler yıllardır hem Kürt kadınları olarak hem Türkiye'de kadınlar olarak bu ülkede bir barışın inşa edilmesi için uzun yıllardır mücadele ediyoruz”  diye belirtti.   ‘Toplum nasıl değişir ve dönüşür ?’   Abdullah Öcalan’ın çağrısının sadece devlete ve PKK’ye değil, Türkiye’de yaşayan bütün halklara ve kadınlara olduğunu dile getiren Halide Türkoğlu, demokratik bir toplum inşasının gerekliliğine vurgu yaptı. Halide Türkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Devletin demokratikleşmesiyle birlikte biz halkların, kadınların daha çok örgütlenerek, daha çok mücadeleyi büyüterek ve mücadelesiyle aslında kendi yaşamına eşitliği ve özgürlüğü ortaya koyarak olur. Yani eğer biz yaşamlarımızda, kendi yaşadığımız toplumumuzda birbirimizle barışık değilsek, birbirimize dair sevgi, düşüncelerimiz, saygımız yoksa aslında biz de toplum olarak ayrımcılığı üretmiş oluruz. Eğer ki bu mesele bir zihniyet meselesiyse, sadece devletin demokratikleşmesiyle bu sorun tek başına çözülmüyorsa, sokakta, iş yerinde, okulda her gün şiddetin hedefi haline gelebiliyorsa, Kürt olduğumuz için, Alevi olduğumuz için, kadın olduğumuz için, farklı inançlara sahip olduğumuz için o zaman bu toplumun da değişip dönüşmesi gerekir. Peki bir toplum nasıl değişir, dönüşür? Elbette ki haneden başlar, bulunduğumuz ortamdan başlar, bulunduğumuz mahalleden başlar.”   ‘Tarihi fırsatın umdunu büyütmek gerekiyor’   Sürecin toplumsallaşmasının önemli olduğunu belirten Halide Türkoğlu, onurlu bir barışın herkesin ihtiyacı olduğunu dile getirdi. Halide Türkoğlu, “Tarihi bir fırsatın umudunu büyütmek gerekiyor. Burada aslında biz kadınların kendi gücümüzü görmemiz gerekiyor. Bu gücü gördüğümüz zaman aslında birçok şeyi değiştirebiliriz. Kadınların özgürlük eşitlik mücadelesi böyledir. Bin yıllarca erkek egemen bir düzende ezilmişiz ama bugün biz kadınlar diyoruz ki varız. Biz ayrımcılıkla da mücadele edeceğiz, şiddetle de mücadele edeceğiz. Türkiye'de bir barışın aynı zamanda Ortadoğu coğrafyasına da bir barış getireceğini biliyoruz” dedi.   Halkların umudu Rojava    Rojava Devrimi’ne de değinen Halide Türkoğlu, “ Rojava'daki modelin kendisi aslında Suriye halkları için de bir çözüm modelidir. Eğer bugün Alevi kadınlar katlediliyorsa, Dürzi kadınlar katlediliyorsa aslında orada kendi modellerini yaratamadıkları için, örgütlü olamadıkları için, özel yaşamlarını ortaya koyamadıkları için, yani parçalı durdukları için bugün katliam gerçekleşiyor. Rojava devrimi, kadınların özgürlüğünün, eşitliğinin teminatı olan bir modeldir. Bir tohumdu, filizlendi. koskocaman bir ağaç oldu. Neredeyse bütün halklar dileklerini Rojava'ya bağlıyor. Neredeyse bütün halklar umutlarını Rojava'ya bağlıyor. Geleceğini orada görüyor” ifadelerine yer verdi.